Vakit vuslat,
ruhum hâlâ daha çocuk…
Dünün kirini yüzüme sürer durmadan hayat,
ve ben hâlâ
penceremde beklerim.
Suskunluk özlemleri doğurur,
her an biraz daha eksilir.
Ömür dediğin,
Özlemler — hasretler, evet, dengeler ayrılığı —
zaten terazisizdir her ayrılık.
Topladım, dağıttım…
Ve bıraktım yine olduğu gibi her şeyi,
ayrılık dahil.
Ayrılık vakitli, vakitsiz;
Eskimiştir hikâyelerimiz çoktan.
ama başka şeyler de yaşar bedenim.
Dilimde doğup
kendime yalan söyletirken,
aklımdaki sorular...
Düşlerde filizlenir mutluluk.
Sonra heyecanla uyanır acınası ben,
Gözler bir kez daha uykusuz.
Büyütürüm çirkin bir ölümü içimde
— sessizce,
hem de isteyerek.
Ruhum
tükenmiştir bir yerlerde çoktan.
Eskimiş anılar gülümseyerek ayartır beni.
Gençliğim
Akıp gider bedenimden azar azar.
Avunulmaz bir çaresizliğim var benim:
öğretilmiş, acımtırak,
mutluluk gibi kırılgan.
Ve sesini unuttuğum o kadın
yalın ayak rüyalarda dolaşır.
Beni ben yapan her şeyin
bir parçası elinde.
Kayıt Tarihi : 23.6.2025 22:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!