Sen konuştuğunda
Hep bir şeyler oluyor
Bir şeyler
Bir şeyler işte...
Denizin yürümesi çöle
Veya güneşin vurması göle bir gece vaktinde sanki
Tüm taşların,bildiğim ve bilmediğim
Oynaması yerlerinden
Sonra oturması tekrar,aynı anda hepsi birden; Atlayıp da kıtaların
Birbirinin üzerinden
Asya’nın Amerika’ya ,Afrika’nın Avrupa’ya dokunması kıyısından köşesinden;
Rengarenk çiçeklerin fışkırması saçlarımın arasından,
Bir bebeğe dönüşmesi yüzümün ,gülümsediğim zaman
Gibi şeyler
Bunun gibi başka şeyler...
Sen konuştuğunda
Herkes kulak kesiliyor
Söylediklerine
Öğle yemeğindeki şu kadın elinde çatal,iştahla
Tarlada çittçi savururken tırpanını sağdan sola
Tiyatroda oyuncular bir dram sahnesinde
Sokak simitçisi her zamanki köşesinde yine
Boğaz’ın serin suları dondurarak akışını
Üsküdar-Eminönü Vapuru duraklatıp rotasını
Seni dinliyorlar
Sen farkında olmuyorsun
Bitince senin konuşman
Herkes rutinine odaklanıyor yeniden
Hayat devam ediyor
Kaldığı yerden
Üstünde durmuyorsun
Bütün bunların...
Hepsine sıradan
Vaka-i adiyeden
Diyerek gülüp geçiyorsun
Sen konuştuğunda
Ben
Nefesimi tutuyorum
Zamanı durdurmak için...
Geçen zamanla
Sen de kaybolup gidersin
Sanıyorum, acayip korkuyorum
Çocukça bir korku bendeki
Abartı kimbilir belki
Sebebini
Bilmiyorum...
Kayıt Tarihi : 10.2.2019 13:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

beğeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (1)