Saklanıp güneşten, aya göz kırpmak gibi...
Yıldızlara laf atmak,
Geceye sevda türküleri söylemek gibi.
Bir ömrü sona erdirip,
Herşey bitti dediğin an
Yeniden merhaba demek gibi...
Sevgin, kara toprak altında
Diriliğini koruyan tohum gibi...
Sevgin ruhumun derinliği, gözyaşımın kaynağı.
Taşıdığım yürek ev sahipliği yapar,
Üzerine titrer yavrusu gibi...
Sanki alından akan terleri
Hiç silmemiş eller.
Hiç telaş içinde oğuşturulmamış,
Sıcak dokunuşlara şahit olmamış,
Yaşamamış kadar soğuk.
Ve uzak çırpınan yürekten o eller.
Sesini duyamayacak derecede uzak artık.
Yürek sitem eylesin,
Varsın küssün yaban ellere.
Tavşan dağa küsmüş de dağın haberi mi olmuş?
Ellerin telaşı başka,
Yüreğin sancısı her geçen gün daha derin.
Yaşamdan aldığı izbeleri
Karanlıkta tutup saklamakmış oysa
Tek kaygısı yüreğin.
Aynalara dargın bir sima
Hüzün dolu bedenin taşıdığı.
Kalın hatlar var;
Geçmişi tarif eden kalın ve bilgin hatlar.
Gülse, daha belirgin olacaklar...
Ellerle hep dost olmuş.
Silinen yaşları yüzünün kıvrımlarında
Gezdirmek istermiş oysa.
Kenarına dek inip,
Asla dudaklarına dokunmadan düşermiş yaşlar.
Dudağı ıslanıp çenesine değişleri
Düşlermiş her akıttığında.
Dolan, dolup taşan gözlerin tek isteğiymiş bu.
Eller dost,
Eller dayanamayıp hep silmiş;
Hayaller hayal olarak kalmış.
Dudaklar hiç ıslanmamış.
Oysa akan damlalarla yürekte ne seller,
Ne kasırgalar yaşanmış.
Pes ettiği de olmuş,
Tüm ümitlerin suya düştüğü de;
Yine de dimdik ayakta kalmış yürek,
Yılmamış.
Bu en tükenilmiş anlarda dahi
Eller merhamet etmez,
Dinlemezlermiş sözünü.
Tek bildikleri
Gözyaşları akmaya başlamadan silmek olmuş.
Neler söyler, ne isyanlar sunar
O gözyaşlarıyla oysa yürek.
Göz dayanamaz verir yaşını cömertçe.
Ah bu eller yine de söz dinlemez...
Usulca bir ahizeye asla yaklaşmaz...
Asya YıldızKayıt Tarihi : 6.10.2005 14:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!