Bir zamanlar sarmıştı tüm dünyayı benim şanım,
Şimdiyse maruz kalmıştı düşman işgaline vatanım.
Ah edip inlerken çoluk-çocuk ve yaşlı ninem,
İstiklal ateşi ile yanıp tutuşmuştu benim sinem.
Gönderidi Samsun'a dokuzuncu Ordu Müfettişliğiyle,
Bırakıp gittiğin zamandan beri,
Hala hayalimde oceylan gibi gözleri,
Sönmedi aşkının ateşi o zamandan beri,
Tütüyor gönlümde,bir alev misali.
O ceylan bakışları gördüğüm zaman,
Bir rüzgardı bizi savuran,
Bizi anadan,evlattan ve yardan ayıran.
Savrulduk hepimiz,
Anafartalara,Conkbayırına,
Kum kaleye,Geliboluya,
Kaderimizi birleştiren,
Bir yudum sevgiye hasret kaldım,
Ömrüm boyu hep sevdim,hiç sevilmedim,
Aşkın ateşiyle yanıp kül oldum,
Aşkımın karşılığı acılar oldu.
Mutluluk hayal oldu sevgilim bana,
Ölümde olsa bu aşkın sonunda,
Alevlensede aşkının ateşi gönül evimde,
Hicranla dolu kederli günlerimde,
Seveceği seni hayatım boyunca.
Hayatımın ilkbaharı geçiyor hüzünlü,
Yüzlerine insan suretini maske yapıyorlar,
Sahte sözlerle gerçeği yalanlıyorlar,
Asırlardır masum insanları kandırıyorlar,
Kendilerini güya insan sanıyorlar.
Birkaç kuruş için yıkılan ocakları,
Bağrıma saplanan paslı bir hançer gibisin,
Akıtırken zehrini kanımdaki hücrelere,
Dudaklarımda dökülen tek bir kelimesin,
YAR...YAR...
Gönlümde tahtını kurup da gittin,
O gün gelirse kaçacak bir yer ararsın,
Son nefesinde inansanda bir şeyi değiştiremezsin,
Tövbe etsende,Allahı söylese son nefesin,
İş işten geçmiştir,
Ayyuka çıksada feryadın.
Şu yalan dünyada bir an gülmeye,
O nur-u efşan çehreni görmeye,
Bu gençlik çağımda seni sevmeye,
Hakkım Yok Mu? Sevgilim Benim.
Genç yaşımda adını anmaya,
Gülünden ayrı kalmış bülbül,
Öter dertli dertli kaybetmiş bir gül,
Arar Mecnun misali çöllerde gülünü,
Sarmış aşk ateşi bülbülün gönlünü.
İçinde sönmeyen bir aşkın ateşi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!