Yalnız insan Şiiri - Musa Dinç

Yürüyorum sessizlikte karanlıkta yapayalnız
Kimi hovarda kimi biçare kimi de divane
Ah nerdesin kalbimdeki güzel yekpare
Arıyorum emsali görülmemiş biçim biçim yâreyi

Uzaklarda bir ses var
Yankılı ayrılık simgesi
Yürüyorum karanlıkta sedasız belirli belirsiz
Bir yanda bekçi sesi bir yanda cırcır böceği
Arkadaşımdır uyanımdır boynu bükük gölgem
Gel sevgilim
Elini uzatıver mehtaplı gecede
Barışalım
Ak günlere doğru el ele verelim
Hep çileli mi geçsin doğa evren

Hey gidi kocamış canavar ruhlu dünya
Bir zamanlar padişah imparator kral firavun
Dahası var
Birbirini seven iki genç yoksul ile zengin
Bir ah bir oh bir of çekersin ferhat ile şirin misali

Ne dersin sevdalım
Kaçıncı yüzyıldayız
Bir aşk uğruna ne düşleyip hayal içinde yüzüyoruz
Orta doğu'da kan gövdeyi götürüyor
Zalimler meydanda peşkeş çeker halatı koparırcasına
Kimi intikam peşinde kimi nötron molekül bilgisayar
Zavallılar bir kuru ekmek ile bir soğana hasret
Doğar doğmaz mirasa konanlar
Kadın göbeğinden viski içenler
Ah sevgilim biz ise halen seviyorum ölüyorum
Mecazlı mecazsız kelimelerle birbirimizi avutuyoruz

Korkuyorum kısacık ömrümüz var diye
Daha neler göreceğiz uydu aracı uçan daire
Gel sevgilim unutalım zihnimizi yoran araçları
Bu bir süreçtir zaman aşımıdır takiptir
Şu an sıra bizlerde

Geleceğin nesillerini eğitelim
Kılavuzluk edelim
Evet tekrar yürüyorum
Yine sessizlik ay ışığı yalnız başına
Bir yanda cırcır böceği bir yanda bekçi düdüğü
Duyuyorum ayrılığın feryadın tıkırtılı gümbürtü kara treni
Uzanıyor büzülüyor yılan gibi
Sonsuza doğru
Gidiyorum yabana
Kaf dağı'na boğa yılanları ve vahşi akbabaların yanına

Tek ereğim
Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya
Herkesin karnının doyabileceği bir yaşamı görebilmek
Ama imkanı yok
Kuralsız bir dünyada
Kural beklemek çok zor
Elveda sevgilim
Fazla düşünemem
Haksızlıkları hazmedemem
Zihnim karışıyor
Anla beni