Osman emmi köylümüz saç kalmamış başında 
Palavraya düşkün biri dersin otuz yaşında 
Sohbetine sözüm yok bir anlatır yılanı 
Ağzın açık dinlersin fazla sıkar yalanı 
Malı mülkü kıymetli oğlu kızından bile 
Buruşmuş yanakları yokluktan çekmiş çile
Varı yoğu askerlik künyesini unutmaz 
Kötü yanı yokmudur söz vermişse hiç tutmaz
Cığarası ağzıda söndüğünü görmedim 
Adım hayırsız olmuş sanki tütün vermedim 
Ceket giyer sıcakta yazın bile donuyor 
Karısına göz olmuş sövüp sayıp bınıyor
Kürek aldımı ele toprak ondan kaçıyor 
Dozer gibi çalışkan dağa tünel açıyor
Yama vurmuş mesine yağla yağlar parlatır 
Yola düşüp giderken genci bile harlatır 
Bıyıkları sararmış içe içe cıgara 
Köyde önce çobanmış hasret kalmış davara 
Oğlan diyor gelmedi boz bıraktı tarlayı 
Ekin ekmez hayır yok yaban eder sılayı
Eski çoban olurda öttürmez mi kavalı 
Sanki davar suluyor dalıp gider zavallı 
Işi gücü bitirmez keser elden düşmüyor 
Çakırcadır gözleri surat asık gülmüyor 
Boşaltmış kümesleri horoz tavuk arama 
Kapıda bağlı iti yaman bekçi var ama
Kambur beli doğrulmaz işe vermiş kendini 
Hesapta aklı taşkın çoktan aşmış fendini 
Soluklanıp otursa ayran tası elinde 
Atacak mermisi yok tabancası belinde
Güneşi talip eder kullanmıyor saati 
Artık dile vuruyor özde yoktur takati 
Karısı bağırınca hemen kızıp tersliyor 
Kılıbık değilmidir arkasını sesliyor 
Konuşmaya gelince göğe saray kuruyor 
Atıp tutup sıkmazmı uçan kuşu vuruyor
Osman emmi böyledir hatrı saygın kişidir 
Sözüne güven olmaz lafta cayğın kişidir 
Kırık kalem hayırsız olmuş onun gözünde 
Dünyayı yaktım dese yalan vardır sözünde.
Kayıt Tarihi : 11.9.2019 03:30:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!