Beni bir denizin ortasına atsalar şimdi
Okyanusu kavurur ateşim
Her şeyin hiçbir şeye karıştığı bilinmez kum taneleri gibiyim
Kelimelerin sarmaşıkları sardı ruhumu
Dünyanın çehresinde anlamsızlaştı bulanıklığım
Aheste aheste kaybolurum mısralarında
Kalbinin yankısıyla
Kalbim
Yalnızlar şehrinden geçen bir trenin tek yolcusu
Yolcusuz bir yolcudur kalbim
Anlamlar ve kelimeler şehrini fethetmek isterken
O en çetin meydanda
Beni bir ok vurdu kalbimden
Gözlerinden süzülüp
Dudaklarından gerilen bir ok
Akan kan değil duygularım ve düşüncelerim fışkırıyor ruhumdan
Sonra acı bir rüzgar eser de götürür beni
Görmediklerimin ve bilmediklerimin ötesine
Bilinmeyi murad ederken kalbinde
Bilinmeyeni buldum harlanmış ateşinde
Damla damla yağan yağmurların ortasında
Elimde bir hüzün çantası ile yürüyorum
Bütün korkularıma kırılmışlıklarıma
En çok da karanlık hülyalarıma rağmen
Yürüyorum
Garip bir ezgi çalar ruhumun şakağında
Yalnız dinlemek midir bizi sığlaştıran
Yalnız bilmek midir bilinmeyen cümlelerin sırrına vakıf olmak
Çürümüş dudaklarda aradım kaybolan hissimi
Bir çınar ağacının yapraklarından dökülen berrak bir su damlasını
Kalbinin içi zannettim
Veyahut sokağımdaki en güzel çiçekte ruhumu şen eden Safran çiçeğinin kokusunu boynun zannederek asırlardır seni aradım
Kendimi bulmaya fırsat bile olmadan
Kayıt Tarihi : 19.7.2025 04:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!