Arada Kalan
Dünyanın orta yerinde,
insanların arasında,
sıkışmış kalmışım.
Gidiyorum, gelmişim;
geliyorum, gitmişim.
Kilitli dudaklarımı çığılığımla zorladıkça
ciğerlerime yalnızlık dolduruyorum.
Her şey yalın ve çıplak,
her şey soğuk ve ürpertici.
Bir meydan kadar açık acım,
bir merdiven kadar dar nefesim.
Adımlarım birbirine çarpıyor,
sokağın kalbi tekliyor içimde.
Bir turnike kapanıyor, öteki açılmıyor,
biletimde tarih yok, yönüm pusulasız.
Kapılar var omuzlarımda,
kollarımda pası artmış tokmaklar.
Çalıyorum kendimi kendime,
içeriden ses gelmiyor.
Rüzgâr, adımı alıp gidiyor
kulağımın boşluğunda uğuldaya uğuldaya.
Söz, ağzımda buz tutmuş bir nehir;
ses versem kırılacak,
susarsam taşacak.
İçimde çakılı bir istasyon:
trenler uğramıyor,
anonslar yalnızca yankı.
Ama bak, üşümenin de bir dili var:
avuçlarımda ısınan küçük bir kıvılcım,
kendi karanlığımdan damıtılmış.
Gecenin içine eğilip üflüyorum,
çığlığın kilidini anahtarsız açan sıcaklık
göğsümde yavaşça çoğalıyor.
Belki dünya yine orta yerinde,
belki kalabalık yine yerinde.
Ama ben,
giderken kendime gelmeyi,
gelirken yükümü bırakmayı
öğreniyorum.
Ve o zaman anlıyorum:
soğuğun üstüne adımı yazınca
ürperti çekiliyor.
Sıkıştığım yer,
başlamayı unuttuğum kapının eşiğiymiş.
Bir adım atıyorum.
Sesim, sonunda benden geçip bana varıyor.
Kayıt Tarihi : 9.9.2025 17:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!