Affedin beni!
Birgün öleceğim biliyorum.
Ölmeden af diliyorrum sizden
Af diliyorum çünkü;
Masiyetlerim Tuğba'nın gölgesini engelleyebilir
Eğilmeler, taltifler ancak size layık
Yakarışımı da ancak siz yanıtlayabilirsiniz
Affedin beni nolur! ...
Topraklaştı kalbim
Susuz, biçare
Affedin de, katre katre yağmur yağsın kalbime
Beş vakit çağrıda geldim kapınıza
Affedin beni Gülyüzlü'nün hatrına.
Bağışlamazsanız şu umarsızı, şu hayati ruhumu
Reyyan'dan geçmek nasip olmaz bana
Merhametinize dahil edin beni ki;
Göz pınarlarım mutluluktan çağlasın
Güneş benim için doğsun, benim için batsın
Dünya benle dönsün, benle dursun
Çiçeklerin fısıldamasında huşu bulsun cenan
Sahra çölleri benim için yeşersin
En azından siz affedince beni
Banada gülümsesin beşer hayrani
Eğer affetmezseniz beni
Zakkum ağacıdır nasibim
Dostumdur cehennem ehli
Şerefim olur düşenin sesi
Ne olur, ne olur affedin beni
Tıpkı bana hayat verdiğiniz gibi
Ayı batırıp güneşi,
Güneşi batırıp ayı canlandırdığınız gibi
Her Hilal'e yeni manalar yüklediğiniz gibi
Bağışlayın beni.
24-25/07/2007
Çarşamba
Kayıt Tarihi : 3.8.2007 12:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
aslında aklıma gelen başka dizelerdi ama kalem ele bi kez geçince başka şeyler yazmaya başladım atalarımızın dediği gibi neye niyet neye kısmet

TÜM YORUMLAR (1)