PAPATYA
Kalbimizin köşesine kondurulmuş bir papatya gibidir umut.
Hem bakmaya doyamazsın hem de koparmaya kıyamazdın.
Bazen yol gösterir beyaz yapraklar bize.
Sevgiye umuda dair inancımız oluverir.
Seviyor sevmiyor diye medet umduğumuz anılarımızda yer alır.
Yıkık bir şehrin yitik oyunlarını izlerken elim kolum bağlı
Sonra Kafam da rüzgarlı bugün sesim gibi...
Sanırım yaratılan olaylardan kurulan kumpaslardan...
Yaşadığım hayal kırıklığından.
Ben burada kitap okudukça hayal kurdukça hikayeler ve şiirler yazdıkça sekizinci kıta da bir ağaç yeşeriyor.
Bir çiçek açıyor kurumuş bir dere canlanıyor.
Bir kuş ötüyor.
Anka kuşu küllerinden doğuyor adeta.
Biliyorum ruhumun derinlerinde fırtınanın dalgasıyla parça parça kumsala atılmış deniz mahsulleri gibi ince büyük anılar var.
Seni sevmek ibadetim diye bir yazıya gözüm ilişti geçerken.
Sonra dedim ki içimden insan bazen ibadetini bile terk edebiliyor.
Sonrası biraz daha garip şöyle bir hayalin içinde buluyorum kendimi.
Sanki Nevşehir de ki balonların içinde ruhum.
SON BAHAR
Ezberine alarak sevdiğinin yüzünü yürümekteydi sonbaharda.
Sapsarı yapraklar her yerde.
Hafif bir rüzgar esince dallardaki yapraklar döne döne usulca yere iniyordu.
Ve yaprakların çıkardığı sesi dinlerken acı bir gülümseme belirdi adamın suratında.
Anılar hiç hareketlenir mi? dedi içinden
TAMAM ANNE
Hayatımızdaki her şeye biz anlam yüklüyoruz şuursuzca.
Kıymet veriyoruz..
Vazgeçilmez hissettiriyoruz.
Çok sevip çok sahipleniyoruz..
İmkansızlığın sokağında dolaşıp hüznün yağmurunda yıkanıyoruz.
ÜÇ SAHNE
Karanlıkta saklanmak korkularını dindirmektir.
Karanlıklar hep kaybolsun şiir dolsun geceler.
Şiir yazsın bu eller şiir okusun bu dudaklar.
Böyle yaparsa insan kara günlerden mavi hayallere yükselir sanki
Soğuk kurşuni bir akşamüzeri oturmuş düşünüyorum.
Ölsem benim için ağlar mıydı?
Ayrılık ateşi daha şimdiden yakmaya başladı.
Vakit artık yüz yüze görüşme vaktidir.
Ve bundan kaçış yok.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!