Sesinin her bir tınısına, ağzından çıkacak her bir kelimeye muhtaçlığımın acizliğiyle, her karanlık gecenin bu sefer olmayan sabahına gözlerimi açtım işte; yaşamaktan hâllice...
Gözümün değdiği her yerde Sen'li bir serap,
Yüreğim bir Sen dolu,
Kalbimin her bir atışında bir Sen çırpınıyorsun...
İki gözümün çiçeği;
Bu, Sana son sefer bu şekilde hitap edişim...
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun; annen vefat ettiği vakitten uzun bir zaman sonra seni aradığımda bana sitem etmiştin. Ben ne düşünürsem düşüneyim yanında olduğumu hissetmek isteyeceğinden bahsetmiştin. Bugün de bana bahsettiğin "yanlış anlaşılmak" konusundan bi haber Seni aradım. Seni ararken niyetim şuydu ki, eğer ki kötü bir haber aldıysan ve moralin bozuksa yanında olabilmek, her ne kadar terk edilmiş bir adam hissiyatında olsam da... Ama bu hissiyatı bir kenara bırakıp sadece bir derdin varsa derdini paylaşmak istedim, kötü günde yanında olabilmek. Ve sonrasında da seni ve süreci anladığımı Sana ifade edebilmek, bu konuda kendini kötü hissettiğin ya da suçladığın bir konu varsa Seni rahatlatmak, "anlaşıldığının huzurunu yaşatmak." Lakin şu an hiç olmadığım kadar sinirliyim biliyor musun¿ Ve anlamsız... Birşeyi ben yanlış ifade etmiş olabilirim ya da sen yanlış anlamış olabilirsin; senin savunduğun iletişim kanalını kullanarak kendimi ifade etmemi anlamaman, "kendimi anlatmama gerek dahi olmadığını" düşünmeme rağmen beni anlamak istememen beni ziyadesiyle hayal kırıklığına uğrattı, Sen özelinde... Bir de umursamaz tavırların; bu da kırdı... Bensizliğe alışmak istiyor ya da duygularını dindirmek istiyor olabilirsin. Ama bunu benim sana sarf etmeyeceğim, sarf etmeyi bırak, aklımdan dahi geçirmeyeceğim sözlerin arkasına sığınarak yapmamalısın; çünkü Senin bunu kendi kararınla yapacak özgüvene sahip olduğunu düşünüyorum, benim kesinlikle kasdetmediğim birşeyin arkasına sığınmana gerek yok! Ve tekrar ediyorum; ben sana ne bu şekilde sözler sarf edecek ne de bunları aklımdan geçirecek kadar şeref yoksunu, kişinin hatırasına değer vermeyecek bir insan değilim! "Ne oldum değil ne olacağım?" diyecekmişsin; Seni aradığımda içimden geçenler ile senin kendini inandırdıkların karşısında sarf ettiğin sözler/inatçılığın ve tavrın bana tam olarak bunu düşündürdü. En son da dediğim gibi "Benim hakkım Sana helal, Senin hakkın da bana haram olsun, olsun ki bana inanmak istemediklerinle Allah katında yüzleşesin; konu mahşer gününe dahi dayansa geride hoş bir sada bırakmak önemli..."
Bir şey daha; "Sen bana değer verseydin..." diyorsun ya, beni tanıdığın kadarıyla "Ben Sana değer vermesem, beni her seferinde Sensizlik ile sınayan Seni arar mıydım, ettiğim tüm o beylik duruşları bir kenara bırakıp kötü günündeysen yanında olabilmek düşüncesiyle¿¿¿"
Seni Allah'a emanet ediyorum; Seni bir daha görebilmek için değil, iyi ol, kılına da zarar gelmesin, ayağına da taş değmesin diye. Ben hayatından usulca çekiliyorum, uykunun altında kalsın, güzel başlayıp kötü biten bir rüya der, geçersin.
ceren
22.04.2025 - 09:17Sesinin her bir tınısına, ağzından çıkacak her bir kelimeye muhtaçlığımın acizliğiyle, her karanlık gecenin bu sefer olmayan sabahına gözlerimi açtım işte; yaşamaktan hâllice...
Gözümün değdiği her yerde Sen'li bir serap,
Yüreğim bir Sen dolu,
Kalbimin her bir atışında bir Sen çırpınıyorsun...
ceren
10.04.2025 - 00:52İki gözümün çiçeği;
Bu, Sana son sefer bu şekilde hitap edişim...
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun; annen vefat ettiği vakitten uzun bir zaman sonra seni aradığımda bana sitem etmiştin. Ben ne düşünürsem düşüneyim yanında olduğumu hissetmek isteyeceğinden bahsetmiştin. Bugün de bana bahsettiğin "yanlış anlaşılmak" konusundan bi haber Seni aradım. Seni ararken niyetim şuydu ki, eğer ki kötü bir haber aldıysan ve moralin bozuksa yanında olabilmek, her ne kadar terk edilmiş bir adam hissiyatında olsam da... Ama bu hissiyatı bir kenara bırakıp sadece bir derdin varsa derdini paylaşmak istedim, kötü günde yanında olabilmek. Ve sonrasında da seni ve süreci anladığımı Sana ifade edebilmek, bu konuda kendini kötü hissettiğin ya da suçladığın bir konu varsa Seni rahatlatmak, "anlaşıldığının huzurunu yaşatmak." Lakin şu an hiç olmadığım kadar sinirliyim biliyor musun¿ Ve anlamsız... Birşeyi ben yanlış ifade etmiş olabilirim ya da sen yanlış anlamış olabilirsin; senin savunduğun iletişim kanalını kullanarak kendimi ifade etmemi anlamaman, "kendimi anlatmama gerek dahi olmadığını" düşünmeme rağmen beni anlamak istememen beni ziyadesiyle hayal kırıklığına uğrattı, Sen özelinde... Bir de umursamaz tavırların; bu da kırdı... Bensizliğe alışmak istiyor ya da duygularını dindirmek istiyor olabilirsin. Ama bunu benim sana sarf etmeyeceğim, sarf etmeyi bırak, aklımdan dahi geçirmeyeceğim sözlerin arkasına sığınarak yapmamalısın; çünkü Senin bunu kendi kararınla yapacak özgüvene sahip olduğunu düşünüyorum, benim kesinlikle kasdetmediğim birşeyin arkasına sığınmana gerek yok! Ve tekrar ediyorum; ben sana ne bu şekilde sözler sarf edecek ne de bunları aklımdan geçirecek kadar şeref yoksunu, kişinin hatırasına değer vermeyecek bir insan değilim! "Ne oldum değil ne olacağım?" diyecekmişsin; Seni aradığımda içimden geçenler ile senin kendini inandırdıkların karşısında sarf ettiğin sözler/inatçılığın ve tavrın bana tam olarak bunu düşündürdü. En son da dediğim gibi "Benim hakkım Sana helal, Senin hakkın da bana haram olsun, olsun ki bana inanmak istemediklerinle Allah katında yüzleşesin; konu mahşer gününe dahi dayansa geride hoş bir sada bırakmak önemli..."
Bir şey daha; "Sen bana değer verseydin..." diyorsun ya, beni tanıdığın kadarıyla "Ben Sana değer vermesem, beni her seferinde Sensizlik ile sınayan Seni arar mıydım, ettiğim tüm o beylik duruşları bir kenara bırakıp kötü günündeysen yanında olabilmek düşüncesiyle¿¿¿"
Seni Allah'a emanet ediyorum; Seni bir daha görebilmek için değil, iyi ol, kılına da zarar gelmesin, ayağına da taş değmesin diye. Ben hayatından usulca çekiliyorum, uykunun altında kalsın, güzel başlayıp kötü biten bir rüya der, geçersin.
Toplam 74 mesaj bulundu