Donsuz insanlar, nalsız atlar yok artık
Değişmez bir şey var, binlerce yıl öncesinden
Tilkilerin simsarlığı, çakalların çığırtkanlığı
Uzaktaki davul sesleri bile daha hoş sanki
Şehirdeki korna sesleri gibisin beynimde
Ya tilki ol, ya da çakal, iki dalda oynama dost “
Terk edilmiş dağın, tepesine dikilmiş bayraksın
Rüzğarı olmasam, dalgalanmaz bu sevda
Ya kopan çığlar gibi üstüme düşüyorsun
Ya da, dalından düşmüş dikenli kestaneler gibi
Yollarıma dizilip, ayaklarıma batıyor, acıtıyorsun
Ya tilki ol, ya da çakal, iki dalda oynama dost
Her gelişin bahar sevinci, menekşesin bahçeme
Fidan dikiyorum seni, duvarları beyaz gönlüme
Tacına yıldızlar takıp, gelin ediyorum hayallerime
Duvarımdan kopmuş tuğlalar gibi, toz dumanım
Bölüyorsun odamı yine, renk renk sensizliğime
Ya tilki ol, ya da çakal, iki dalda oynama dost
15 01 2008
Hasan Çam
Ümraniye İstanbul
Hasan ÇamKayıt Tarihi : 18.1.2008 16:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

o güzel yüreğine sağlık...
TÜM YORUMLAR (4)