Varsın sevgilim olmasın.
Yılların usanmayan baharları,
Toprağa ıslanmış ağaçların çiçekleri,
...........Bahçemde sakin kedi, telaşlı köpek.
Çiçekli dalda bildiğimiz kuş sevinci,
...........Ve gökte kırlangıcın neşeli ıslığı,
Fazlasıyla yetip artıyor bile.
Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Devamını Oku
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Antolojiden epeycedir hikmetini bir türlü çözemediğim,nedenini niçinini bilemediğim acaip bir kopuş yaşamaktayım.Her neyse ...Ancak şu an bunun bana nelere malolduğunu görmekteyim.Sevgili kardeşim Ramazan o kendine has kalemi ile harika dizeleri döktürüvermiş ve altına da inannılmaz şeyler ilave etmiş.Tanıdığım en duygusal insanların başında gelir kadim dostum.Onun çizdiği tasvirler inanın lekesiz süttür.O tam bir 21.yüzyıl beyefendisi,o tanıştığı insanların daha doğrusu dostlarının sağ duyusu,eksik gidericisidir.Onun yanında kendinizi çocuk gibi hissedersiniz.Kendini her daim arka plana atar yanınızda.Bir tevazu abidesidir Ramazan TOPOĞLU.
Benim gibi bir vefasıza bile bıkmadan usanmadan katlanabilen,gerçek abisi yerine koyabilen bir koca yürektir o.
Aslında şiirlerini okuyanlar,derinlemesine baktıklarında onun evrensel kaygılarının kendi özel haytının bile önüne geçtiğini gayet rahat görebilirler hissiyat açısından.O kendi yüreğinde bir serçenin,bir çiçeğin,bir yetimin,bir eziğin acısını damardan duyan ince fikirli bir adamdır.İşte bu şiirinde de bunu yapıyor.Sevgilim olmasın varsın ama şu şu şu ayıplar da olmasın diyor.Ve dediği gibi de düşünüyor.Lafolsun torba dolsun diye demiyor.Hissediyor dediklerini.
Ha haklımı bence haksız.Doğru mu bence yanlış.Çünki o afrikalı çocuk bile neticede bir sevginin ürünü idi ve daha çarpıcısı o nemneşekil otellerde altındanWC lere sarısu bilmem ne edenler de üzgünüm ama onlarda büyük ihtimalle bir sevginin ürünü...Yani sevgili Ramazan,kardeşim,karagözlüm Sevgilin Olsunnnnnnn.Çünkiii senin sevgilin olmazzsa bu işler düzelecekse hadi yine fedakarlık bizlere düşsün senin benim ve daha yüzbinlerin olmasın sevgilisi ammmaaa yok be kardeş senin sevgilisiz kalman yanına kar kalır zira felek kafasına göre takılır ve daha çok akbaba daha çoookkk bebnin ölmesini bekler tepesinde,daha çok ....
Bunun yöntemi bu değil demek istiyorum.Bunun yöntemi yukarıda yazında bahsettiğin yamuk dünya düzenine bizlerin kendi çapımızda verip veriştirmektir.Aslında bu yazdıklarım beni bu konularda ilgisizmiş gibi gösterse de sana kıyamadığımdandır be güzel kardeşim,ve iyi biliyorum ki Dünya kurulduğundan buyana gidişatta değişen birşey olmamıştır ve olmayacaktırda çünki Dünya iki hassas dengesizlik üzerine kurulmuştur zalimlik ve mağdurluk,işin trajikomik yanı ise bunlardan birincisinin mensupları sayısal olarak hep azınlık,ikincisinin mensupları ise hep çoğunluktur ama işin asıl kötü yanı ikincinin hatırısayılır bir kısmı yine kendi saflarında oturup kalktıkları halde birinci kısımdakilere satarlar herşeylerini ve bu böyle olduğu müddetçe de o ikinci kısmın bir başka azınlığı sevgilim olmasın varsın diye şiirler yazmak zorunda kalırlar.::))
Çok karıştırdım biliyorum ama bildiğim birşey daha var Seni,Cumhuru ve Filizi,Hasanı çok seviyorum ve sizler benim başımın tacısınız.Kendinize iyi bakın.Şiir dinletilerinizde başarılar diliyor hepinizi gözlerinizden öpüyorum.
hoyrat sevdalar yaşayıp, şiir yaşayan
sıcak lojmanında beyler paşalar gibi
kar altında simit satan
zavallıya şiir yazan
Ramazan
sevgilin yok mu senin
evde bir bekleyenin
dinletilerde yollarını gözleyenin
antoloji sayfalarını ezberleyenin
ilham verip o şiirleri yazdıran, o Allahın melek kulu
evet Ramazan Topoğlu
sahi sevgilin yok mu senin
nadasa bırakılmış kalplerin koyaklarında
heyecanlı köpek
aç afrikada kara derili çocuklar
eski mücevher kutusunda
ata yadigarı köstekli saat
her tiktak arasında yeni baharlar sunan
karapara aklayan ve
sarı suları lavabo tıkamayan
yuro dolar kullanan birsürü pislim kara adam
sorumlu kara afrikadan
varsın sevenim olmasın
ne gam..
yaşamaktan tad alıyorsam
ama
değil babam
elbette tam puan
Gayrı, karacaoğlan söylemiş şiirinin arkasında duran yüreğe söyleyeceklerimi dost...
Ne diyeyim başkaca...
UÇUP UÇUP DAĞ SALINDAN GELİRSİN
Uçup uçup dağ salından gelirsin
Gelişin nereden yalınız ördek
Ben bilirim bizim ilden gelirsin
Söylesin bir kelam diliniz ördek
Ağlamışsın gözyaşını sileyim
Söyle derdin neyse ben de bileyim
Eğer yalnızsan yoldaş olayım
Daha çok ırak mı iliniz ördek
Ağlamışsın gözlerinin yaşına
Uğramışsın zemherinin kışına
Alıcı kuş ile senin işin ne
Onda yaman olur haliniz ördek
Karac'oğlan der ki bir telin eğri
Sağ yanın sol yanın püskürtme benli
Boynunu çevirmiş bir yana doğru
Kaynar pınar olsun yolunuz ördek
..' sanki gökten kar yerine kan ya?yyor...'
Şiirin dertleşmesi başlığı altında sunulan yazı ve değindikleri öylesine etkileyici ki, şiirde Ramazan Topoğlu tarzını okumaktan her zaman çok keyif almama rağmen, bir türlü hakkınca dönemedim şiire. Kendimi veremedim.
Aslında şiirin hikayesi bölümünde yer almamalıydı bana kalırsa. Doğrudan şiirin altına eklenmeliydi, öylesine bütünleyici bir çalışma oluşturuyorlar ki birbirleri için.
Öte yandan aynı anda bağımsızlıklarını da koruyabiliyorlar. Bu nedenle bağımsız bir sayfa olarak da düzenlenebilir yazı.
varsı nolmasın
gözlerinden öpeceği
Ve yeniden sevmekten korkuyorsunuz. Ne ilgisi var. Ne bileyim ben, bir türlü çözemiyorum.. Aklım ve duygum karmakarışık...
Demiş.Sevgili Topoğlu, işteşlik fiillerinden en tatlısı olan DERTLEŞME başlığı koyduğu hasbihallerinde
Zaten onun her hali hasbi dir , dostluğunu bilen bilir..
Değerli kaynak kişi Abdurrahman Kızılayın söylediği Kerkük Divanını bu dertleşmenin arka fonu yapmak var şimdi...
Der ki bu türküde Abdurrahman Kızılay,
Yanağının dört bir etrafı
Pembe-i ala güldü(r)
Öpsem öldürürler öpmesem öllem
Bu nasıl zulüm işti(r)
Hani sevgili Ramazanın şiir boyunca nakarat ettiği dizesi var ya, Varsın sevgilim olmasın sözünün tam yüreğine saklanan sözlerdir Abdurrahman Kızılay'ın sözleri...
Geniş yürekli iyimserliği seçen değil genlerinde bulan dost..Güzel bakanların güzel görebileceklerine dair muhteşem düsturu bir hal olarak sürekli yaşayan dost..
Emperyalizme bile yukarıdan bir bakışla sevimli bularak zavallı durumuna düşürebilen engin insan yürek..
Ne ki varoluşta günahla izinlendirilmiştir madem iblis, sürsün devranını bakalım..İblisin karargah kurduğu nice yüreklerin, nice sistemlerin yok oluşunu da görmüştür temiz yüreklerin ilkeli duruşları
Şair ,Nilgün Aras'ın günlerdir asılı tuttuğu '' Ama Hayat! '' Başlıklı şiirde...
Beş parasız bir iyimserin gözyaşlarına ne değer biçilir?
ki o şansını kendi yaratacaktı, izin vermediler
kulağında çınlamasına bile izin vermediler mutluluğun
her yaz sonu bu toprağa yağdı ateş, söndü kara toprak
çıkmazlarına sakladı devamlı sevinçleri, insaf be hayat!
Serzenişini yapmayı hakecek bir yürektir sevgili Rondo'nun yüreği...
Bu daracık yazı mekanında bu kadar dertleşilebiliyor ancak
Bize geniş zamanlar ve geniş mekanlar lazım sevgili dost..Görüşmek üzere...
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta