Bundan sonrasını tahmin edebilirsiniz diyemeyeceğim;düşündüğünüz şey olmadı.
Onlar hiç bir zaman sevgili olmadılar
Genç adam yol üstündeki bir benzinlikte durdu;bu yakınlarda bir otel var mı diye sordu.
Evet ilerde küçük bir motel vardı
-Abi yirmi dakikaya oradasın
Bir an evvel kadından kurtulmayı düşünüyordu.
Vakit kaybetmek istemiyordu, teşekkür edip ayrıldı
Yirmi dakika sonra Motel'in önündeydi;tanışmaları kavgayla başlamıştı, öyle de süreceği belliydi
Bilmedikleri bir şey vardı ki, bilseler asla kopamayacakları bir şey;onlar hayatlarının bir döneminde, ikinci kez birbirlerine dokunup geçiyorlardı.
Ali Buğra bu kadının çocukluk arkadaşı Birgül Su olduğunu bilseydi asla bırakmazdı!!!
Devlet demir yollarında çalışan babasının memuriyeti döneminde çok yer gezmişlerdi.
Babası Salim bey emekli olmadan önce son kez Ankara Sincan'da istasyon şefiydi.
Birgül'lerle Ali Buğr'alar bitişik lojmanlarda yaşıyorlardı.
Bu sevimli bıcırıkların anneleri ve diğer komşular birbirlerinden hiç ayrılmayan Ali Buğra ile Birgül için, bunları beşik kertme mi yapsak ne diye şakalaşıyorlardı
Eve varmaya az bir yolu kalmıştı; hayli yorulmuş ve üşümüştü
Kadın arabadan son hızla inip, koşar adım Motel'e girdi; hiç konuşmadan ayrıldılar
Teşekkür dahi etmeyen kadından kurtulduğuna sevinip yoluna devam etti
Sıcak bir şeylerin hayaliyle gaza bastı; son surat gidiyordu.
Gün ışımak üzereydi
Rüzgarın oyunlar kurup bahar yapraklarını savurduğu ışıltılı bir günde nihayet baba evinde ailece kahvaltı ediyorlardı
-Oğlum geceki halin neydi öyle? Çamur içinde; yerlerde mi yuvarlandın
-Ne yapıyordun öyle gecenin bir vaktinde?
Aklımız sende kaldı.
-Annecim ilk önce karşıma bir köpek çıktı yaralıydı.Onu diğer taşıtların da altında kalmasın diye
ancak sakin bir yere taşıyabildim
-İşte benim oğlumm!
-Anne abartma istersen, herkes yapar benim yaptığımı
İşlerim dolayısıyla çok vakit kaybettim senin dualarınla bir an evvel patronla tanışayım Bu gün hele bir gidip göreyim iş
yerimi.
-Allah işini rast getirsin oğlum
-Baba sen bi şey demiyecen mi
-Ne diyeyim oğlum, annen söyledi işte; Allah yolunu açık etsin.
Seninle gurur duyuyoruz; Allah emeklerini boşa çıkarmasın!
-Amin aminn diyen Fehime hanım oğlunun sırtını sıvazladı!
Hazırdı artık.
İş yerine vardığında saat on'u gösteriyordu.
Ailesi oğullarını okutmak için gerektiği yerde fedakarlıklarını yapıp özenle yetişmesi için ellerinden ne geliyorsa esirgememişlerdi
Ali Buğra, tekstil mühendisi olmak istiyordu. Üniversiteyi bitirince yüksek lisansı için eğitimine Fransanın Lyon şehrinde devam etti
Orada çok şey öğrendi; çantası ve kafası dolu doluydu kalbiyse heyecanlı...
Küçücük bir çocukken kızlarla oynar ve onlarla bebeklere elbiseler dikerdi.
Şapkalar, rengarenk çantalar diker bantlarla simlerle kendi modasını yaratırdı
Barbi bebek çizimleri yapardı. Kabiliyetli bir çocuktu; zekasıyla öğretmenlerinin takdirini kazanırdı hep
İlk tanışma günü olduğu için karşılaşacağı sürprizlerden haberi yoktu.
Patron orta yaşta; saçları hafif kırlaşmış ince uzun boylu; otoriter görünümlü şık bir kadındı.
Tuzla'daki tekstil fabrikasının müdürü Cahit bey Ali Buğra ve Nezaket hanımı tanıştırdı
Ayak üstü bir tanışmadan sonra patron;
-hadi ofisime gidip birer kahve içelim diyerek yol gösterdi
Yüksel Nimet Apel
16.Aralık.2019.Pazartesi.Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 22.12.2019 19:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!