İnce bir yağmur her şeyi ıslatmış, çok hafiften, ve sessizce. Hâlâ az bir yağmur yağıyor. Ağaçların altına çıkacağım. Yalın ayak, ayakkabılarımıın lekelenmemesi için.
Yağmur ilkbaharda çok hoştur. Islak çiçeklerle yüklü dalların beni sarhoş eden güzel bir kokusu vardır.
Ağaç kabuklarının nazik teninin güneşte parladığı görülür.
Heyhat! Yerde ne çok çiçek var! Düşen çiçeklere acıyalım. Onları süpürmemek ve çamura karıştırmamak ama onları arılar için saklamak lazım.
O şimdi ne yapıyor
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
Devamını Oku
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,