İnsan yalnız olunca,
Bir çok şeyi kendisi yapar.
Daha doğrusu her şeyi,
Yapılması gerekenleri.
Mesela ev işlerini kendisi yapar,
Kendisi kendisine bakar.
Burada biraz komik duruma düşer,
Çünkü çok zordur bu işler.
Bir de işin dışarı olan bölümü var,
İş güç dünyasında yaşananlar.
Eh burada şöyle böyle götürür,
Çünkü ne de olsa adam diye görünür.
Asıl konu akşam olunca başlar,
Eve dönüldüğünde kıyamet kopar.
Her şey nasıl bırakılmışsa öyle,
Hiç bir şey bulunmaz aranıldığı yerde.
Neyse bir kaç lokma atıştırma,
Derken başlar o zaman kasırga.
Gün akşama dönmüştür artık,
Yalnızı en çok yoran değil karanlık.
Akşam yorar yalnızı,gece yorar,
Gecenin karanlığı değil,sessizliğidir zor anlar.
Yalnız başına kendi sesini dinlemek,
Kendi gölgesini seyretmek.
Bir asır gibi uzun gelen gecelerde,
Bir ömür geçirirsin karanlık hücrelerde.
Kelepçen yok ama mahkümsun,
Tutulmuşsun,bir ümidin esirisin.
Kapı açık git,ama nereye,
Gideceğin yerde de yalnız değil misin,
Orada da sadece kendin olmayacak mısın,
Sen sadece seni görmeyecek misin.
Gidemezsin,
Kapı açık ama,gitmek için değil,
Gideni beklemek için,
Belki gelecektir düşüncelerin için.
Boşuna beklentilerden sonra,
Ve artık gecenin en son hatırladığın anı,
Çünkü hatırlamıyorsun sonrasını.
Uyumuşsundur,sızmışsındır bir yerde,
Sana kalsa sabaha kadar uyumak yok,
Beklemekten vaz geçmek olmaz.
Ama seni dinlemeyen gözler çaresiz,
Beden bitmiş,ruh bitmiş haberin olmaz.
Uyanırsın yeni güne,
Kapıyı çeker gidersin.
Her şeyi bırakırsın olduğu gibi,
Nasıl olsa akşama geleceğin yer belli.
Her şey yine aynı şekilde,
Sen aynı beklentiler içinde.
Kim bilir daha kaç gece,
Kaç sensizlik gecelerce.
Kayıt Tarihi : 22.6.2006 16:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!