Bak!
işte yine başladı gönlüme kar tanecikleri düşmeye.
Oysa güneş göstermişti yüzünü
Isıtmıştı bedenimi bir zaman
Bahar gelmiş çiçekler açmıştı
Serçe ötüşür
Deniz parıldar olmuştu.
İyiye doğru gidiyordu sanki yaşam
O aşksızlık kokan gözlerini tekrar görmezden evvel
unutmuştum oysa seni
Olmayacaktın bir daha
Adını anmayacak
Senin için ağlamayacaktım.
Düştüğümde hemen doğrulacak
Kendimi kıyılara sürmeyecektim
Ama olmuyor
Verdiğim sözleri tutamıyorum işte
Sana benzediğim tek nokta bu olsa gerek…
Denizin kıvrımlarına bakıp
Da Vinci’den bir tablo hayal ediyorum;
“Son akşam yemeği…”
Biz seninle son akşam yemeğinde neler konuşmuştuk hatırlar mısın?
Elimde değil; ben hatırlıyorum;
Başka bir şehrin, başka bir lokantasında, başka bir zamandaydım
Başka insanların, başka dünyalarında…
Bana yabancı olan her şey senin hayatına çoktan girmişti bile
Kaybetmiştik geçmişimizi
Geleceğimizi kaybetmiştik…
Her şey için çok geçti ama
Yinede umutla savaştım,
Savaştım sonuna dek; ölü bir insanı diriltmeye…
Ama olmadı işe;
Ben seninle en büyük aldanışları yaşadım.
Martılara simit atıyorum Sirkeci’den Kadıköy’e gelirken
Ne kadar vefasız hayvanlar yiyip kaçıyorlar simitleri
Biraz olsun minnet edip omzuma konmuyorlar
Sevdirmiyorlar kendilerini
Yada beni sevmiyorlar…
Oysa o simidi onları sevmek
ve onlar tarafından sevilmek için atıyorum
Havada kapıp kaçmaları ve yutup tekrar geri gelmeleri için değil.
Ama hayvanlar sonuçta öyle değil mi?
Bir hayvandan ne beklenebilir ki?
Belki de ben kendi kendimi aldattım kim bilir;
Bir hayvandan çok şey bekleyerek…
Kar yağışı bitti...
18/04/2005
kıyı
Kayıt Tarihi : 23.8.2005 23:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!