Uykuya yatmış şehir, bürünmüş sessizliğe.
Esiyor yüce dağların serin rüzgarları,
Veda busesi konduruyor elemli yüzüme.
Camlarına perdeler çekilmiş evler;
Sağlı sollu dizilmiş, el sallıyor gidişime.
Bal işçileri dinlenmeye çekilmiş kovanlarında;
Yüzlerinde vedanın hüznü, siyaha boyanmış yaylalarda
Uluyor gecenin sessizliğine çoban köpekleri,
Yüreklerindeki ayrılığın acısıyla.
Hicranla vuslatın kovuştuğu mekanda.
Titreyerek yanıyor hüznüm sokak lambalarında.
Uçup gideceğim birazdan
Uçup gideceğim birazdan
Gurbetteki ilk göz ağrısı sıcak yuvamdan.
Sinemde ayrılığın ince sızısı .
Akıyor kurumuş duygu pınarları.
Şehrin dost denizine atılmış demir.
Sevgi halatıyla bağlı bedenim.
Adım atamıyorum ey sıcak yuvam olmuş şehir!
Nice çınarlarını tanıdım yüce dağların kadar.
Ulu ve vakur
Dünyamın yıldızlarıdır onlar.
Parlak ve unutulmaz aydınlıkları
Süsleyecek gönlümün semasını.
Alıp gidiyorum
Alıp gidiyorum güzel hatıranla dolu belleğimi.
Sevginle harmanlanmış kendimi.
Dinliyorum gelen gidenlerin hikayelerini,
Uzun ince ayrılık yolundan.
Alıp gidiyorum
Alıp gidiyorum sevginle harmanlanmış kendimi.
11.08.2015
Hayrullah GülsünKayıt Tarihi : 11.8.2015 19:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!