Dinlemiyorlar,
Söz değil, yankı bekliyorlar.
Dinlesinler;
Bir susuşta kopan fırtınayı.
Görmüyorlar,
Çünkü bakmak yeter sanıyorlar.
Görsünler;
Bir çığlığın gözbebeklerine düştüğünü.
Okumuyorlar,
Harflerde değil, başlıklarda oyalanıyorlar.
Okusunlar;
Sayfalar arasında gömülü vicdanı.
Bilmiyorlar,
Çünkü öğrenmek sorumluluk ister.
Bilsinler;
Cehaletin yüküyle ezilenleri.
Anlamıyorlar,
Sözün altını hiç kazmıyorlar.
Anlasınlar;
Sessizliğin bile dili vardır.
Sevmiyorlar,
Çünkü sevmek yara almaktır.
Sevsinler;
Bir yarayı birlikte sarmanın şefkatini.
Sormuyorlar,
Zannettiler ki bilmemek korur.
Sorsunlar;
Bir cevabın vicdanı nasıl titrettiğini.
Ve biz…
Çünkü duymamak, görmekten kaçmak, susmak kolaydır.
Ama vicdan…
O her şeye rağmen susmaz.
Varsın duymasınlar, görmesinler, okumasınlar…
Biz yazalım, anlatalım, sevelim.
Çünkü…
Kayıt Tarihi : 25.5.2025 07:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çünkü… buradan sonra başlar vicdan ve en keskin mahkemeler burada kurulur. Kararlar asla esnemez. “VİCDAN ŞAŞMAZ BİR ZAPTURAPTTIR” Aslı Birer
Öyle olduğunu iddia etmedim ki .))
ki,akıl ve kalp birlikteliğini savunan bir insanım. Ruh,bilinç demektir. Salt akıl,menfaat içerir,kendi çıkarları için uğraşır.Hele ki aklı kurnazlığa çalışıyorsa Ve gerçek kötülük buradan doğar.(Netenyahu bunun vücut bulmuş hâlidir) İnsan inandığı değerler uğruna mücade eder,savaşır.Körü körüne şeyler için değil,elbette.(Adalet duygusundan,sevgiden,şefkatten,merhametten,ahlâktan,utançtan) yoksun bir insanın vicdanı ne kadar vicdandır ?Duygusal ve duyarlı insanı ayıran bu ince çizgidir. Duygusal insan ben bazlıdır,duyarlı insan biz bilinciyle hareket eder.
Umarım,birazcık da olsa,anlaşılmışımdır.)
Sevgiyle…
Sevgili Nilüfer,
Aslında ne güzel ki aynı dili, farklı cümlelerle kurmuşuz.
Şiir de yorumum da, senin de vurguladığın gibi vicdanı, hem duygunun hem de bilincin ortak paydasında gören bir bakışa yaslanıyor.
Paylaştığın değerli düşünceler için içtenlikle teşekkür ederim.
Sevgiyle…
Sevgiyle…
Bu şiir, salt aklı yücelten ya da duyguyu kutsayan bir metin değil.
Aksine, vicdanı merkeze alan, hem görmekle hem de hissetmekle yüzleşmeyi teklif eden bir çağrıdır.
Zira vicdan yalnızca kalpten değil, akıldan da geçer.
“İnkârın eşiğine döşek serip vicdan uyutanlar” varsa, bu şiir onların uykusuna dokunur.
Uyandırmak için değil belki, ama uyanık olanları yalnız bırakmamak için yazıldı.
Sevgiyle… evet, ama aynı zamanda bilinçle.
Sevgili, Aslı
Öyle olduğunu iddia etmedim ki .))
ki,akıl ve kalp birlikteliğini savunan bir insanım. Ruh,bilinç demektir. Salt akıl,menfaat içerir,kendi çıkarları için uğraşır.Hele ki aklı kurnazlığa çalışıyorsa Ve gerçek kötülük buradan doğar.(Netenyahu bunun vücut bulmuş hâlidir) İnsan inandığı değerler uğruna mücade eder,savaşır.Körü körüne şeyler için değil,elbette.(Adalet duygusundan,sevgiden,şefkatten,merhametten,ahlâktan,utançtan) yoksun bir insanın vicdanı ne kadar vicdandır ?Duygusal ve duyarlı insanı ayıran bu ince çizgidir. Duygusal insan ben bazlıdır,duyarlı insan biz bilinciyle hareket eder.
Umarım,birazcık da olsa,anlaşılmışımdır.)
Sevgiyle…
Çıkar uğruna gömülen değerlerdir bunlar
Kuma gömülü kafaların tesbiti dir bunlar
İşlerine gelmeyen bencilerin uğramaya korktuğu limandır bunlar
Körelmiş vicdanın muhasebesi ne yazık ki yok
Tebriklerimle esenlikle
Bu kelimeler, şiirimin ruhuna dokunan bir yankı olmuş.
“Tutanağı” derken çok doğru bir yerden yakalamışsınız:
Çünkü bu satırlar, suskunluğun arşividir bir bakıma.
Kuma gömülü değil, kumdan kalkmaya çalışan vicdanların çağrısıdır.
Görülmek değil, görülmeyeni göstermek içindir.
Esenlik ve teşekkür benden, anlamaya gönül verenlere.
TÜM YORUMLAR (7)