Yalnızlık türküsü
Nefsinden solursun bir dem abdallığın
Yükünden vahdetin- sırtında kesret kamburu
Latif bir pir-i fani sesinden mest olursun
Olursun da bir su sesiyle uyanırsın cehdine dünyanın
Kırk ikindi yağmurlarında bir gece lambasının fanusunda
Topal boyacının elinde nakkaşlık bir ince takunya
Pır döner cehennem çiçekleri ve mahremleri
Perdeler yıkık – ruhlar virane- hal-i dünya
Sahipsiz ihtiyar, bastonlu yokluk efesi
Çökmüş gözlerinde bir günah vakti- tövbe ağlamalı tebessümünde
Birleşmeyen dudaklarında bir ince türkü
Yalnızlık hakkel yakin bir ince süngü
Varlığın titrek ayaklar üstünde son işvesi
Takılan ayakları-haline son anın cilvesi
Kayıp bir yolcu elinde nefsinin ince beli
Dilinde sessiz kelimelerin bir hali
Gözlerinde anmadığı anlatamadığı
Geçmiş ve gelecek kaygıların küspesi
Kayan yıldızların gölgesinde
Karanlık perdesi gecenin
Şehrin en tenha masalında
En yaşanmamış mahreminin koynunda
Çabuk da olsun
Ölüm- son imza.
Kayıt Tarihi : 28.3.2009 14:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!