Yakarış... Şiiri - Zeynep Nilgün Gökçeöz

Zeynep Nilgün Gökçeöz
339

ŞİİR


46

TAKİPÇİ

Yakarış...

Düşün ki; adı olmayan gül zamanlarında
Kırk yerinden parçalanmış yarınlar…
Gülüşünün kıyısına ok gibi saplanmış
Tekinsiz sarılışlar.
Duadan, adamlıktan yoksun ruh
Çirkin bedeniyle yankılanmış
Masumiyetin üstünde
İçindeki aynalı oda
Çığlıklarla kırılmış göğün dibinde
Sahte ışıklara bürünmüş
Kahpe pusular…
-
Ansızın inen neydi kaderin üstüne,
Nereden çöktü bu boz bulanık hava
Düşlerinin pembesine.
Kutsal bir emanet gibi taşıdığın hayaller
Neden susturuldu teker teker.
Artık
Sönmüş yanardağlara benziyor
Sensiz şafaklar
Kuş sürüleri
Kelepçeleriyle bahara uçuyor
Sen ise bulutlara basarak yürüyorsun
Ayak izlerini silerek.…
-
Birden şarkılar susuyor,
Birden umutlar susuyor,
Kaf dağına sığınıyor tılsımlı masallar
Şehvetin karanlık çığlığı
Yeni doğan güneşin önüne
Hıçkırıklarını bırakıyor.
O tir tir titreyen yüreğinin altına gizlenmiş gözyaşları
Uyuyan masum bir çocuğun kanatlarında
Çiçek açıyor.
-
Ey dünyanın ortasına bırakılmış
Kara tabutta ki adam
Dilerim uykuların delik deşik olur
Acılar işlenir kirli bedenine.
Dilerim irin akar namertliğine
Sen bilmezsin namusun nerede olduğunu
Sen bilmezsin
Kör bir hançerle sırtından vurulmayı
Kambur ruhun, nasırlaşmış yüreğin bilmez
Gökkuşağının altında kahpece öldürülmeyi.
-
Uyu güzel kızım
Bak, körpe bedende ki yara izleri çiçek açacak…
Bütün zemheriler senin için
Baharla kucaklaşacak.
Her çocuk sana benziyecek sokaklarda
Onun için gözyaşlarımız aynı renk
Hüzünlerimiz aynı renk
Sen kokacak bütün ağıtlarımız.
Korkma
Bir insafsız bölemez senin uykularını
Çünkü; Biz varız dualarımızla.
-
Uyu güzel kızım
Uyu güzel prensesim
Ananın karnında
Bin sene sonra
Melekler uyandıracak seni.

Zeynep Nilgün Gökçeöz
Kayıt Tarihi : 22.2.2015 18:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bütün Özgecanlar için yazdım.....ağladım...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mine Kul
    Mine Kul


    Sen öyle güzel dile getirmişsin ki duygularımızı benim ekleyecek bir sözüm yok susup dua etmekten başka, Allah rahmet eylesin ailesinin meleğine, sabır diliyorum... Sevgiler Zeynebim...

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Biz ne zaman insanlığımızı bu kadar kaybettik?... Toplumu bu hale getiren nedir? Yok değildi. Zaman zaman okurduk gazetelerde böyle kahredici cinayetleri.Sapıklar, katiller boy gösterirdi zaman zaman. Ama son yıllarda gün geçmiyor ki bir başka cinayet haberi duymayalım. Özgecan olayı son yıllardaki acıların üzerine tuz biber oldu.

    Bu olay toplumda ahlaki değerlerin sıfırlandığının,çöküşün resmidir. Eğitimin yozlaştığının resmidir.Analar bu acılara nasıl dayansın?.Genç kızlar yarınlarından nasıl emin olsun?...

    Toplumsal bilincin dışında bir annenin acı çığlıklarıydı okuduğum. Duyarlı, yaralı bir yüreğin sesiydi. Kutluyorum Zeynebim. Emeğine, o naif yüreğine sağlık. Bir daha böyle şiirler yazmak nasip olmasın diyorum.Bu sayfadan eskisi gibi, şiirlerini okumak istiyorum daha sık. Sevgimle.

    Cevap Yaz
  • Nurten Işılak
    Nurten Işılak

    Hayalleri ile birlikte huzur içinde uyusun ÖZGECAN...Ailesine Allah sabırlar versin...

    Yüreğine sağlık sevgili Zeynep hanım, içten ve dokunaklıydı paylaşım, sevgiler duyarlı yüreğine.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    İnsan, insan olalı ne keşifler yaptı... Aya bile çıktı, en uzak gezegenlere ulaştı da bir kendisini keşfedemedi 'adam gibi...' Bir tek 'ONURUN' kıymetini bile bilemedi, arsızca nefsinin esiri olmaktan!
    Diler ve beklerdik ki, asırların önüne gelen sayılar arttıkça artar medeniyet, sevgi ve şefkat çoğalır alabildiğine, kıymetini bilir bir insan, diğerinin...
    Heyhat!
    Zaman ileriye doğru yürürken, biz ortaçağ'ın karanlığına nasıl dönebildik! Vahşeti nasıl yakıştırabildik kendimize... Anlamak asla mümkün değil...

    Değerli Nilgün.. 'Çığlığını' duyuyorum.. Kulaklarımı sağır edercesine hem de... Ve inan, ben de utanıyorum.. Utanıyorum işte!

    Kutlarım şiirini.. İsyanına ortak gibi...

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan

    Ölüm,yeni bir yere yerle zorunlu yerleşme edimidir aslında.Bir zorunlu yüzleşme ,bir taşınış...Ama her ölüm erkendir...Hele de yaşamının en taze çağında bu evreni terk ederek başka adrese varmak,katlanılır olmayan acıları da beraberinde getirir..Olayı biraz daha ürküntülü kılan şeyse bu yer değiştirmenin 'cinayetle' koşullanarak yapılması ki...Özgecan böyle bir olayın kurbanı olarak geçti kayıtlara...Ben sana 'senin nasıllığına usum ermeden,istencim dışında yürüyorum..' dercesine geçip gitti bu genç kızımız...Yaşamının en üretken çağına adım attığı günlerdeydi..Ulusal boyutta büyük lanetin dalga dalga yayıldığı bu topraklarda vicdanlarımızı sarstı onun yok edilişi..Ateşin düştüğü yerdeki acıyı tahmin etmemek olası değil.Ama bir anne olarak Özgecan için söyleyecekleri olanlar var.Bunlardan biri de Zeynep Nilgün..Kendini bu olaydan ve bu olayın kurban'ından dolayı sorumlu addederek zorunlu olarak bu şiirine teslim ediyor duygularını...Şiirini baştan sona duygunun,şefkatin yapı taşlarıyla örüyor...Şiirinin harcını gözyaşlarıyla karıyor...Kutsal'dan kaynaklanan algılarla donatıyor dizelerini...Böyle YAKARIŞ'lar olmasın istiyoruz bu topraklarda.İnsanın insana kıyıcılığına son verilmeli artık.Hele de kadına karşı şiddetin vu yüzyılda gündemlerden düşmesi gerekiyor...Özgecan kızımıza yazılabilecek en güzel duyusal/duygusal sesleyişler bu şiirden çıkarak ''en büyük kat'a'' teslim ediliyor.Şiir salt Zeynep Nilgün'ün dileyişleri olmaktan çıkıp yüreğinde insan sevgisi bulunan herkesin ortak dili oluveriyor.Ben bu şekilde değerlendiriyorum...Huzur içinde uyu ÖZGECAN...Ellerine,yüReğine sağlık Zeynep Nilgün...Erdemle.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Zeynep Nilgün Gökçeöz