Her fikir bedenimizde bir demet gül
Karanfiller rengin içine akıtır
Umudun yüreğinde çırpınıyor ay
Canımda patlayan bomba senden şerefli
Çığlıklar gerili kalbimizde
İşkenceler ibadetimiz,zindan cennetimiz
İnsanı uykusundan ölüm uyandırır
Kabustan geliyorum,vahşeti içiyorum
Merhameti yılanın vicdanına asıyorum
Kader olan günleri sokmaya gidiyorum
Kan ve gözyaşlarımızdan medeniyet su içiyor
İnsanlık su almış gemi; alçaklağa batıyor
Dünyanın seyir defterine düşüyor tarih
Cinayetlerde hürriyetin parmak izleri var
Ateş denizinde can simidimiz karınca!
Karanlığın beyninde ihanetin tacı
Dağlar kendi içinde rütbeli ve itaatkar,
Rüzgardan gümüş yüzüğü gölgelere takıyorum,
Ey şuur! seninle gereken yerde olmalıyım
Karanlığın boğazına ateş olup duruyorum
Devir; canımıza basan bir kara fren
Sende isyanımızı doğuran zaferimiz ol
Bak toprak karnını açmış vaktini bekliyor
Kim bilir hangi sevgiliyi koynuna alacak
Bir yıldız düşüyor kirpiklerimizden
Nehirlerin şaha kalktığı yerden bakıyorum
İki yeşil renk bir oluyor ayrılırken
Eskimez yeniye yerleşiyor fecrimiz
Alevler ortasına ekilen feryadımız
Kalbimiz deniz,damarlarımız nehir oluyor
Sır kendini hakka adıyor,
Bir el dudakarımızdan kilidi açıyor
Suları bağlıyor dokuz yerinden
Ecel korkusundan nasılda eriyor
Rabbim dilerse güneş dürülüp huzura geliyor
Kayıt Tarihi : 13.4.2004 16:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!