Feryadım delecek barıgahını
Bir lahza dursan anlayacaksın
Rahmetine eğilen zavallı boynum
Acıyla sızlıyor, sen vuracaksan
Çıktım meydanın orta yerine
Attım maskemi dağ tepesine
Yüzüm varmış gibi dolaşmaktansa
Vur boynumu gitsin sen vuracaksan
Bu erdem değil ceddimden miras
Onura bir gövde, hatta bin niyaz
Sen bakma benim narin dilime
Ben aşk üzere bin can veririm
Hüner dünyada olmak değildir
Marifet gayretle gönle ermektir
Eremediysem eğer yerim değildir
O zaman, vur boynumu gitsin sen vuracaksan
Bir muhabbet vaktini gurbet ederim
Yakın olan yere uzak bakarım
Pare pare olur ağıt yakarım
Lütfuna bir ömrü bir gün sayarım
İlahi sevinçle boy boy ağlarım
Olmuyor diyorsan, vur boynumu gitsin, sen vuracaksan
Nefsimin susuzluğu aşkadır benim
Sığındığım haksa da, gönlüm sevda da
Seyyah oldum meczup oldum, avare işte
Sevginde ki kulluğuma yetiş imdada
Belanın her türünü savar bu gönül
Yolu çarpık bırakmaz onar bu gönül
Kibrin zerresine paye vermeden
Bin veledi zinayı aşar bu gönül
Bir tek zatı alinde takılır kalır
Sevemeyeceksen vur
Vur boynumu gitsin sen vuracaksan
Yarınları gözetlerim bu günden
Ağlayan günleri tezden unuttum
Cihana ibret mayınlı ömrüm
Sanma ki ehil kaptan devrilmez gemim
Sen sen demeye yoruldu gönlüm
Şu yalan dünyada biz olamadık
İyice karardı yol, tam zifir artık
Bir zerre sevdaya bir ömür verdik
Bir lokma ekmeğe bin yıl kölelik
Değmiyor diyorsan vur boynumu gitsin
Sen vuracaksan...
Kayıt Tarihi : 25.2.2008 15:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!