Vapur Şiiri - Volkan Alper

Volkan Alper
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Vapur

Madde ve ruh rayından çıkmıştı
Ve sonra ölüm geldi aklıma
Onu da diğerlerinin yanına gönderip
Düşünce vapurunda seyahate başladım

Volkan Alper
Kayıt Tarihi : 29.11.2002 14:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Volkan Alper
    Volkan Alper

    Köy hayatı için önemini anlatacağımız bu iki nesne küçük ve büyük hayvanlara su götürülürken bunların sütlerinin sağılmasında süt taşırken ve bu sütlerden elde edilecek yoğurt-peynir gibi ürünlerin muhafazasında vazgeçilmez öneme sahiptir...Çünkü köy yaşamında imkanlar sınırlıdır. köydeki bir ailenin bir tane helkesi olmaktadır.leğeni de bir tanedir.Bİzim asılilgimizi çeken durumun bu olması gerekmektedir.Köy hayatındaki faaliyetlerin odak noktasında bu iki köy malzemesi bulunmaktadır..Kuyudan su taşınırken ,su ve süt ısıtılırken helkeden faydalanılır.Helke ayrıca buğday ,küncü gibi tarımsal ürünlerin taşınmasında kullanılır.bir helke dolusu tahıl ürününe bir şinik denir.
    Leğen daha önce söylediğimiz gibi köy hayatında halkın malzemesinin yetersizliğinden dolayı bir çok fonksiyonda kullanılmaktadır.Aile fertleri çorbalarını bu leğenin etrafına toplanarak ellerinde tahta kaşıklarla yemektedirler.En küçüğünden en büyüğüne kadar hepsi aynı sofranın etrafında olmak mecburiyetindedirler.Bulgur pilavı ve diğer yemeklerde aynı şekilde tek bir leğenin içinde yenir.
    bütün aile fertlerinin aynı sofranın etrafında toplanması burada edebi faaliyetlerin oluşmasına sebeb olmaktadır...günün olayları hayaller duygular düşünceler aile fertleri arasında paylaşılır.Yine
    aynı şekilde bu leğenler .zamanın belli dilimlerinde kalaycılartarafından kalaylanarak içi dışı bembeyaz olmaktadır...Bu leğenlerde bulaşık yıkanır yemek yapılır sofrada ikram yine leğenle yapılır...
    helke ve leğenin etrafındaki işaretler bu iki malzemenin herhangi bir sebepden dolayı kaybolmasını önlemek içindir.Bunlar sahipleri tarafından ürünün kendisine ait olduğunu belirten remiz vazifesindedirler...
    köyde gençler su getirmeye giderken yanlarına helkeyi almayı ihmal etmezlerdi.Ve şu türkü bu esnada söylenmiş olsa gerektir.
    Su gelir güldür güldür
    Gel de yar beni güldür
    Bir damlacık kanım akmaz
    Öldürürsen sen öldür
    Helke yalnızca KAdirli'de değil Türkiye ve Andolunun bir çok yerinde kullanılmaktadır.Tarih itibariyle 2003 yılındayız.Ançak şunu söyleyebiliriz ki leğen , helke gibi eskiden halk malzemesi olan eşyalar şimdi plastik kova ve porselen tabaklara bırakarak bir ölçüde vazifelerini layıkıyla yerine getirmişlerdir...

    Cevap Yaz
  • Volkan Alper
    Volkan Alper

    helke ve leğen demişdik bu ikisi köy yaşantısı için vazgeçilmez öneme sahiptir.Bunlar bakırdan yapılırlar ve çok sağlam bir yapıdadırlar.Köyün zor şartlarını bu nesnelerde gözlemleyebiliriz.Herhangi bir kazada bu söylediğimiz nesneler kullanılmaya devam edilirler.aylık ve yıllık bakımları yapılır.baslanmaya yüz tutmüş helke ve leğenler kalycılar tarafınddan kalaylanırlar..ve devamı var...

    Cevap Yaz
  • Volkan Alper
    Volkan Alper

    bu aile yapısı şöyle dir .köy hayatını ve emek güçüne dayanan yaşam tarzının egemen olduğu bu toplulukta kişiler birden fazla evlilik yapabilmekte ve çoçuklarıda ona göre fazla olmaktadır.BUna göre KONakta yani ana babanın yanında kimlerin kalacağıda önceden belirlenmiştir.ailenin en küçük erkek çoçuğu ana-babasının yanında kalarak hem yaşlanmış olan ana -baba sının ihtiyaçlarını tedarik eder hemde kendisi yeni bir aile kurarak aile ocağının tütmesini gerçekleştirmiş olur.
    böyle bir türk yaşantısında barınma ve neslin devamını bir ölçüde en küçük erkek evlat bu konaklarda gerçekleştirir .işte bundan dolayı konağın ehemmiyeti daha iyi anlaşılır ..Ayrıca daha önce Adanaya bağlı olan fakat sonradan Osmaniyeye idari olarak bağlanan kadirli tarımla hayatını sürdüren insanların çoğunlukta olduğu bir yerleşim birimi olduğundan tarladan elde edilen ürünlerin depolanması ve gelecek yıl tarlaya ekilecek ürünlerin tohumlarının çuvalarda saklanması yine bu konağın zemin bölümümde gerçekleşmektedir.Yani konağın alt katı ambar olarak kullanılmaktadır.
    Bu Konağın haricinde dikkatimizi geçen diğer iki yapı daha vardır .Bunlar ahır ve samanlık...Ahır küçük baş ve büyük baş hayvanların ayrı ayrı bölmelerde yaşamaları için yapılmıştır.Kışın hayvanlar Köyün merasına gitemediklerin bu ahırlarda samana küsbe karıştırılması sonucu oluşan hayvan yemini yerler.,
    Azaplı ve Alibeyli (armağanlı) köylerinde bu yaşam tarzı ortaktır.ŞİMdi asıl önemli olan nesnemize gelebiliriz.Helke ve leğen (gap) bu iki nesneden yola çıkarak KONak hayatını anlatmak ,istiyorum

    Cevap Yaz
  • Volkan Alper
    Volkan Alper

    Geçen ramazan bayramında güzel ilçemiz kadirliye öcal oğuzun bir ödevini yapmak için gittim.çukyur ovaya pozantıdan indiğiniz zaman sizi çok güzel bir iıklim karşılıyor.hafif ılman iklim teninizi bu aralık ayının soğununa karşı ısıtıyor.Çukur ovanın gözdesi kadirliye ulaşmak için bu ovayı baştan başa geçmek gerekkli ...Zaten gülek boğazından adanaya doğru ilerlerken gözünüzün bu uçsuz bucaksız ova karşısında yetersiz kaldığına şahit oluyorsunuz.Adana merkezi geçtikten sonra sizi bu ile bağlı küçük büyük yerleşim merkezleri karşılıyor.bunların tam ortasından geçen yollardan ilerledikten sonra kadirliye ulaşıyorsunuz...Bu çukur ovayı baştan başa katederken çevreye dikkatlice bakınca bu yöredeki yazarları hatırlıyorum.çevreye şöyle bir bakınca Yaşar Kemal'in eserlerini düşünüyorum.İnce memed,YILanların ÖÇÜ gibi eserleri düşünüyorum.BU eseri daha çok yılan kalesinin yanındaki yoldan geçerken hatırlıyorum.Güzel ilçemiz Kairli Toros dağlarının eteklerinde yerleşim yeri olarak kurulmuştur.Kuzey tarafları tamamen Toros dağlarıyla çevrilidir.Bu dağlarda yaylalar mevcuttur.Yoğunoluk yaylası Beyoğlu yaylası bunlar arsındadır.Yazın sıcağından bunalan çukur ovalılar bu yaylaları serinlemek amacıyla ve tatillerini güzel bir şekilde değerlendirmek için kullanırlar.
    İşte bizim ödevimiz olan kadirlideki mimari yapı tarzı Türkiyenin diğer bölgeleriyle paralellik göstermektedir.Cumhuriyetin ilk yıllarında ve daha sonraki senelerde kadirli ve çevresinde görülen yapılar kişilerin maddi varlıklarıyla doğru orantılı olmaktadır.
    benim burada üzerinde duracağım mesele kadirlinin azaplı ve alibeyli ( armayanlı ) köylerindeki mimari yapı meselesidir.Bu köylerde de yapı Türkiyenin diğer bölgerinde olduğu gibi Halkın maddi varlığını yansıtıyor denilebilir.Bu iki köyde ve çevre köylerde dikkatimizi çeken özelllik Sarı Taşlarla yapılmış olan zemin ve onun üzerine asıl bölümlerin olduğu yöresel tabirle iki Konaklardır.Bu konaklarda büyük baba ,büyük anne ,evlenmiş kız veya erkek evlatlar ve onların çoçukları bulunur.Yani dede,baba ve torun bu konaklarda hayatlarını sürdürürler.bildiğimiz kadarıyla geleneksel türk aile yapısı da budur.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Volkan Alper