“Devletimizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamı ve büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 75. yıldönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz” TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAKTIR.. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE:
Bazı gecelerde konuştum kendi kendime Eskilerden söz ettim.. Soru sordum, cevap verdim. Kızma ama seninle kavga da ettim... Kötü bir niyetim yoktu ki benim SADECE SENİ ÖZLEDİM..
Belki de hayatın anlamı bu küçücük kelimede gizli.
Paylaşmak...
Bir dilim ekmeği, bir yudum suyu, bir nefes havayı...
Paylaşmak...
Üzüntülerimizi, dertlerimizi, sevinçlerimizi...
Biliyoruz ki, acılar paylaştıkça azalır; mutluluklar paylaştıkça artar. Acılarımızın azalması, mutluluklarımızın artması için paylaşmak hayatı...
Sevgiyi, aşkı paylaşmak. Eğer bir dostumuzu, bir arkadaşımızı, bir öğretmenimizi seviyorsak ona sevdiğimizi söylemek paylaşmanın diğer adı belki de...
Paylaşmak dünyayı, yeryüzünü; ağaçları, kuşları, buram buram bereket kokan toprağı...
Yolu sevgiden geçen bütün insanlarla aynı sofrayı paylaşmak. Bir dağ başı yalnızlığında rüzgârın elini sıkmak onlarla, güneşin tebessümünü karşılamak.
Çiçekleri paylaşmak. Yeni açmış bir gülün yaprağındaki masum katreciklere bûse kondurmak bütün insanlarla.
Ve duyguları paylaşmak. Duyguların gönüllerde açan çiçekleri olan şiirleri paylaşmak. Şiirlerin beyaz köpüklerinde yıkamak paylaşmaya korktuğumuz bütün günahları. Dostumuzun kalbine gidecek bir yol bulamıyorsak, şiirin basamaklarından gökyüzüne çıkıp güneş ışıklarıyla birlikte inmek kalbine
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Ordu Yok Dediler.. KURULUR dedi... Para yok dediler.. BULUNUR dediii Düşman çok dediler YENİLİR dediii DEDİĞİNİ DE YAPTII... BU CUMHURİYET BÖYLE KURULDUU NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
ÇOK BÜYÜK BAYRAM BU BAYRAM HERKESE KUTLU OLSUN :)))
Türkiye Cumhuriyeti’nin 90…. yıldönümünü gururla ve kıvançla kutlamaktayız. Cumhuriyet, her şeyini kaybetmiş olan bir milletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği milli mücadelenin sonucunda elde ettiği büyük bir zaferin sonucudur. Bu nedenle yüce Türk Milleti, kendine emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah dolu yarınlara ulaştırmak için hiç şüphesiz ki el birliği ile çalışacak, Atatürk ilke ve devrimlerine her zaman ve her konumda sahip çıkacaktır. Cumhuriyetimizin 90…. yılını kutladığımız bu günlerde, geleceğe büyük bir ümit, inanç ve gayretle yürümek azmi ve de kararlılığı içindeyiz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve ulusumuzun birliğine her zamankinden de çok ehemmiyet vermekteyiz. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü ve de silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yad ediyor Cumhuriyet Bayramınızı yürekten en kalbi sevgilerimle kutluyorum.
Yalnızlık dostlukla kaybolur derdin Görmüyor musun Kıvrandığımı Kapımı çalmadan geçen rüzgara sitemimi Gecenin karanlığına küskünlüğümü Sensizliğin bende bıraktığı derin izleri
Artık Artık hüzün tünellerimi kapattım Aslında çaresizlikten benimkisi Dayanır mı sanıyorsun yürek Bunca zaman ürkek ve titreyerek yaşamaya Üşüdüğümü sanma Yağan kara aldırmam ben Üşümem Yanmasa da odamda sobam Gecenin ayazına da Aldırmam Ben sadece sensizliğime ve yalnızlığıma üşürüm
Sensizlik Sessizlik Sevgisizlik Yalnızlık Senli gecelerde sensizlik Davul zurna eşliğinde sessizlik Düğün dernek içinde yalnızlık Kulaklarımda ki sürekli çınlamalar Gözlerimde bitmek tükenmek bilmeyen arayış
Birileri beni benden alsın artık Ben ve yine ben Bıktım artık Alıştım desem de inanma Onlar ve ben desem de inanma Zaten problemde burada ya Onlar sensizlik, bense işte ben
Bir dost vaktiyle bana ' Yalnızlık dostlukla kaybolur ' Demişti Haklıydı Gözlerimdeki bitmek tükenmek bilmeyen arayış ondan değil mi Kulaklarımdaki sürekli çınlamalar da Sanki etrafımda, yanı başımdalar Ama ne gözüm ne kulaklarım yardım edemediler bana Ne gördüm, ne de duyabildim onları
Şimdi bu işi yüreğime bıraktım Ondan bekliyorum aşkı sevdayı Ondan bekliyorum bir dost bulmayı.
Hep kaçtım Bir tek kendimden kurtulamadım En çok kendimi kanattım Her insan yangınını içinde taşırdı Ve hiçbir kente ait değildi hiçbir acı Çok geç anladım
Yalnız bu şehrin ayrılıkları mı vururdu insanı Sadece bu şehirde mi uykusuz kalırdı insan aşk acısından
Hep aradım Bir tek kendimi bulamadım Hiçbir sokakta Hiçbir şarkıda Hiçbir aynada Gülen yüzüme rastlamadım
Hep savaştım Bir tek kendime yenildim Yüreğiyleydi en büyük kavgası insanın. Kendimden başka herkesi suçladım Oysa hiçbir kente ait değildi hiçbir acı Ve herkes içinde taşırdı yangınını Kül olduktan sonra anladım...
O yağmur; Delicesine inerken gökyüzünden, Bir titrek mum alevinde, O gece; Sevdim… Seni Sevdim…
Gözlerindeki pelte pelte olmuş, Yalnızlıktan imdat diyen bakışları, Baktığın yeri açını sevdim. Çözdüklerini ve çözülemeyenlerdeki umutları, Gösterdiğin yolu sevdim. Yolun sonundaki yaşanacak zafer coşkusunu. Dokunmanı sevdim. Dokunurken hissettirmeni Ve hissedileni seyretmeyi sevdim. Dokunmayı sevdim, Dokunduğun her yerde kalmayı sevdim. Gülmeni sevdim, gülümsetmeni. Özledim seni deyişini … Biz deyişini, biz olmamızı BİZİ SEVDİM…
Herkesin; Bir umudu vardır, Bir savaşı, Bir kaybedişi, Bir acısı, Bir yalnızlığı, Bir hüznü… Çünkü, Herkesin bir gideni vardır. İçinden bir türlü uğurlayamadığı
SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM” DEĞİL DE “SENİ ÖZLEMEK BİLE GÜZEL” DESEYDİN,KEŞKE; AYRI DA OLSAK İNANIRDIM, BENİ HER ZAMAN YÜREĞİNDE YAŞATTIĞINA,TAŞIDIĞINA, NE KADAR UZAK VE KAVUŞAMAZ VAZİYETTE OLSAK DA HEP YÜREĞİNDE YAŞAYACAĞIMA…BUNU BANA HİÇ SÖYLEMEDİN Kİ…
Güzellik, bakmayı bilen gözdedir. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.
Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.
Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum
Beni güzel hatırla Bunlar son satırlar Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından Yada bir yağmr sel oldum sokağında Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim Beklide bir rüyaydım Senin için.. Uyandın ve ben bittim Beni güzel hatırla Çünkü sevdim seni ben her şeyini Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini Beni üzdün kınamadım Alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım Beni güzel hatırla Sayfalarca mektup bıraktım sana Şiirler yazdım her gece Çoğunu okutmadım Sakladım günahını sevabını içimde Sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın Beni güzel hatırla Sana unutulmaz geceler bıraktım Sana en yorgun sabahlar Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye Vedalar bıraktım duraklarda Ne arasan bir sevdanın içinde Fazlasıyla bıraktım ardımda Beni güzel hatırla Dizlerimde uyuduğunu düşün Saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne Anlından öptüğüm dakikaları Birazdan kapını çalan kişi olabileceğini düşün Şaşırtmayı severim biliyorsun Bu da sana son sürprizim olsun Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum Beni güzel hatırla GİDİYORUM —
Hani hep 'konuşmaya çok ihtiyacım' var diyoruz ya, aslında konuşmaya değil herhangi birine ihtiyacımız var. Belki yanında sadece susabileceğimiz biri, belki omzuna yaslanıp öylece duracağımız biri, belki aynı şarkıyı aynı anda dinleceğimiz biri. En çok böyle biri olmalı. Ne sevgili ne arkadaş. Benim hiç kaybetmekten korkmadığım biri olmalı yanımda.....
Sana dair bir şeyler yazmak istedim,ilham bekledim. Gelmedi.! Gönlüme tek kelime inmedi.Zorladım kendimi,yokladım zihnimi,bana mısın demedi! “Sevgi” dedim,devamını getiremedim “Hasret” dedim, çok sıkıldım,boş verdim Durdum, kapattım gözlerimi.Sitem ettim gönlüme; “bu kadar mı? ” dedim Gönlüm dile geldi “ zorlama” dedi, “be...ni zorlama” Sözün bittiği yerdeyim
BİR HİKAYE.... Savasın en kanlı günlerinden biri.. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanin başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve: - ‘Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim? ..” Delirdin mi? der gibi baktı teğmen… - ‘Gitmeye değer mi? . Arkadasın delik deşik olmuş… Büyük olasılıkla ölmüştür bile.. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakin..” Asker ısrar etti ve teğmen; - “Peki Git o zaman..” İnanılması güç bir mucize.. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü.. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti.. Sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü: - ‘Sana değmez, hayatini tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bu zaten ölmüş.. ‘ - ‘Değdi teğmenim.” dedi asker.. - ‘Nasıl Değdi? ” dedi Teğmen.. ‘Bu adam ölmüş görmüyor musun? .. ‘ - ‘Gene de Değdi komutanım.. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı.. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için..” Ve arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı: - ‘ … Geleceğini biliyordum! .. demişti arkadaşı… Geleceğini biliyordum! .. ‘
Ne zaman, Gözlerim gözlerine mıhlanıp kalsa Ve ne zaman ki! Çekilse canım parmak uçlarımdan Rüzgara baş koyan saçların ne zaman dağılsa, Bir parça sıcaklık dokunsa temmuz akşamında Aşkın aşk halini kıskanıyorum Ulaşamadığımdan dır belki sana Bir sigara yakıyorum Seni yazıyorum damanıyla Bu yüzden tiryakiyim Senin kadar sigaraya...
Tertemiz sevdim... Adımın anlamına mıhladım yüreğim adına astım! Çok sevdim onu. Adamakıllı bekledim beklemekse. Sabretmekseinsana yakışmazdı benim sabrım! Canım yand'ne tatlı' dedim 'verdiği acı'... Doyulmaz hazları tattırırken bana kendimde değildim ki tadına varayım! Hep hak verdim. Her zaman 'yarın anlayacak' dedim. 'acele etme'...
'Geliyorum' dedi kendimi bile kovdum yanımdan yabancılık çekmesin diye. Gelmedi! ... Kovduğum ben de gelmedi geri...
'Seviyorum' dedi nefessiz kaldım. Dünyanın bütün dillerinde duydum dediğin dünyanın bütün dillerinde gıkım çıkmadı. Kalakaldım en yerinde duramayan durağanlığı tattım. Sonra sustu... Haftalarca duyamadım bir hecesini. Aramadı sormadı... Aradım sordum... Cevabı 'sus'tu duydum...!
Sustum! Tuz basıp yaralarıma,ne kadar susulacaksa o kadar sustum.. Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin.. Açmadım kimselere yüreğimi.. Hançeri sadece kendime sapladım ve sustum!
Anladım, anlaşılabilirliğin susmaktan geçtiğini… Ve sustum, anlamların direnişinden bu yana… Sadece; Dinliyorum kendimi, sonsuz bir sükûnetle! ..
Bazen Öyle Bir Noktaya Geliyorum ki; Bir Çok Şeyin Adını Koyamaz Oluyorum.. Dost, Düşman, Aşk, Öfkem ve Neşem Hepsi Birbirine Karıştı.. Net Olan Bir Şey Var ki; Kalbim Yumuşadıkça İnsanlar Daha Bir Acımasızlaşıyor.. İşte Bu Yüzden Artık Kabuğum Daha Bir Sert.. Attığım Adımlar Ürkek ve Yavaş.. Hayallerim Sınırlı.. Kalbimin Anahtarı ise Sadece Samimiyet.. Gerisi de Allah’ a Emanet..
Yaşamak Direnmektir. Hayat ve Yaşam, Kimi sevdiğiniz,kimi incittiğinizdir.Kimi mutlu kimi mutsuz ettiğinizdir.Dostluklarınızdır.Neyi söylediğiniz,neyi kastettiğinizdir.Hangi önemli hüküm ve kararları verdiğiniz ve niçin verdiğinizdir.İçinizde sevgiyi taşımak,büyütmek ve dağıtmaktır.Hayat seçimlerinizdir.Hayat,silgi kullanmadan resim çizme sanatıdır.Ve insanlar böyle büyürler.Unutmayın; yaşama kendimizden ne katarsak yaşamdanda onu alırız.
Ey Sevda! Seninle Oynuyorlar Bu Sevgisiz İnsanlar!
Bakışlarını uzat bana seninle bakayım dünyaya... Seninle anlamlaştırayım hayatı seninle anlam kazansın ibadetlerim... Bakışlarını uzat bana ışığınla aydınlansın kör bakan gözler.. ...
10.11.2013 - 14:10
“Devletimizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamı ve büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete intikalinin 75. yıldönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz”
TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAKTIR..
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE:
08.11.2013 - 17:16
Bazı gecelerde konuştum kendi kendime
Eskilerden söz ettim.. Soru sordum, cevap verdim.
Kızma ama seninle kavga da ettim...
Kötü bir niyetim yoktu ki benim
SADECE SENİ ÖZLEDİM..
05.11.2013 - 13:57
Paylaşmak...
Belki de hayatın anlamı bu küçücük kelimede gizli.
Paylaşmak...
Bir dilim ekmeği, bir yudum suyu, bir nefes havayı...
Paylaşmak...
Üzüntülerimizi, dertlerimizi, sevinçlerimizi...
Biliyoruz ki, acılar paylaştıkça azalır; mutluluklar paylaştıkça artar. Acılarımızın azalması, mutluluklarımızın artması için paylaşmak hayatı...
Sevgiyi, aşkı paylaşmak. Eğer bir dostumuzu, bir arkadaşımızı, bir öğretmenimizi seviyorsak ona sevdiğimizi söylemek paylaşmanın diğer adı belki de...
Paylaşmak dünyayı, yeryüzünü; ağaçları, kuşları, buram buram bereket kokan toprağı...
Yolu sevgiden geçen bütün insanlarla aynı sofrayı paylaşmak. Bir dağ başı yalnızlığında rüzgârın elini sıkmak onlarla, güneşin tebessümünü karşılamak.
Çiçekleri paylaşmak. Yeni açmış bir gülün yaprağındaki masum katreciklere bûse kondurmak bütün insanlarla.
Ve duyguları paylaşmak. Duyguların gönüllerde açan çiçekleri olan şiirleri paylaşmak. Şiirlerin beyaz köpüklerinde yıkamak paylaşmaya korktuğumuz bütün günahları. Dostumuzun kalbine gidecek bir yol bulamıyorsak, şiirin basamaklarından gökyüzüne çıkıp güneş ışıklarıyla birlikte inmek kalbine
29.10.2013 - 19:52
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927
29.10.2013 - 14:26
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ; EŞİTLİĞİMİZ, EGEMENLİĞİMİZ CUMHURİYETİMİZ 90 YAŞINDA NİCE 90 LARI KUTLUYACAĞIZ......
Ordu Yok Dediler..
KURULUR dedi...
Para yok dediler..
BULUNUR dediii
Düşman çok dediler
YENİLİR dediii
DEDİĞİNİ DE YAPTII...
BU CUMHURİYET BÖYLE KURULDUU
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
28.10.2013 - 14:19
ÇOK BÜYÜK BAYRAM BU BAYRAM HERKESE KUTLU OLSUN :)))
Türkiye Cumhuriyeti’nin 90…. yıldönümünü gururla ve kıvançla kutlamaktayız. Cumhuriyet, her şeyini kaybetmiş olan bir milletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği milli mücadelenin sonucunda elde ettiği büyük bir zaferin sonucudur. Bu nedenle yüce Türk Milleti, kendine emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah dolu yarınlara ulaştırmak için hiç şüphesiz ki el birliği ile çalışacak, Atatürk ilke ve devrimlerine her zaman ve her konumda sahip çıkacaktır. Cumhuriyetimizin 90…. yılını kutladığımız bu günlerde, geleceğe büyük bir ümit, inanç ve gayretle yürümek azmi ve de kararlılığı içindeyiz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve ulusumuzun birliğine her zamankinden de çok ehemmiyet vermekteyiz. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü ve de silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yad ediyor Cumhuriyet Bayramınızı yürekten en kalbi sevgilerimle kutluyorum.
26.10.2013 - 18:44
Yalnızlık dostlukla kaybolur derdin
Görmüyor musun
Kıvrandığımı
Kapımı çalmadan geçen rüzgara sitemimi
Gecenin karanlığına küskünlüğümü
Sensizliğin bende bıraktığı derin izleri
Artık
Artık hüzün tünellerimi kapattım
Aslında çaresizlikten benimkisi
Dayanır mı sanıyorsun yürek
Bunca zaman ürkek ve titreyerek yaşamaya
Üşüdüğümü sanma
Yağan kara aldırmam ben
Üşümem
Yanmasa da odamda sobam
Gecenin ayazına da
Aldırmam
Ben sadece sensizliğime ve yalnızlığıma üşürüm
Sensizlik
Sessizlik
Sevgisizlik
Yalnızlık
Senli gecelerde sensizlik
Davul zurna eşliğinde sessizlik
Düğün dernek içinde yalnızlık
Kulaklarımda ki sürekli çınlamalar
Gözlerimde bitmek tükenmek bilmeyen arayış
Birileri beni benden alsın artık
Ben ve yine ben
Bıktım artık
Alıştım desem de inanma
Onlar ve ben desem de inanma
Zaten problemde burada ya
Onlar sensizlik, bense işte ben
Bir dost vaktiyle bana
' Yalnızlık dostlukla kaybolur '
Demişti
Haklıydı
Gözlerimdeki bitmek tükenmek bilmeyen arayış ondan değil mi
Kulaklarımdaki sürekli çınlamalar da
Sanki etrafımda, yanı başımdalar
Ama ne gözüm ne kulaklarım yardım edemediler bana
Ne gördüm, ne de duyabildim onları
Şimdi bu işi yüreğime bıraktım
Ondan bekliyorum aşkı sevdayı
Ondan bekliyorum bir dost bulmayı.
22.10.2013 - 19:33
Hep kaçtım
Bir tek kendimden kurtulamadım
En çok kendimi kanattım
Her insan yangınını içinde taşırdı
Ve hiçbir kente ait değildi hiçbir acı
Çok geç anladım
Yalnız bu şehrin ayrılıkları mı vururdu insanı
Sadece bu şehirde mi uykusuz kalırdı insan aşk acısından
Hep aradım
Bir tek kendimi bulamadım
Hiçbir sokakta
Hiçbir şarkıda
Hiçbir aynada
Gülen yüzüme rastlamadım
Hep savaştım
Bir tek kendime yenildim
Yüreğiyleydi en büyük kavgası insanın.
Kendimden başka herkesi suçladım
Oysa hiçbir kente ait değildi hiçbir acı
Ve herkes içinde taşırdı yangınını
Kül olduktan sonra anladım...
18.10.2013 - 17:51
Sevdim
O yağmur;
Delicesine inerken gökyüzünden,
Bir titrek mum alevinde,
O gece;
Sevdim… Seni Sevdim…
Gözlerindeki pelte pelte olmuş,
Yalnızlıktan imdat diyen bakışları,
Baktığın yeri açını sevdim.
Çözdüklerini ve çözülemeyenlerdeki umutları,
Gösterdiğin yolu sevdim.
Yolun sonundaki yaşanacak zafer coşkusunu.
Dokunmanı sevdim.
Dokunurken hissettirmeni
Ve hissedileni seyretmeyi sevdim.
Dokunmayı sevdim,
Dokunduğun her yerde kalmayı sevdim.
Gülmeni sevdim, gülümsetmeni.
Özledim seni deyişini …
Biz deyişini, biz olmamızı
BİZİ SEVDİM…
13.10.2013 - 16:59
Herkesin;
Bir umudu vardır,
Bir savaşı,
Bir kaybedişi,
Bir acısı,
Bir yalnızlığı,
Bir hüznü…
Çünkü,
Herkesin bir gideni vardır.
İçinden bir türlü uğurlayamadığı
10.10.2013 - 20:54
SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM” DEĞİL DE “SENİ ÖZLEMEK BİLE GÜZEL” DESEYDİN,KEŞKE; AYRI DA OLSAK İNANIRDIM, BENİ HER ZAMAN YÜREĞİNDE YAŞATTIĞINA,TAŞIDIĞINA, NE KADAR UZAK VE KAVUŞAMAZ VAZİYETTE OLSAK DA HEP YÜREĞİNDE YAŞAYACAĞIMA…BUNU BANA HİÇ SÖYLEMEDİN Kİ…
09.10.2013 - 20:13
Güzellik, bakmayı bilen gözdedir. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.
Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.
Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum
05.10.2013 - 18:04
BENİ GÜZEL HATIRLA
Beni güzel hatırla
Bunlar son satırlar
Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
Yada bir yağmr sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
Beklide bir rüyaydım
Senin için..
Uyandın ve ben bittim
Beni güzel hatırla
Çünkü sevdim seni ben her şeyini
Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
Beni üzdün kınamadım
Alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım
Beni güzel hatırla
Sayfalarca mektup bıraktım sana
Şiirler yazdım her gece
Çoğunu okutmadım
Sakladım günahını sevabını içimde
Sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın
Beni güzel hatırla
Sana unutulmaz geceler bıraktım
Sana en yorgun sabahlar
Gülüşümü gözlerimi sonra sesimi bıraktım
En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
Vedalar bıraktım duraklarda
Ne arasan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda
Beni güzel hatırla
Dizlerimde uyuduğunu düşün
Saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
Anlından öptüğüm dakikaları
Birazdan kapını çalan kişi olabileceğini düşün
Şaşırtmayı severim biliyorsun
Bu da sana son sürprizim olsun
Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
Beni güzel hatırla
GİDİYORUM
—
05.10.2013 - 15:52
Türküm doğruyum çalışkanım
İlkem; küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
04.10.2013 - 19:38
Hani hep 'konuşmaya çok ihtiyacım' var diyoruz ya, aslında konuşmaya değil herhangi birine ihtiyacımız var. Belki yanında sadece susabileceğimiz biri, belki omzuna yaslanıp öylece duracağımız biri, belki aynı şarkıyı aynı anda dinleceğimiz biri. En çok böyle biri olmalı. Ne sevgili ne arkadaş. Benim hiç kaybetmekten korkmadığım biri olmalı yanımda.....
02.10.2013 - 15:36
Kadın...
Her hali var.
Her rengi var.
Anlayamazsın.
Aklın ermez.
Bakarsın...
Çok ciddi, yanına yaklaşılmıyor.
Bakarsın...
Minicik bir çocuğun çoşkusuyla karşında.
Bakarsın...
Soğuk.
Dokunuşların, öpücüklerin kafi gelmez buzunu çözdürmeye.
Bakarsın...
Alev alev volkan olmuş, nasıl yakar ateşinde anlayamazsın.
Soluk soluğa erir bitersin.
Bakarsın...
Hanım hanımcık başı yerde.
Bakarsın...
Şuh kahkasına esir etmiş adamı.
Bakarsın...
Aylardır berber yüzü görmemiş paspallıkta.
Bakarsın...
Tanıyamazsın, kamaşır gözün ışıltısından.
Bakarsın...
Çaresiz, gözü yaşlı tükenmiş hayatın yüküyle.
Bakarsın...
Bir anda dikilmiş kaderin önüne, tak etmiş canına.
Şaşırma...
Kadın bu.
Bazen derin derin usulca akar yatağında.
Bazen değişir yatağını, girer başka kaba.
'O' aynı, değişmez.
Canı isterse değiştirir kabını...
Bazen bir erkek sebeb olur buna.
Bazen aynada ona bakışların derin hüznü.
Sen...
Anlamzasın ama
Aklın ermez.
Kıyısında dinlendiğin.
Kana kana serinlediğin.
İçinde keyiflendiğin...
Sakin akan suyun, o kadının nasıl birden değiştiğini çözemezsin.
Korkutur belki.
Korkarsın gerçekten çağıldamaya başlamasından.
Alır götürür seni de hoyratça diye çekinirsin bu zamanda.
Bilirsin suya gücü yetmez hiç kimsenin.
Kadına da yetmez.
Suyun içinden seni kimse çekip alamaz.
Kadının elinden de...
Su nasıl aynıysa.
Kadın da aynıdır aslında.
Su nasıl değişmezse kapta.
Kadın da değişmez aslında.
Sadece...
Kadına dair hallerden bir başka halidir gördüğün.
Suya dair haller gibi hani.
Sükuneti.
Dinginliği.
Masumluğu.
Saflığı.
Teslimiyeti.
Hayatı.
Gücü.
Asiliği.
Cesareti.
Hepsini içine alır kadın da.
Su gibi.
Hayat gibi.
Bu nedenle, şaşırma!
Korkma!
Neden değişti? deme.
Kadın bu...
Kadın kısmı işte.
Aklın ermez o kadarına...
30.09.2013 - 13:19
Sana dair bir şeyler yazmak istedim,ilham bekledim. Gelmedi.! Gönlüme tek kelime inmedi.Zorladım kendimi,yokladım zihnimi,bana mısın demedi!
“Sevgi” dedim,devamını getiremedim “Hasret” dedim, çok sıkıldım,boş verdim
Durdum, kapattım gözlerimi.Sitem ettim gönlüme; “bu kadar mı? ” dedim
Gönlüm dile geldi “ zorlama” dedi, “be...ni zorlama” Sözün bittiği yerdeyim
28.09.2013 - 20:05
BİR HİKAYE....
Savasın en kanlı günlerinden biri.. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanin başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve:
- ‘Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim? ..” Delirdin mi? der gibi baktı teğmen…
- ‘Gitmeye değer mi? . Arkadasın delik deşik olmuş… Büyük olasılıkla ölmüştür bile.. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakin..”
Asker ısrar etti ve teğmen;
- “Peki Git o zaman..”
İnanılması güç bir mucize.. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü.. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti.. Sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü:
- ‘Sana değmez, hayatini tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bu zaten ölmüş.. ‘
- ‘Değdi teğmenim.” dedi asker..
- ‘Nasıl Değdi? ” dedi Teğmen.. ‘Bu adam ölmüş görmüyor musun? .. ‘
- ‘Gene de Değdi komutanım.. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı.. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için..”
Ve arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı:
- ‘ … Geleceğini biliyordum! .. demişti arkadaşı… Geleceğini biliyordum! .. ‘
28.09.2013 - 17:58
Tiryakiyim
Ne zaman,
Gözlerim gözlerine mıhlanıp kalsa
Ve ne zaman ki!
Çekilse canım parmak uçlarımdan
Rüzgara baş koyan saçların ne zaman dağılsa,
Bir parça sıcaklık dokunsa temmuz akşamında
Aşkın aşk halini kıskanıyorum
Ulaşamadığımdan dır belki sana
Bir sigara yakıyorum
Seni yazıyorum damanıyla
Bu yüzden tiryakiyim
Senin kadar sigaraya...
27.09.2013 - 16:56
Çok sevdim onu...
Tertemiz sevdim...
Adımın anlamına mıhladım yüreğim adına astım!
Çok sevdim onu.
Adamakıllı bekledim beklemekse.
Sabretmekseinsana yakışmazdı benim sabrım!
Canım yand'ne tatlı' dedim 'verdiği acı'...
Doyulmaz hazları tattırırken bana
kendimde değildim ki tadına varayım!
Hep hak verdim.
Her zaman 'yarın anlayacak' dedim. 'acele etme'...
'Geliyorum' dedi
kendimi bile kovdum yanımdan yabancılık çekmesin diye.
Gelmedi! ...
Kovduğum ben de gelmedi geri...
'Seviyorum' dedi nefessiz kaldım.
Dünyanın bütün dillerinde duydum dediğin
dünyanın bütün dillerinde gıkım çıkmadı.
Kalakaldım
en yerinde duramayan durağanlığı tattım. Sonra sustu...
Haftalarca duyamadım bir hecesini.
Aramadı
sormadı...
Aradım
sordum...
Cevabı 'sus'tu
duydum...!
24.09.2013 - 16:15
Bir kadın hakkında benden sonra toparlanamaz diye düşünme. Kadının 3 kere Kuaföre gitmesi ve yapacağı 6 Alış veriş 'SENİ TARİHE GÖMER'.
24.09.2013 - 12:52
Sustum!
Tuz basıp yaralarıma,ne kadar susulacaksa o kadar sustum..
Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin..
Açmadım kimselere yüreğimi..
Hançeri sadece kendime sapladım ve sustum!
Anladım, anlaşılabilirliğin susmaktan geçtiğini…
Ve sustum, anlamların direnişinden bu yana…
Sadece;
Dinliyorum kendimi, sonsuz bir sükûnetle! ..
10.09.2013 - 20:16
Bazen Öyle Bir Noktaya Geliyorum ki;
Bir Çok Şeyin Adını Koyamaz Oluyorum..
Dost, Düşman, Aşk, Öfkem ve Neşem Hepsi Birbirine Karıştı..
Net Olan Bir Şey Var ki;
Kalbim Yumuşadıkça İnsanlar Daha Bir Acımasızlaşıyor..
İşte Bu Yüzden Artık Kabuğum Daha Bir Sert..
Attığım Adımlar Ürkek ve Yavaş..
Hayallerim Sınırlı..
Kalbimin Anahtarı ise Sadece Samimiyet..
Gerisi de Allah’ a Emanet..
10.09.2013 - 16:00
Yaşamak Direnmektir.
Hayat ve Yaşam,
Kimi sevdiğiniz,kimi incittiğinizdir.Kimi mutlu kimi mutsuz ettiğinizdir.Dostluklarınızdır.Neyi söylediğiniz,neyi kastettiğinizdir.Hangi önemli hüküm ve kararları verdiğiniz ve niçin verdiğinizdir.İçinizde sevgiyi taşımak,büyütmek ve dağıtmaktır.Hayat seçimlerinizdir.Hayat,silgi kullanmadan resim çizme sanatıdır.Ve insanlar böyle büyürler.Unutmayın; yaşama kendimizden ne katarsak yaşamdanda onu alırız.
Toplam 201 mesaj bulundu