Yaban Gülüm Şiiri - Fatma Doğan

Fatma Doğan
177

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Yaban Gülüm

Fatma doğan
YABAN GÜLÜM
Hayal gibiydin,
gözlerimin önünde süzülüp uçuşan narin bir tül gibi,
İyi ki kimseler görmedi seni, benden başka.
Güvercinlerin kanatlarına gizlenip mi geldin? Ey Yaban gülü
İsimsiz masallar diyarına savrulup gittim estirdiğin rüzgarla
O diyarlarda tek anladığım dil, senin gözlerine yüklediğim anlamdı.
Ama bilmiyorum kİ bu gözler kimin?
Kimin idi ya Rab? bu mızrak gibi delip geçen iki ok.
Kimdi başımı bir hızla döndürüp, beni yere mıhlayan.
İkimizin etrafında dönüp duruyordu sanki zaman ve mekan
Sadece senle ben mi kalmıştık, kala kala bu alemde,yaban gülü
Birbirimize nasıl bu kadar tanıdık olurduk ve nasıl da bir o kadar da uzak.
Zembereği şaşmış saatin akrebi seni, yelkovanı beni gösteriyordu
Olacakları bilir gibi sen kaçacaktın ben kovalayacaktım anlaşılan
Sen yüreğime değivermiştin nasıl oldu hiç bilemedim
Gözlerinden mavi dalgalar çarpıyordu deli deli, sahillerime.
Yıldırımlar şimşekler çakıp yokluyordu ritmini kalbimin.
Her şeyi sana yoruyordum elimde olmadan.
Bu çalan şarkı bizim için mi çalıyordu yani?
Bize mi değiyordu her gelip geçenin nazarı?
Seni mi anlatıyordu okuduğum içinde her gül geçen şiir?
Güvercinler bizim için mi konup kalkıyorlardı pervazlara bir bir
Kanatlarına bindirip gezdireyim mi seni?
Diyar diyar, bilmediğimiz masallara, var mısın gitmeye?
Ellerimdeki güllere kokun sinmiş mi bir bakayım,
Aynalar yansıtıyor mu her baktığımda seni, benim gözlerimden?
Ben gözlerinden çıkaramıyorum bir türlü seni.
Yağmurun sadece beni ıslatıyor kalabalıklar arasında.
Gözlerinin soğuğu bana değiyor, ama ben üşümüyorum.
Mavi kanatlı kapının önünde bekliyorum gelip saatler boyu
Ellerim de her çeşit renkten bir demet gül,
en sevdiğin renk hangisi daha hiç bilmiyorum.
Yağmurun hala yağıyor üzerime, gözlerinin soğuğu da üzerimde
Ve ben sevda sağnağında, ıslana ıslana
her gün seni bekliyorum bir umut.
Kavuştu gitti de gecelerim gündüzüme bekleye bekleye
Ben bir türlü sana kavuşamıyorum be yaban gülüm.
mavi kanatlı kapının dili olsa da anlatsa, nasıl beklediğimi
Gözlerinin kapısından geri döndürme beni boynu bükük,
bir gül işli tokayı ellerime tutuşturup ta avutma çocuklar gibi.
ben kendim takmak istiyorum oysa saçlarına bulup en güzel goncayı
Senin elinden yemek, içmek istiyorum bir yudum ekmeği bir bardak suyu
Senin yağmurlarında ıslanıyorum
Gözlerinin soğuğu bana değiyor hala,
Haberin olsun ben artık yavaş yavaş üşüyorum.
Ama yine de bir umut seni bekliyorum
Herkes giriyor içeri mavi kanatlı kapıdan, bir ben giremiyorum.
Ben senin yağmurlarında ıslanıyorum sırılsıklam
Gözlerinin soğuğu bana değmiyor ama,
Ben artık donuyorum git gide
Tek sırdaşım oldu mavi kanatlı kapı.
Yaban gülüm solup gittin ellerini bile tutamadan
Mahzun bakışlarıma gömdüm sessizliğimi
Yağmur, güller ve mavi kanatlı kapı
bu filmin yitik figüranları
Masal gibi başlamıştı oysa her şey
Anladım ki ne film ne masalmış yaşananlar
Soğuktu ve yağmur çok üşütüyordu aslında
Çünkü gözlerin çok soğuk ve donuktu artık
Kendi filmimi yazıp oynadım gözlerinde
sahne kapanıp çekilirken hayal perdesinin tülü boydan boya
geldiğin gibi gittin beyaz bir güvercinin kanadıyla
Ellerimde bir demet solmuş gül ile kalakaldım yaban gülüm.
(FATMA DOĞAN 7 EKİM 2024/TURHAL)

Fatma Doğan
Kayıt Tarihi : 28.10.2024 13:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Orhan Erdoğan
    Orhan Erdoğan

    Şiir ruhun derinliklerinde bir pencere açmaktır . Bu pencereden bazen yaşanmışlıklarımız bazende izlenimlerimiz bazen de yaşayamadıklarımız şiire yansır. Kısaca insan duygularına ait her şeyi şiirde buluruz.Tıpkı bu şiirde olduğu gibi…Yüreğine ve emeğine sağlık

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)