Olmaz düşler kurarım;
Geceyi yırtıp yıldızları toplarım gökyüzünden,
Saçlarını yıldızlarla yıkarım
Sabahı beklemeden, ayı sökerim yerinden;
Yüzünü çizerim ayın yüzüne, ay utanır…
Eğer sen de gidersen,
Bu şehirden geriye boş bir 'mut' kalır,
'U' harfinin yokluğunu taşıyamam,
Gövdem şehrin altında kalır...
Ya kal,
Ve ne vakit ölsem aklıma sen geliyorsun
Üstüme örtülen her şeyi yırtıyorum
Beyaz kefenimi bile
Ne vakit ölsem,
Ağlıyorum,
Coğrafyam Kaderim
Benim coğrafyam kaderim,
Coğrafyam evvelim…
Ama sevdam İstanbul!
Ah kaderim…
Hangi yüreğe dokunsam içimi acıtıyor
Hangi çaresize seslensem boğazımda düğümleniyor sözcükler
Çıkmasam sokağa bakmasam ve görmesem diyorum, kahrediyorum kendimi
Kimin kapısını aralasam kendime, karartımı görüyorum içerde
Sonra yüreğim kırılıyor orta yerinden, bin parça
Sorma bana
Neden yıktın düşlerimi
Diye...
Sanırım biraz aç,
Biraz çaresiz bıraktın beni,
Tasviri heyula,
Bir girdaptır aşk,
Belki de basit seslerdir
Bir mektup için…
Boğaza düğümlenmiş sözler,
Bir kadın, bir adama verir düşlerini,
Oysa adam, bir arı zanneder kendisini...
Kadın, topraktan bile bereketli
Oysa adam, bir çapa zanneder kendisini...
Hoş geldin yazgım, oğlum
Şimdi sen tam üç yaşındasın
Dörtten gün alacaksın yarın
Hoş gelmişsin aramıza iyi ki gelmişsin
Hoş gelmiş iyi ki gelmiş benim yağız civan oğlum
Artık gelmemelisin,
Hani çok bağırdım ardından
Çağırdım seni öksüz gecelerime
Yalvardım, yakardım
Gelmedin, yüz yıllar geçti de gelmedin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!