Ela gözlerine diktiğin o uzak ufuklara
Kaç kez sürgün yediğimi bilmiyorum
Ama her sürgünde yüzündeki bütün çizgilerin
İçimde derin vadiler açarak, beni sonunda
Alnının ak aydınlığına kavuşturduğunu biliyorum
Saçlarının bende lüleli bir dünya yarattığını
Ve gözlerini gözlerime dikip her bakışında
Gövdemde sana mecbur bir yürek taşıdığımı biliyorum!
Her gece hüznümün ayışığında demlenip
Sabahlarımı senden aldığım umutla karşıladığımı
Bir dilim ekmek ve zeytinden önce
Gözlerine aç olduğumu unutmuyorum!
Sen tutkunu olduğum arzuların milyon karesi
Sen bütün yangınlarımın tek tesellisi
Ve sen ellerimle büyüttüğüm yaban gülüm
Uçurumlarda açıyorsun diye senden vazgeçecek değilim
Sana uzanmak için ölümü göze alışım
Sana verebileceklerimin yanında hiç kalır!
Aramızda büyüyen bu amansız noktaya inat
Seni haykırıyorum sensiz doğan güne
Yüreğimde aç parantez bir boşluk bıraktım
Sensiz geçen zamanların yaşanmadığını anlatsın diye!
Ey gecenin karanlığına bir kalkan gibi duran sevgili!
Ey denizi ayaklarına sarıldığında bir yelken gibi öpen rüzgarın kızı
Kirpiklerine yağmur düşmüşse; çatlayan toprağıma gel
Yüzüne ay düşmüş yüreğin ağlıyorsa; duvarda asılı sazıma gel
Nicedir kulağımı yırtarcasına sesinden bir türküye
Nicedir dudağımı yakarcasına senden bir öpüşe hasretim
Gel yaban gülüm, gel artık gel! koptu kopacak sabır telim!
Kayıt Tarihi : 9.3.2008 05:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!