Vazgeçiyorum senden yavaş yavaş,
Ne çığlıklarla, ne büyük vedalarla…
Sessiz, derinden, içten içe kanayarak,
Sanki kalbim kendi mezarını kazıyor gibi.
Bir zamanlar umutla büyüttüğüm düşlerim vardı,
Adını her nefeste fısıldadığım dualarım…
Şimdi o dualar sessiz,
Artık adını anmaya kıyamıyor dudaklarım.
Vazgeçiyorum senden yavaş yavaş,
Çünkü kalmak için hiç savaşmadın.
Ben elimle tutunmaya çalışırken,
Sen gözlerinle gitmeyi seçtin.
Bir tebessümünle dünyamı aydınlatan sen,
Şimdi suskunluğunla en karanlık gecem oldun.
Bir zamanlar cennet sandığım kalbin,
Meğer bana zindanmış, bilemedim.
Vazgeçiyorum senden yavaş yavaş,
Çünkü sevilmeyen bir yürek,
Ne kadar bağırsa da duyulmazmış.
Ve ben, en çok sana susarak tükendim.
Hatıraların kambur gibi omuzlarımda,
Her sokakta, her şarkıda çıkıyorsun karşıma.
Ama ben gözlerimi kaçırıyorum,
Çünkü gördüğüm yerde yeniden ölmek istemiyorum.
Vazgeçiyorum senden yavaş yavaş,
Her gün biraz daha siliniyor yüzün gözlerimden,
Her gece biraz daha eksiliyor sesin kulağımdan,
Ama kalbim hâlâ direniyor, hâlâ seni arıyor.
Bir yanım hâlâ bağırıyor:
“Gitme, kal, dön!”
Ama diğer yanım fısıldıyor yorgun bir sesle:
“Artık yeter, yoruldun, bırak…”
Vazgeçiyorum senden yavaş yavaş,
Kırgın, paramparça ve yalnız…
Ne affedebiliyorum, ne unutabiliyorum,
Sadece vazgeçiyorum,
Çünkü sevmek seni bana daha çok acı veriyor.
Ve bir gün,
Yüreğimdeki bütün izlerin silindiğinde,
Anlayacağım ki:
Sen, zaten çoktan gitmişsin benden,
Ben ise geride kalan kırık dökük parçalarımla
Zor da olsa yeniden yaşamayı öğrenmişim.
13 Eylül 2025
13:18
Suskun Adam ZeynepKayıt Tarihi : 13.9.2025 13:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!