Kazdağı'ndan bir rüzgâr indi denize,
Bin yıllık zeytinin gövdesinden bir fısıltı.
Duydu onu köklerde uyuyan sır,
Ve denize karışan toprağın o engin sabrı.
Yazılmamış bir duaydım o an,
Kendi sessizliğimde usulca okunan.
Ne bir harf bildim, ne de bir lisan,
Kâinat ezberletti kendini bana, usanmadan.
Söz, hangi pınardan içti de geldi?
Hangi yıldızın ışığıyla hecelendi?
Soran kimdi bu sırrı, kimdi söyleyen?
Cevap, arayanın kalbinde çoktan gizlendi.
Kırık bir testiyim, su tutmaz belki ellerim,
Ama içimden sızar güneşin ilk hareleri.
Eksik olandır asıl, tamamlayan kendini,
Çünkü boşluktur, dolduran en derin yerleri.
Her kum tanesi, bir çölün hafızası,
Her damla, okyanusun bitmeyen rüyası.
Bir hayat solar, bin hayat filizlenir topraktan,
Varlığın şarkısıdır bu, susmayan, hiç durmayan...
Hasan Belek
22 08 2025
Akçay
Kayıt Tarihi : 22.8.2025 12:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Devinim" böyle
Biri gider, diğeri gelir,
Eksilmez dünya
Eksilen biziz!
Hafızası var toprağın
Suyun
"Tohumda gizlenen..."
Etkili şiirinizi kutlarım Hasan Bey...
TÜM YORUMLAR (1)