Ve başka başka sokaklar, gece yağmurla sevişmişken.
Ve gece yağmurla sevişmişken, sesindeki tüm o tını; bazen çatlayan bazen keyif veren
bazen tanımaya çalışan
Ve başka başka saçak altları bir “yeni türkü” şarkısı gibi..
Bir başka kent ve bir başka sokaklar
ellerin baktığında
kağıda
bir gün
kalem tutarken
aklına gelmediğimde
hiç yaşanmamış demek değil midir..
farkında olmadığımız gerçeklerin farkındalığında gezerken
gece
ve
özlemek mastarı eski bir yeni türkü şarkısı tadındayken
şişenin renklerinde
ve
Var olamamak gibi var olamadım tüm gün. Çıkmaz sokaklar gibiydi mesela gece saatleri, asla çıkamadığım.
Ve asla çıkamadığım sabah saatleri peşi sıra.
Şimdi çıksam sokağa bu sabaha karşı, tüm tekeller kapalı ve tüm zamanlar biraz daha yakın ölüme diğer çıkmaz sokaklar ve diğer tüm sorular gibi.
Var olamamak gibi var olamadım tüm gün. Ne sen ardına baktın, ne de tüm kapalı duvarları açık bıraktın tüm yansımalarında. Bir ufak çıkmaz sokak daha olmuştum, bir diğer çıkmaz sokağa açılamayan.
Yumruğunu sıkar ruhun
Ve ruhun yumruğunu sıkarken, içinden bir başka ben yaratmaya başladığında
Bir seyirin tam ortasında durursun ve durduğunda, ufkun gülen yüzünde belki bir çiçek olursun; masal içinde masal, bir başka satırda öykü içinde öykü olursun belki de akşamüstlerinde seyrettiğin masallarda.
Ufkun gülen yüzünde binlerce çiçek olursun belki de bir başka dizesinde bu kentin. Bir başka dize eklersin ikilemine ortasından. Ve ortasından saçıldığında hayatın hırslarını biriktirdiğini bilerek
Ve belki de boşuna uğraşarak her sentezinde ikileminin anlatmaya çalışarak geçer seyirlerin ve geçtikçe seyirlerin ikilemine bir orta daha eklersin.
Yumruğunu sıkar ruhun bir daha.
- Neden? Dedi.
Neden olduğunu kendisinin de bilemediği ve dinlediği bir şarkıdaki, duyduğu bir mısradaki kafiyesiz bir kelime gibi.
- Neden? Diye tekrar sordu



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!