Anlamsız terim.. Gerçek olmayanınana sevgi denmez çünkü..
Olsa olsa çıkar ilişkisi denir, iki yüzlülük denir, hadi en pozitif anlamda bir isim bulmaya çalışsak; sanrı denir, kendini kandırma denir... :))))
Anne ve yavru deve tembel tembel yemeklerini yerken birden yavru
anneye dönmüş ve:
- Sana bir sey sorabilir miyim, anne?
- Elbette yavrum sor.
- Anne, bizim niye hörgücümüz var?
Anne gururla:
- Bu hörgüçlerde biz su biriktiririz yavrum ve bu sayede çölde herhangi
birisinden cok daha uzun süre susuz dayanabiliriz.
- Peki Anne, bizim bacaklarimiz niye bu kadar uzun ve ayaklarimiz
yuvarlak? - Evladim der anne deve biraz daha gururlanarak;
- Bu sayede biz çölün kumlarinda herkesten daha rahat ve daha hizli
hareket edebiliriz.
- Bunu da anladim, peki, kirpiklerimiz niye böyle uzun, bazen
görüşümü bile bozuyorlar.
- Hayatim onlar gözlerimizi çölün kumlarindan korur, gözümüze kum
kacmaz....
- Anladim, hörgüçlerimiz çölde daha uzun dayanabilmemiz icin su
depolar, Bacaklarimiz uzun ve böylece çölde daha hizli ve rahat hareket
edebiliriz, kirpiklerimiz gozlerimizi çölün kumlarindan korur...
Anlayamadigim şey o zaman bu allahın cezasi hayvanat bahçesinde ne
işimiz var?
Hikayenin ana fikri:
Becerileriniz, yetenekleriniz, özellikleriniz ve tecrübeleriniz
sadece doğru yerdeyseniz işinize yarar.. (şu anda neredesiniz?)
İmam hatip bir meslek lisesidir... İnsanların meslek liselerine gitme nedenleri; erken yaşta bir mesleğe yönelerek o yönde para zaman ve emek harcayarak bir hedefe doğru ilerlemektir... Eğer seçtikleri bu meslekten, sonradan cayacaklarsa bu hem kendileri hemde ülkeleri için para zaman ve emek kaybıdır.. Üstelik de bu para bu ülkede yaşayanların vergilerinden kesilir.. Bu kadar basit.. Eğer imam yada hatip olmayı hedeflemiyorsanız niye bu meslek lisesine gidiyorsunuz ki avukat doktor yada başka bişey.. hangi mesleği diliyorsanız ona göre bir liseye giderek bu durumu çözebilirsiniz[.. Alavilerde bu basit yolu kullanarak bu meslekleri yapabiliyorlar..
Aleviler yada bu ülkede yaşayan her kim isterse bu yolla istediğini olabilir... :))))
En hatırlanası sahnesi...;
Scarlett O'hara (umarım adını doğru yazdım) parasız kalmıştı ve gideceği kişiye zavallı görünmek istemiyordu... Malikanenin koyu yeşil kadife perdelerinden birini indirip görkemli bir tuvalet dikmişti kendine...
Alev gibi kızıl saçları ve koyu yeşil kadife elbisesiyle inanılmaz güzeldi... :)))
Türkünün devamında bu paragöz kızımızın gözü dönüyo ve bu defa da gözünü koca parasına dikiyo... :))
Mandaları karaman
Kaybolursa aramam
Ben bir esnaf kızıyım
Rençberlere yaramam... :))))
Oyy yaaa... :)) ne matrak türküler var. Eski insanların işi gücü mü yokmuş nedir... :))))
Bazı magazin programlarında;
-Hadi bakalım deneyelim... :)) Bizi seyreden kitle ne kadar ve nereye kadar geri zekalıdır
sorunsalına yanıt bulmak için ardarda denedikleri bir test sözcüğüdür kendileri... :)))
Yüzü bıçak yarası dolu adama bakamayız... Bakarsak muhakkak yaralarına dikkat ettiğimizi fark eder ve buna belki alınabilir diye düşünürüz... Başka yerlere bakmayı, abartılı bir şekilde yokmuş gibi davranmaya çalışırız... Ancak karşı tarafı incitmemek için yaptığımız bütün bu kibarlıklarımız yaraların fazlasıyla farkında olduğumuzu ve de aslında hiç de kabul edemediğimizi gösterir...
Ne oldu da birden KADIN lafı kaba saba ve utanılır bir kelime oldu? Kırk yıllık 'Ev kadını' lafı nasıl oldu da 'ev bayanı'na dönüştü?
Bayancılara soracak olursanız bunu yaş ayrımını kaldırmak için tercih ettiklerini söyleyeceklerdir... 13 yaşında bir genç kız ile 70 yaşında bir kadına ortak bir tanım bulma çabası diyeceklerdir...
Televizyonda '40 yaşını geçmiş bütün bayanların mamografi yaptırması gerek' diyen uzman hangi yaş ayrımından kaçınmaya çalışıyor peki? 40 yaşın üstündekiler arasında da mı kadın olma yaşına gelmemişler vardır?
Yaş ayrımı değil elbette...
Kadın düşmanlığının daniskası
Bayan lafı tam da utandığımız, bir türlü kabullenemediğimiz bir durumdan kaçmak için güya aşırı kibarlıktan yarattığımız ama bunu yaparken de utandığımız, kabul etmek istemediğimiz 'şeyi' her defasında hem kendimize hem de karşımızdakine hatırlattığımız bir kelimedir...
Kibarlık olsun diye söylenen bu laf aslında çok derin bir kadın düşmanlığıdır... Kadını cinsel kimliğinden uzak tutmaya çalışan alçakça bir muhafazakarlığın sonucudur...
Çünkü KADIN kelimesi insanın dişi olanını, aklıyla, fikriyle, cinsel veya cinsel olmayan bütün organlarıyla kabul eden, onu cinsel kimliğinden ayrı tutmayan bir kelimedir... Kadın kelimesi anneliği de, koruyuculuğu da, seksi de, hırsı da, dedikoduyu da, cilveyi de, nazı da içeren ve bu nedenle harikulade bir kelimedir... Ve tam da bunlardan çok utandığımız için 'bayan' gibi steril, aseksüel, resmi ve kimliksiz bir kelime bilhassa kullanılır oldu...
'Ben artık kadın' oldum eski Türk filmlerinin en babayiğit repliğidir ve 'ben bekaretimi kaybettim' manasındadır. Bir erkek karısını 'kadınım' diye sevdiği zaman mülkiyetten ziyade ateşli gecelerden duyduğu haz, sevgi ve mutluluğu yansıtmak ister.. Yani 'seni seviyorum ey seviştiğim kişi' demek ister... Kadın Hastalıkları dendiği zaman temizlik hastalığından, dedikodudan, her tarafı dantelle donatma takıntısından değil üremeyle, ürememeyle, doğum kontrolle, cinsel yolla kapılan yani seksle ilgili hastalıklardan söz edilir...
Bayan lafını kullanmak ise yazının başında verdiğim yaralı-yüze-bakmazsam-onu-yok-saymış-olurum, yaralı-yüzün-kendiside-kendini-iyi-hisseder-hem düşüncesinin başka bir versiyonudur..
Bir kadına cinselliğini hatırlatacak 'kadın' kelimesini kullanmazsam tam da istediğim gibi onu aseksüel düşünür -kadının kendisi de daha iyi hisseder.
Yok saymaya çalıştığın şey ha bire hatırladığın şeydir...
Bayan kelimesi kadının cinselliğini yok saymak üzerine bulunmuş dahice bir laftır. Kadını sekssiz bir yaratık olarak görme eğiliminin bir sonucudur... Erkeğe pekala ERKEK denilebiliyor çünkü onun cinselliği ayıp bir şey değil... Hakikaten kibar olsaydık bay derdik. Veya cinsellikten hakikaten utansaydık erkek lafı da bizi rahatsız ederdi... Ama utandığımız şey cinsellik değil sadece ve sadece kadının cinselliği... Bir erkek ben aseksüelim dediği zaman hiç de taktirle karşılanmaz. Ama bir kadın bakireyim dediği zaman hani neredeyse alkışlanır... Kocasıyla bile yatmamış bir kadınla karşılaştığımızda kadın için değil de kocası için üzülürüz...
200 yıl geri mi gidelim?
Doktorlar BİLE hastanede, derste bayan demekte... Mesleği gereği bir kadını cinselliğinden ayrı tutmamak mecburiyetinde ve objektifliğinde olması gereken bu meslek dalında bile bayan lafı yaygınlaşıyor... Hiç farkında değiller ne büyük bir doğaya karşı gelme hatasında bulunduklarının, ne büyük bir muhafazakârlık zulmüne hizmet ettiklerinin...
Feminizm çirkin kadınların avuntusu değildir.
Feminizm çok uzun ve zorlu bir yoldur. Kadının DA seksten zevk aldığı sadece ve sadece 200 yıldır kabul ediliyor bilmem biliyor muydunuz... Ve bu feminizm sayesinde olmuştur.. Zencilerin insan olduğu gerçeğinin kabul edilmesi kadar zorlu bir süreçtir kadının orgazmının kabulü... Bu kadar yol alınmışken bundan vazgeçmek kadınlar alemine yapılmış büyük bir terbiyesizliktir... 'Bayan' dediğimiz sürece kocanın karısını hissiz bir et yumağı olarak görmesi kaçınılmazdır... 'Bayan' dediğimiz sürece tecavüzler 'o kadar da önemli bir şey değil, evlenir gider' şeklinde değerlendirilecektir... Eski ve berbat günlere hakikaten dönmek istemiyorsak, kadınlığımıza sahip çıkmamız gerek... Yoksa Bayan Hastalıkları, Bayanlar Günü, Bayan Hakları günlerine geliriz ki cinselliği yok sayılan bir insanın ne hakkı, ne hastalığı olur?
Hayır ben bayan değilim! Ben Allah'ın bahşettiği cinselliğimle, hazzımla, doğurganlığımla ve bütün bunları istersem reddimle bir KADINIM.
Bir resepsiyona davetliyseniz ve ceketinizi alacaklarsa;
Nasıl bir erkek için bayın ceketini alalım yada erkeğin ceketini alalım denmiyorsa kadın içinde kadının ceketini alalım ya da bayanın ceketini alalım denmez..
Beyefendiler beyefendiliği, hanımefendiler hanımefendiliği haketmez mi oldular ki.. Beyefendinin yada hanım efendinin ceketini alalım denilemiyor....
Erkek sürücü sayısı çok fazla olduğundan sanırım, acemi ve uyuz olan erkek sürücüler, kadınlar kadar göze batmıyor..
Oysa aslında acemi kadın sürücüden daha çok acemi + uyuz erkek sürücü var...
Ve Mai'nin ''bayan'' sürücü terimine katılmasamda tespitine tamamen katılıyorum... Araba kullanmak neredeyse geri zekalıların bile öğrenebileceği kadar kolay birşey,,, sadece meleke geliştirmek gerekiyor.. yani ne yapacağını düşünmeden yapmak.. Bu da sadece ne kadar çok kullanırsanız o kadar çok geliştirebileceğiniz bişey... Erkekler kadar yol deneyimi olan bütün hatun kişiler erkeklerden daha iyi araba kullanıyor bence.... :))))))
Samimi itiraf;
Bir kadın şoför olarak aynı ön yargıyla günde enaz beş defa önümdeki uyuz şoför için; kadın sürücü galiba diye içimden geçiriyorum.. :)) Ve yemin ederim 10 taneden birtanesi kadın çıkıyor hatta bazen o bile çıkmıyor... :)))))
gönderme
19.06.2006 - 17:20Şu çatlak takımını Saruhan Hünel'le Sami Yusuf'a gönderip kurtulsak diyom... :)))
gönderme
19.06.2006 - 17:17Kızım sana diyom gelinim sen anla.. :))))
gerçek sevgi
19.06.2006 - 16:41Bulup bulmamaya gelince;
kendinde bulabiliyorsan yeter de artar bile... :)))
gerçek sevgi
19.06.2006 - 16:40Anlamsız terim.. Gerçek olmayanınana sevgi denmez çünkü..
Olsa olsa çıkar ilişkisi denir, iki yüzlülük denir, hadi en pozitif anlamda bir isim bulmaya çalışsak; sanrı denir, kendini kandırma denir... :))))
yaşamın amacı
19.06.2006 - 16:01Aman dikkat....; Amacın yaşamı olmayaaaa.... :)))
düş
19.06.2006 - 11:02sabah sabah... Tuhaf....! ! ! ! ! !
karne hediyesi
19.06.2006 - 10:35Asıl annelere almak lazım.. Çocuklardan fazla çaba gösteriyorlar... :)))
kızım sana söylüyorum gelinim sen işit
19.06.2006 - 10:27Kaçak güreşenlerin kendini incelikli zannetme hüsnü kuruntuları... :)))
Birde sanki;
gelinim sen anla olmayacakmıydı terimin doğrusu....
imam hatip liseleri
18.06.2006 - 23:47Aşağıdaki fıkra bütün meslek liseleri için geçerlidir.. Neyi hedefliyorsanız o yönde emek zaman para harcamalı o yönde olmalısınız... :)))
imam hatip liseleri
18.06.2006 - 23:44Anne ve yavru deve tembel tembel yemeklerini yerken birden yavru
anneye dönmüş ve:
- Sana bir sey sorabilir miyim, anne?
- Elbette yavrum sor.
- Anne, bizim niye hörgücümüz var?
Anne gururla:
- Bu hörgüçlerde biz su biriktiririz yavrum ve bu sayede çölde herhangi
birisinden cok daha uzun süre susuz dayanabiliriz.
- Peki Anne, bizim bacaklarimiz niye bu kadar uzun ve ayaklarimiz
yuvarlak? - Evladim der anne deve biraz daha gururlanarak;
- Bu sayede biz çölün kumlarinda herkesten daha rahat ve daha hizli
hareket edebiliriz.
- Bunu da anladim, peki, kirpiklerimiz niye böyle uzun, bazen
görüşümü bile bozuyorlar.
- Hayatim onlar gözlerimizi çölün kumlarindan korur, gözümüze kum
kacmaz....
- Anladim, hörgüçlerimiz çölde daha uzun dayanabilmemiz icin su
depolar, Bacaklarimiz uzun ve böylece çölde daha hizli ve rahat hareket
edebiliriz, kirpiklerimiz gozlerimizi çölün kumlarindan korur...
Anlayamadigim şey o zaman bu allahın cezasi hayvanat bahçesinde ne
işimiz var?
Hikayenin ana fikri:
Becerileriniz, yetenekleriniz, özellikleriniz ve tecrübeleriniz
sadece doğru yerdeyseniz işinize yarar.. (şu anda neredesiniz?)
aleviler
18.06.2006 - 23:19İmam hatip bir meslek lisesidir... İnsanların meslek liselerine gitme nedenleri; erken yaşta bir mesleğe yönelerek o yönde para zaman ve emek harcayarak bir hedefe doğru ilerlemektir... Eğer seçtikleri bu meslekten, sonradan cayacaklarsa bu hem kendileri hemde ülkeleri için para zaman ve emek kaybıdır.. Üstelik de bu para bu ülkede yaşayanların vergilerinden kesilir.. Bu kadar basit.. Eğer imam yada hatip olmayı hedeflemiyorsanız niye bu meslek lisesine gidiyorsunuz ki avukat doktor yada başka bişey.. hangi mesleği diliyorsanız ona göre bir liseye giderek bu durumu çözebilirsiniz[.. Alavilerde bu basit yolu kullanarak bu meslekleri yapabiliyorlar..
Aleviler yada bu ülkede yaşayan her kim isterse bu yolla istediğini olabilir... :))))
karşı pencere
18.06.2006 - 23:09tv de ilk kez...
kanal D de başladı şimdi... :))
aleviler
18.06.2006 - 23:05Saza söze hatta dansa olan olağan üstü yetenekleri yüzünden Türkiyenin zencileri diyorum ben onlara... :))
rüzgar gibi geçti
18.06.2006 - 23:00En hatırlanası sahnesi...;
Scarlett O'hara (umarım adını doğru yazdım) parasız kalmıştı ve gideceği kişiye zavallı görünmek istemiyordu... Malikanenin koyu yeşil kadife perdelerinden birini indirip görkemli bir tuvalet dikmişti kendine...
Alev gibi kızıl saçları ve koyu yeşil kadife elbisesiyle inanılmaz güzeldi... :)))
baba parası
18.06.2006 - 22:46Türkünün devamında bu paragöz kızımızın gözü dönüyo ve bu defa da gözünü koca parasına dikiyo... :))
Mandaları karaman
Kaybolursa aramam
Ben bir esnaf kızıyım
Rençberlere yaramam... :))))
Oyy yaaa... :)) ne matrak türküler var. Eski insanların işi gücü mü yokmuş nedir... :))))
baba parası
18.06.2006 - 22:08Mandaları sat baba
Bana altın yap baba
Bana altın yapmazsan
Senin kızın yok baba..... :)))
şeklindeki matrak bi trakya türküsünü hatırlatıyor... :)))
az sonra
18.06.2006 - 22:06Bazı magazin programlarında;
-Hadi bakalım deneyelim... :)) Bizi seyreden kitle ne kadar ve nereye kadar geri zekalıdır
sorunsalına yanıt bulmak için ardarda denedikleri bir test sözcüğüdür kendileri... :)))
bayan
17.06.2006 - 18:59ALINTI
Neden 'bayan' değil de 'kadın'? ? ?
Yüzü bıçak yarası dolu adama bakamayız... Bakarsak muhakkak yaralarına dikkat ettiğimizi fark eder ve buna belki alınabilir diye düşünürüz... Başka yerlere bakmayı, abartılı bir şekilde yokmuş gibi davranmaya çalışırız... Ancak karşı tarafı incitmemek için yaptığımız bütün bu kibarlıklarımız yaraların fazlasıyla farkında olduğumuzu ve de aslında hiç de kabul edemediğimizi gösterir...
Ne oldu da birden KADIN lafı kaba saba ve utanılır bir kelime oldu? Kırk yıllık 'Ev kadını' lafı nasıl oldu da 'ev bayanı'na dönüştü?
Bayancılara soracak olursanız bunu yaş ayrımını kaldırmak için tercih ettiklerini söyleyeceklerdir... 13 yaşında bir genç kız ile 70 yaşında bir kadına ortak bir tanım bulma çabası diyeceklerdir...
Televizyonda '40 yaşını geçmiş bütün bayanların mamografi yaptırması gerek' diyen uzman hangi yaş ayrımından kaçınmaya çalışıyor peki? 40 yaşın üstündekiler arasında da mı kadın olma yaşına gelmemişler vardır?
Yaş ayrımı değil elbette...
Kadın düşmanlığının daniskası
Bayan lafı tam da utandığımız, bir türlü kabullenemediğimiz bir durumdan kaçmak için güya aşırı kibarlıktan yarattığımız ama bunu yaparken de utandığımız, kabul etmek istemediğimiz 'şeyi' her defasında hem kendimize hem de karşımızdakine hatırlattığımız bir kelimedir...
Kibarlık olsun diye söylenen bu laf aslında çok derin bir kadın düşmanlığıdır... Kadını cinsel kimliğinden uzak tutmaya çalışan alçakça bir muhafazakarlığın sonucudur...
Çünkü KADIN kelimesi insanın dişi olanını, aklıyla, fikriyle, cinsel veya cinsel olmayan bütün organlarıyla kabul eden, onu cinsel kimliğinden ayrı tutmayan bir kelimedir... Kadın kelimesi anneliği de, koruyuculuğu da, seksi de, hırsı da, dedikoduyu da, cilveyi de, nazı da içeren ve bu nedenle harikulade bir kelimedir... Ve tam da bunlardan çok utandığımız için 'bayan' gibi steril, aseksüel, resmi ve kimliksiz bir kelime bilhassa kullanılır oldu...
'Ben artık kadın' oldum eski Türk filmlerinin en babayiğit repliğidir ve 'ben bekaretimi kaybettim' manasındadır. Bir erkek karısını 'kadınım' diye sevdiği zaman mülkiyetten ziyade ateşli gecelerden duyduğu haz, sevgi ve mutluluğu yansıtmak ister.. Yani 'seni seviyorum ey seviştiğim kişi' demek ister... Kadın Hastalıkları dendiği zaman temizlik hastalığından, dedikodudan, her tarafı dantelle donatma takıntısından değil üremeyle, ürememeyle, doğum kontrolle, cinsel yolla kapılan yani seksle ilgili hastalıklardan söz edilir...
Bayan lafını kullanmak ise yazının başında verdiğim yaralı-yüze-bakmazsam-onu-yok-saymış-olurum, yaralı-yüzün-kendiside-kendini-iyi-hisseder-hem düşüncesinin başka bir versiyonudur..
Bir kadına cinselliğini hatırlatacak 'kadın' kelimesini kullanmazsam tam da istediğim gibi onu aseksüel düşünür -kadının kendisi de daha iyi hisseder.
Yok saymaya çalıştığın şey ha bire hatırladığın şeydir...
Bayan kelimesi kadının cinselliğini yok saymak üzerine bulunmuş dahice bir laftır. Kadını sekssiz bir yaratık olarak görme eğiliminin bir sonucudur... Erkeğe pekala ERKEK denilebiliyor çünkü onun cinselliği ayıp bir şey değil... Hakikaten kibar olsaydık bay derdik. Veya cinsellikten hakikaten utansaydık erkek lafı da bizi rahatsız ederdi... Ama utandığımız şey cinsellik değil sadece ve sadece kadının cinselliği... Bir erkek ben aseksüelim dediği zaman hiç de taktirle karşılanmaz. Ama bir kadın bakireyim dediği zaman hani neredeyse alkışlanır... Kocasıyla bile yatmamış bir kadınla karşılaştığımızda kadın için değil de kocası için üzülürüz...
200 yıl geri mi gidelim?
Doktorlar BİLE hastanede, derste bayan demekte... Mesleği gereği bir kadını cinselliğinden ayrı tutmamak mecburiyetinde ve objektifliğinde olması gereken bu meslek dalında bile bayan lafı yaygınlaşıyor... Hiç farkında değiller ne büyük bir doğaya karşı gelme hatasında bulunduklarının, ne büyük bir muhafazakârlık zulmüne hizmet ettiklerinin...
Feminizm çirkin kadınların avuntusu değildir.
Feminizm çok uzun ve zorlu bir yoldur. Kadının DA seksten zevk aldığı sadece ve sadece 200 yıldır kabul ediliyor bilmem biliyor muydunuz... Ve bu feminizm sayesinde olmuştur.. Zencilerin insan olduğu gerçeğinin kabul edilmesi kadar zorlu bir süreçtir kadının orgazmının kabulü... Bu kadar yol alınmışken bundan vazgeçmek kadınlar alemine yapılmış büyük bir terbiyesizliktir... 'Bayan' dediğimiz sürece kocanın karısını hissiz bir et yumağı olarak görmesi kaçınılmazdır... 'Bayan' dediğimiz sürece tecavüzler 'o kadar da önemli bir şey değil, evlenir gider' şeklinde değerlendirilecektir... Eski ve berbat günlere hakikaten dönmek istemiyorsak, kadınlığımıza sahip çıkmamız gerek... Yoksa Bayan Hastalıkları, Bayanlar Günü, Bayan Hakları günlerine geliriz ki cinselliği yok sayılan bir insanın ne hakkı, ne hastalığı olur?
Hayır ben bayan değilim! Ben Allah'ın bahşettiği cinselliğimle, hazzımla, doğurganlığımla ve bütün bunları istersem reddimle bir KADINIM.
Mutlu Tömbekici
bayan
17.06.2006 - 18:56Bir resepsiyona davetliyseniz ve ceketinizi alacaklarsa;
Nasıl bir erkek için bayın ceketini alalım yada erkeğin ceketini alalım denmiyorsa kadın içinde kadının ceketini alalım ya da bayanın ceketini alalım denmez..
Beyefendiler beyefendiliği, hanımefendiler hanımefendiliği haketmez mi oldular ki.. Beyefendinin yada hanım efendinin ceketini alalım denilemiyor....
ACEMİ
17.06.2006 - 17:22Erkek sürücü sayısı çok fazla olduğundan sanırım, acemi ve uyuz olan erkek sürücüler, kadınlar kadar göze batmıyor..
Oysa aslında acemi kadın sürücüden daha çok acemi + uyuz erkek sürücü var...
Ve Mai'nin ''bayan'' sürücü terimine katılmasamda tespitine tamamen katılıyorum... Araba kullanmak neredeyse geri zekalıların bile öğrenebileceği kadar kolay birşey,,, sadece meleke geliştirmek gerekiyor.. yani ne yapacağını düşünmeden yapmak.. Bu da sadece ne kadar çok kullanırsanız o kadar çok geliştirebileceğiniz bişey... Erkekler kadar yol deneyimi olan bütün hatun kişiler erkeklerden daha iyi araba kullanıyor bence.... :))))))
ACEMİ
17.06.2006 - 17:14Samimi itiraf;
Bir kadın şoför olarak aynı ön yargıyla günde enaz beş defa önümdeki uyuz şoför için; kadın sürücü galiba diye içimden geçiriyorum.. :)) Ve yemin ederim 10 taneden birtanesi kadın çıkıyor hatta bazen o bile çıkmıyor... :)))))
isabelle adjani
17.06.2006 - 12:39Arap atı taydan olur
Yavrum bu güzellik soydan olur..... :) diye bi türkü vardı....))
Babası Türk asıllı imişşşş... :))))) 9
integral
17.06.2006 - 11:47Parça pincikler sayesinde bütünü bulma... :)))
kerameti kendinden menkul
16.06.2006 - 16:35Sami Yusufunan.... Saruhan Hünel... :)))
Toplam 1393 mesaj bulundu