Karanlık dehlizlerden çıktım yola
Aydınlığa koşuyorum her gece
İnadına! ! !
Aydınlıklar ülkesine koşan bir küçük ışık,
Benim yüreğim!
Hiç yazmak istemediğim
Bir şiir bu ama...
Neşeden eser kalmamış uyanışlarıma,
Çare olsun diye yazıyorum!
Bir yılan soğukluğundaydı gözleri
Bir parça ateş ardım gözlerinin içinde!
Kırık yine gönlümün sazı
Kırdılar.
Adını koyamadığım!
Toprak kokusu bir sabahta,
Yaralı bir ceylan getirdiler vatanıma.
Avcılığıyla övünüp
Aldırmaz bu insanlar hiçkimseye çocuk!
Kara kaşına, kirli yüzüne, sevinç dolu kalbine
Aldırmaz! ! !
Kandırma kendini!
Hiçbir hekim çare olamadı bu yaraya!
Onlar hiç ağlamadı,
Bu gün her zamankinden
Daha yorgunum.
Ve gittikçe ağırlaşıyor
Zamansız gelen düşmanın baskısı!
İsyanım kaybedecek diye korkuyorum
Ve çok yorgunum!
Çığlıklarla yıkılmış bir şehrin sokaklarında
Gezinen yaralı bir derviş gönlüm
Karanlık düşlere armağan edilmiş
Yalan bir dünyanın bekçileriyiz...
Seyyah gönüllere kucak açmayı
Zaman öyle bir zehirdir ki;
Zehirler insanı günden güne!
Zaman öyle bir ilaçtır ki;
Can verir insanoğluna her dem!
Sevda öyle bir çiçektir ki;
Koklamak gelir insanın içinden sonsuza kadar!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!