İlk aşkı, ilk sevdayı ben sende tattım; bir zamanlar
Mecnun gibi-Kerem gibi ne severdi seni gönlüm.
Mevlâ’mızdan umudumuz, Peygamber’den müjdemiz var
Kişi sevdiğiyle beraberdir, ayıramaz ölüm.
Yüreğim kavrula kavrula, içerim yana yana
Yandıkça yanmak istiyorum, ben daha kana kana.
Feryatlarım gelmiyorsa, sevgilerim gelir sana
İşte hep seni sevmekle geçiyor, biçare ömrüm.
Kendim için üç öğün, seni sevmek için kaç öğün?
Geçmiyor ki bir anım, aklıma düşürmediğim gün.
Ben seni sevmediğim gün, seni düşünmediğim gün,
Hayalimden çıktığın gün, işte o zaman ölürüm.
Gezilecek bir çölün, delinecek bir dağın yoksa
Olamadın sa bir Mecnun, olamıyorsan bir Ferhat.
Ağlayacak bir gönlün var, gülecek dudağın yoksa
Dağlar da-çöller de içinde senin, üzülme Nihat! ..
Akşam ağla-sabah ağla, değer valla sevdik için
Ölenine ağlayanlar bile, böyle ağlayamaz
Ağlıyorsun gizli gizli, yanıyorsun için için
Seni ancak sevenin bilir, başkası anlayamaz.
Ne gezersin çöllerde, ne ararsın dağlarda
Ne bulursun Şirin’de, ne bulursun Leylâ’da
Böyle bir Mecnun, Ferhat olur mu, bu çağlarda?
Üzülme! ... Aradığın her şey; Yüce Mevlâ’da..
..............http://alinihatozer.blogcu.com
Ali Nihat ÖzerKayıt Tarihi : 7.7.2007 13:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!