bil ki evlat ancak yer yerinde kalkıp
bilmeden kırıp yediğinden bilirsin  
badem olduğumu benim aslında
dalllarında gördüğün çağalaların   
çiçeğiydim bir zamanlar ağacında
bir ana doğurdu yazar anadoluda
&
sultan kadın bu elde
tek kurşunla kalbinde
vurdu düşürdü zalimi
düşmez beşlisi elinde
karsız da olsa kasım 
hava soğuktur dersimde
yetmiş üç yıl oldu bilki
unutulmaz sultan ana 
belleklerde
herşey yapıla-bilinir herşeyle
bi şey olmaz ama heryönüyle
kendisi olamayanlar kuş tutsa 
dilyle
..
belli olmaz hernedense kimi insanin solu sağı
iki/kolu var biliniz ki biri solu gosterir biri sağı
bulundurmuş olsa da bi kaç kilo gres yağı
gerçeklerden kopamamış genede bayağı
nede olsa insanoğludur kalkar deriz ya
sesim olamadı her nettisysem 
aktardıkları ile kalemim maalesef 
ne dostum oldu nede melhemim
karpuz kabuğuna benzer bu esef
coğrafyalarda 
diyelim ki 
her kişi 
istanbulu ve 
istanbul şiirlerini 
hatta ve hatta 
bulup getirsen 
sözüm ona birilerini
şura bura şu bu demeden
şiir ve şairlerine şu veya bu şekilde bakabilir 
vede tanıyabilir kendince zerre dert etmeden
hatta ve hatta anlamasa da kalkıp okuyabilir
ve belki de 
sevebilir çoğu da 
çıkar hani
arif bilge ve dehayım diyebilir
ama sevdiklerini bulabildi mi 
istanbul dersen yapma derim
heyyt.! 
dur 
orda  
böyle bir hata öyle bir hata ki 
hatta ve hatta kay kay de..ki
gerçektir sence resm edilen
kısacası demek istediğim o ki 
asl olanlar kabul görmez yafta
ve de görüp haz almadı Làfta
istanbul şiir ve de şair hayatta 
ne varsa ona dair gerisi salata
istanbulda maydanoz mu ekilir 
yoksa dolmuşlar mı her tarafta
şu bu o demeden hattan hata
koltuk şöse köşe ve de katta
sesim olamayan bu kalemim 
istanbula yeter dersen ayıptır
bu 
su ve de
o demeden her boy ve yaşta
..
aklıma gelmesin diye uyuyorum insanlık
ola ki
gozüme gonlüme vede olası beynime
tak diye bişeyler düştüğünü düşün
birde
hàşà hàşà yani/
yazıp aktardıklarında görüyorum
er erinde günbugün bilki 
senden önce kalkıp seni
kendin olamadığın için 
kendi kendime soruyorum
etmezin etmezidir bu 
etmez insanın değmez beyni
..ki üstelik yüreğimdir der hemde
özünü közünü vede 
külünü kaybetmişsin vicdanın
gör/bak işte; 
hak haksızlığa bakmaksızın 
yer içersin
yal/yalandan-dolandan 
nasırlıdır sen O sendeki alın
erip/olup kalamadın ne yazık ki
..görünüp geçinirsin
..ki görünür 
dört iklim yedi bölgede
dallarını kırmış.. 
köküne ateş salmışsın
.. insanlığın
gününü gün ederken gölgesinde 
..uşak/yavşaklığın
hasret bilmez hüzün bilmez 
özlem tanımazsın asalak
kökünden sevdayı àşk ile 
sevgiyi dalında kuruttu bak
..kuraklığın secceresi/nde
mahsum mazlum duruşun 
bilinen hilekàrlığından
mecburi mecburiyetindendir 
sözde gülen gözlerin
kuruyup çatlamış 
tip dudakların 
..arzusuzluğundan
solmaz yaprağı bizde 
àşk sevda nişani 
..karanfillerin
..kokusu gönüllerimizde
vefasız sevgi/sevenlerin sıcaklığı 
kuzey kutbu sıcaklığıdır
has hassında bilip/akıtırız 
hasret/ hüzün/ özlemlerimizde
dökülen gözyaşı değil 
sahtekàrlardaki sahtekàrlığın adıdır
anlatılmaz bizde sevda sevgi àşk ile 
..arzular..gönlümüzde
..boy verir can canlarımızla 
..heryerde
..ki bilip etmezsin edep-arla
anlamazsın gibilerin gibi zül sen 
...değerlerden
&
çok çabuk kırılı/verip sinirlenen bir çocuğum
kırılmakta cam,sinirlenmekte ayı halt etmiş
yanımda-yöremde geçemez hiçbiri diyorum
yanında saldırgan..ası diyor tanımış bilmiş
baş en başta hasret..özlem..ayrılık denince
duygular sıfır çeker öğrenmelerimin yanında
yıllık harcayacağım suyuma yeterdi yeterince
içilseydi sakladığım gözyaşlarım yaşamımda
Listesini tutsam korkup ürkenlerin şaşarsın
yürek sesi dilimde..duruşumda/gözlerimde
sözünü etmedim bak üstelik..cesaretimde
uzun ince vede sarptır yol yolum ki tanırsın
nehirlerim çılgın..ràkım takıp tanımaz doruğum
bilinir öz bir yanımı sevgi sevda ile doldurduğum
kimi deli kimi serseri der gördüğünde çılgınlığımı
yan yanımın biri uçurum işte böyle bir çocuğum
herneyse bak; 
kısa keseyim kısılmaya başladı gene soluğum
anlatmaya devam edersem kalandan çocuğum
Wilfrid Avalanche
moda olmuş ne yazık ki
cana can memleketimde 
aklı bir beş çağ eveller 
fermuarlarını açarlar 
her kızdığında
..bilmezler ki 
söz eder söze karşı 
er olanlar her kalktığında
maharet marifet muhabet 
vede sohbet sayip etmedigi gibi
Làf bataklığında maya edinmiş ile 
olsun için deme oturmaz alanlarda
..bilsinler ki
yaşamın aynası şiirdir 
ki şair eder er yazanını
ağıt olur tum kalanlara 
diyar diyar türkülerimiz
..vurup 
..asıp 
yakarak öldürseler de yazıp yaratanını
..bilki 
toprağa d.ü.ş.e.n değerlerdir yerinde yeniden iz 
koşar dağlara dağlara..k.ı.r çiçekleri açtığında
söndüremez devirse/de ö.z.e köze su kazanını
kabak çiğidi etmezi ile doldurup taşıranları gibi
el..kalem..göz-gönül etmezlero gibi ki bilenleriz
..her alanda
&
su olsun su kuruyan dudağına
dört dörtlük dize bu dizelerim
hù olsun nefes nefesim cana
öz özümden alıp verdiklerim
dost,yürek bu yürek yangınımız
sevda/dan...sevgi/den...aşk/tan
dem-cem-erkàn ile ikràr arımız
yol yola rehberdir edeb-i haktan
bir uçtan bir uca ilim secceremiz
diyar diyar bilim insan ile kàbemiz
zalimin zülmüne direnen pir sultan
yemez,hak/yoluna serdir; ceddimiz
onuru bayrak..şerefi sancak etmiş biz bize
insan insandır de demiş; ona..bana..size
dünya kani..insan fani..öz ol bırak demiş
insan ol yeter de artar var/olan hepimize
dört iklim dünya bu dünyada ne istersin ki daha
saat bu saatten sonra ne diyeyim ki size d.a.h.a
arş burda..arşın burda..ölç biç istersen bir daha
yürek sesini dil..har harını bil..et..saha bu saha
 
&



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!