Şu duvarda asılı babamdan kalma saat
Beni ne de geçmişin özlemine salıyor
Tam bir ahenk ritmiyle vazifesine taat
Tekmil verircesine ne hoş tak...tak vuruyor
Geçti mevsimler gitti bağımın kenarından
O güzel günler geçti aklımın kenarından
Tıkla ey zaman çarkı kapının kenarından
O tatlı seslenişin koca ömrü yutuyor
Cevizden kaplamalı hey sır küpünün evi
Bu süreklilik nedir bu akış neyin eli
Çift minareli tılsım birarada münzevi
Nasıl böyle ittifak zincirini kuruyor
Kurma koluna dalıp seni bir çözebilsem
Sırrını deşinceye kadar eritebilsem
Yadigar olan hayat sana tutunabilsem
Tutunsam da sana el yakamı bırakmıyor
Şu peşinde sürünen kainat divanesi
Zonklayan beyinlerin barınaksız hanesi
Sonsuzluk sınırının odamda telkin sesi
İhtiyar sesin hala gençliğini kolluyor
Bir kalıptan ibaret işte hünerli yapı
Onu yapan bir yana,yaptırandadır yapı
Akıl mahzenindeki aklın durduğu kapı;
Zamana,hop...diyerek,zamaneyi alıyor...
Kayıt Tarihi : 1.8.2005 13:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!