Ben,
Bir zamanlar toprağa üflenmiş nefesin taşıyıcısı,
Adem’in çocuklarından biri,
Ne doğuya aitim ne batıya;
Ben vicdanın yurduna aidim.
Bir ırka, bir sınıfa, bir zümreye değil…
İnsana inanırım.
Ve insanı insan yapan yegâne kıymetin
Vicdan olduğunu bilirim.
Susmanın suç,
Unutmanın ihanet,
Görmemenin körlük sayıldığı çağda
Ben bir söz veriyorum:
Karanlıkta dahi adaleti fısıldayacağım.
Sessizlerin sesi, susturulanların nefesi olacağım.
Aşkı, hakikati ve umudu yargılayana karşı kalemimle dikileceğim.
Ve vicdanım neyi doğru biliyorsa, orada duracağım.
Benim için vicdan:
Bir terazi değil,
Tarihin bile terazisini tartan ilahi bir özdür.
Ne kanunla başlar,
Ne mahkemeyle biter;
Vicdan, kalbin ezanıdır
Her insanda çalması gereken ilahi bir çağrıdır.
Ey insanlık!
Unutma:
Mazlumun gözyaşı,
Yetimin çığlığı,
Sessizliğin içindeki isyan,
Hep vicdana dokunur önce.
Ey gelecek!
Bu satırları okuyan çocuk…
Günü geldiğinde güç sende olacak.
Unutma, en büyük güç merhametle sınanır.
En asil zafer başkasının acısında kendini bulmaktır.
Ben bu dünyaya bir şey bırakacaksam,
Mal, makam ya da alkış değil…
Temiz bir vicdanın gölgesinde bırakılmış bir kelime bırakmak isterim.
Ve o kelime:
"İnsan olmak için önce insan kal."
Bu, benim vicdan manifestom.
Bu, şair yüreğimin,
Tarihe, bugüne ve yarına yazdığı yemindir.
Ve kim okursa…
Kim kalbine indirirse bu sözleri…
Allah ondan razı olsun.
Amin.
Kayıt Tarihi : 29.6.2025 16:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!