Pakistan ordusu artık ABD'ye karşı savaş ilan etmiş durumdadır... Zaten Genel Kurmay Başkanı bunu açıkça ifade etti, 'ABD'ye karşı savaşırız! ' diye... Bir TSK yetiştirmesi olan ve kurucusu Teşkilat-ı Mahsusa olan Pakistan ordusu, düşmanını belirledi, ABD ve AB!
Konuyla ilgili çok önemli bir şey daha: 'Dünyanın bir bölümünde gıda sıkıntısı başgöstermişken, insan Reagan döneminde çıkarılan ve 'savaştaki bir dünyada gıda silahtır' ifadesini içeren Santa Fe belgesini hatırlıyor... Hatırlanacağı üzere ABD, Nikaragua, Küba ve Irak'a uzanan bölgede aç bırakmayı savaş stratejisi olarak kullanmıştı...
Dünyanın büyük kısmı gıda sıkıntısından ve gıda fiyatlarındaki küresel artıştan artık haberdar olduğuna göre, ABD başkanı Ronald Reagan'ın 1980'lerde Orta Amerika'daki reform hareketlerine karşı yürüttüğü gizli savaşlara (Düşük Yoğunluklu Çatışmalara) dair bir belgeyi hatırlatmak istiyorum... 'Uluslararası ilişkilerde barış değil, savaş normdur' sözleriyle başlayan ve gizli savaşlara yol gösteren Santa Fe Komitesi'nin '1980'li Yıllar için Yeni İnter-Amerikan Siyaseti' belgesini bilenler azdır... Burada 'Savaştaki bir dünyada gıda silahtır' denildiğinin ve ABD'nin batı yarımküredeki gıda üretimi ve ticaretini denetleyerek, bunu bir manivela ya da siyasi silah olarak kullandığının bilincinde olanlarsa daha da azdır...
Zamanın başlangıcından beri gıda, ya denetlemek veya insanları boyun eğene kadar aç bırakmak için silah olarak kullanılageldi... Amerika kıtası da bundan muaf değil... İlk Avrupalı sömürgeciler yerlilerin ekinlerini yaktılar, soyu tükenene kadar avladıkları yabani hayvanlar gibi diğer besin kaynaklarını yok ettiler... Amerikan Devrimi ve İç Savaşı sırasında çiftlikleri ve kırsalı yağmalamak orduların yaygın uygulamasıydı... Sivil halkın sakladığı gıda, tahıl, pamuk ve diğer malların konulduğu tüm depoların ateşe verildiği Atlanta saldırısı bunun pek çok örneğinden biridir...
ABD hükümeti anlaşmalarla (idari emirlerle) madencileri, çiftlik sahiplerini ve çiftçileri Batı'ya gitmeleri konusunda cesaretlendirdi... Bunun sonucunda topraklarının gasbına direnen ova kızılderilileriyle karşı karşıya gelindi... ABD hükümeti, Kızılderili Bürosu ve Amerikan ordusu, büyük buffalo sürülerinin yok edilmesi için sistematik bir siyaseti uygulamaya başladı... Göçebe ova kızılderilileri gıda, barınak, giysi, araç-gereç ve silahları için buffalolara bağımlıydı... Buffalo ayrıca kültürlerinin ve dini törenlerinin önemli bir unsuruydu... 1800'lerin sonlarına kadar yaklaşık 30 milyon buffalo öldürüldü... Ova kızılderilileri hükümetin gıda yardımına bağımlı olarak kendilerine ayrılan bölgede yaşayabilir veya hiçbir yiyeceğin olmadığı ovalarda yaşamak için kaçarak, açlıktan ölebilirdi...
Filipin ayaklanmasını bastırmak için Amerikan birlikleri 1898 İspanya-Amerika Savaşı'nda ekinleri yaktı... Bir gazete sadece bir bölgede '300 bin kişiden 100 bininin açlıktan öldüğünü' yazmıştı... Başkan Howard Taft'ın Dolar Diplomasisi'yse, ABD tekellerinin Latin Amerika'da toprak ve kaynak denetimini sağlayıp, işçileri sömürebilmesi için ABD ordusunun kullandığı bir hileydi... 1920'lerin ortasındaki ve sonundaki bunalım gıdayı özelleştirmenin yanlışlığını gösterdi... Bu dönemde çiftçiler umutsuz bir çabayla fiyatları yükseltmek için ekinlerini yok ederken, ekmek isyanları ve açların yürüyüşü olağan manzara haline geldi... Etrafta 'Zengin Çiftçileri Silahsızlandır ama İşçileri Silahlandır' veya 'Açları Besle, Zenginleri Vergilendir' sloganları görünüyordu...
1980'lerde Guatemala'nın El Quiche bölgesine yaptığım ziyareti hâlâ hatırlıyorum... Maya çiftçiler, yardım görevlisi işçiler, rahibler ve rahibelerle birlikte toprak ve eşitlik için savaşan Guatemalalı gerillalara katılmıştı... ABD'den silah sağlayan Guetemala hükümeti yüzlerce Maya köyüne karşı toprakları küle döndürme siyaseti uyguladı... Dağlık bölgelere kaçanlar ordu tarafından sarıldı ve gıda tedarikleri kesildi... 'Silahlar ve Fasulyeler' adlı harekât açlık içinde kalan yerlileri dağlardan indirip, 'model köylere' yerleşmeye zorladı... Vietnam'daki 'stratejik köyleri' çağrıştıran söz konusu model köylere girdikten sonra Guatemalalılar hükümetin inşaat projelerinde çalıştırıldı...
5. Planet 'Yaşlılık getiren' Satürn (eski adıyla Zühal) 4/4'lük ölçüde, ağır (Adagio) tempoda, Do Majör tonda kasvetli havada, durağan çizgide, flüt ve arpın giriş mezürleriyle başlar... Bunu kontrbasların uzun cümlesi izler... Bu motifi alan ve bas yaylıların pizzicato'su eşliğinde duyuran metal üflemelerden sonra da diğer çalgılar motifi tekrarlar ve geliştirir... Flütün sunduğu yeni tema ise bir kreşendo ile doruğa uzanır; ama ilk tema kontrbaslarla, tuba ve tahta üflemelerle yinelenir... Coda ise açış temasının değişik bir varyantıdır...
Obama’nın dışı siyah, içi beyaz. Obama, uzun süredir Amerika’daki küresel sermayenin medya gücü diye tanımladığım Hollywood Etkisi’yle -bütün görsel medyayı ve Hollywood’u kastediyorum- uzun süredir Amerika’da bir siyah başkan hazırlanıyor. Saat 24:00 dizisinin başkanı siyahtı, öldürüldü yerine gelen siyah. Oscar’lar siyahlara verilmeye başlandı. Filmlere bakın; zenciler eskiden hep kötü işleri yapanlardı. Şimdi de hep polisler zenci.
Amerika, bu savaş politikalarını uygulamak için göbek adı Hüseyin olan, babası Müslüman olan, üstelik de zenci ırkından birisinin, daha radikal kararlar alması için getirdi. Obama ile alınacak kararlar Amerika’nın daha kolay alabileceği kararlardır. Amerikan Devleti bir süreklilik gösterir. Amerikan Devleti’nin bugünkü zor şartlardan çıkışı, bu krizden çıkabilmesi, yeni savaşlar çıkarabilmesi, ancak Obama ile mümkündür. McCain’le mümkün olsaydı, zaten Amerika devleti McCain’i seçtirirdi.
Amerika’da -belki bir başka röportaj konusu- 302 milyon insanın 130 milyonu seçmen. Seçmen kartı alanların yarısı sandığa gidiyor. O yarısının yarısını alan seçiliyor. Neredeyse ülke nüfusunun 8 de 9 da biri insan tarafından bir başkan seçiliyor. Amerikan sistemi bunun üzerine kuruludur. Şimdi bugün, gelir gelmez Obama’nın söylediği çok net bir şey var. O net şey şudur; Obama ilk demecinde “Üç milyar dolar olan İsrail’e yardımı 30 milyar dolara çıkaracağım.” dedi. Bizim Türk basınında tek satır bunun alıntısı bile olmadı. Zaten 3 milyar dolar olan İsrail’e yardımı, 30 milyar dolara çıkarmanın kendisi bile Ortadoğu da bir savaş nedenidir.
Şimdi Beyaz Saray ekibine ve kabinesindeki muhtemel bakanlarına baktığımızda göreceğiz ki, Demokrat olmakla birlikte, tıpkı geçmişteki Amerikan tarihinde görülmediği gibi, Cumhuriyetçiler de yer alacak gözüküyor. Amerika’nın dünyadaki yapısal düzenlemelerinde büyük adımlar hep demokratlarla olmuştur. Size bir anekdot vereyim. Türkiye’deki üç darbe ve 28 Şubat demokratlar iktidardayken olmuştur. Cumhuriyetçiler değil. Clinton zamanında 28 Şubat oldu. Bunların Amerika’dan bağlantısız olduğunu düşünmek abesle iştigaldir. Ama biz hepimiz Clinton’ı çok demokrat Amerika’nın parlak yüzü diye görüyoruz çünkü bu bir imajdır. Gerçekler değil imaj önemlidir.
Amerika’nın bu krizden çıkması için ülke kamuoyunda güven sağlayacak bir unsura ihtiyacı vardı. Onun sağcı değil, solcu görünen bir adam tarafından uygulanması daha kolaydır. Müslümanlara yönelik bir hareket olursa, Afrika ülkelerine yönelik veya radikal Cumhuriyetçiler’in cesaret edemeyecekleri çıkışları Demokratlar yaparsa, daha az tepki çekerler; bu siyasetin doğasında vardır.
Obama çok net bir açıklama daha yaptı; görevi devralana kadar ekonominin sorumluluğu Bush’da olacak diye. Bugüne kadarki her kriz döneminde -sadece ekonomi değil, Amerika’da yeni başkan gelir gelmez yaşanan krizle ilgili- bakanlarını açıklar, krizle ilgili kurmaylarını açıklar. Örneğin Clinton geldiğinde, Körfez krizini devralmıştı. Amerika savaştan yeni çıkmıştı. On danışmanının dördü Ortadoğu uzmanıydı ve hemen belli oldu bunlar seçildiği hafta.
Şimdi yaşanan bir ekonomik kriz. Hazine bakanının ekonomiye yönetecek olan kurmaylarının adının açıklanması gerekirdi. Obama -Türk basınının atladığı bir şey, zaten bu işi bilenleri, piyasaları o yüzden de tedirgin etti- görevi devralana kadar Bush’un bu işi yöneteceğini söyledi. Bütün Amerikan kamuoyunun beklentisi, Obama’nın yönetmese bile kabinesi ile bir güven vereceğiydi ki, 15'inde Amerika’da Washington’da biliyorsunuz krizle ilgili büyük bir toplantı oldu, devlet başkanlarının katılımıyla. Obama, bu toplantılara ağırlığının düşmesini istese çok mümkündü. Tamamen “lakayt” kalacağını da önceden deklare etti.
decal: design that is printed on specially prepared paper to form a film that can be transferred to any surface... Such films are widely used for decorating and labeling any objects that cannot be run through a press...
Renkli ve piyanonun tınılarının sonuna kadar değerlendirildiği bu Etüdler'den, 6/8'lik ölçüde, çok hızlı, şakacı tarzda (Presto scherzando) başlayan ve sonra biraz daha az canlı (Un poco piu animato) tempoda, 9/8'lik ölçüde gelişen ikincisi, Gnomenreigen (Cücelerin Rondu) başlığını taşır... Bu etüde, belki de, Cücelerin Rondu adından önce 'Mendelssohn'a Saygı' ismi daha uygun olabilir; çünkü Liszt bu kısa etüdde kıvılcımlı bir yorumla Mendelssohn'un Kaprisleri'ndeki esrarlı havayı ustaca yansıtmaktadır... Ana temaların, rondo biçiminde yedi kez, modülasyonlarla değişimi piyaniste güç olduğu kadar parlak bir yorum olanağı sağlar...
Üzerimizden bir sam yeli estirildiğini, bu yelin her sahada bütün milli kabiliyetleri kavurduğunu, sonunda bizi zaman ve mekân dışına ittiğini ve her şeyi bir çıkartma kâğıdı taklitçiliğinden ibaret bıraktığını haykırmaktan ne korkuyoruz?
Bunlar, bir dostumun fevkalâde buluşuyla, bu memlekette iki sınıf, yalnız iki zümre vücuda getirdiler:
Biri, polisin korktukları...
Öbürü, polisten korkanlar...
Polis, bu arada her iki zümreyi ifade için kullanılan bir kimya kâğıdıdır; ve kendisinin bu iki sınıflanışta hiçbir rolü yoktur...
Polisin korktukları, kendileridir... Yani kör ve kaba nefsaniyetlerinden başka hiçbir kanun tanımayan, nefslerini aşıcı hiçbir kuvvet bilmeyen, yatağa girdikleri zaman vicdanlarının mâverâsından mırıltı bile duymayan, bir ışığın yanından geçerken ihtimaller âleminin belirtisi halinde gölgelerinden olsun ürkmeyen ve Allahın çırağını kalblerinde sigara izmariti gibi söndürmüş olan maneviyat yamyamları...
Polisten korkanlarsa bütün bir millettir... Yani, bunların lif lif kendilerini soymalarına tahammül eden, üstelik ebedî hayat yollarını tıkamalarına ses çıkarmayan ve üstelik 'Hâkimiyet senindir! ' yalanını elinde bayraklarla kutlamaya mecbur olan zavallı halk...
Bunlar, halkı tek tek zulûm ve itisaf peteğinin hücrelerinde zaptettikten, sonra onun beynine girip oradaki içtimaî şuur ve dayanışma merkezini körlettikten sonra halk neylesin? Halkın, elinden alınan HAK karşısında:
- Yâ Hak!
Diye doğrulamaması için, bunlar, ne kadar hünerleri varsa kullandılar... Ve itiraf edelim, bu halkın şartlarına göre muvaffak oldular...
Maybe I didnt treat you
Quite as good as I should have
Maybe I didnt love you
Quite as often as I could have
Little things I should have said and done
I just never took the time
You were always on my mind
You were always on my mind
Tell me, tell me that your sweet love hasnt died
Give me, give me one more chance
To keep you satisfied, satisfied
Maybe I didnt hold you
All those lonely, lonely times
And I guess I never told you
Im so happy that youre mine
If I make you feel second best
Girl, Im sorry I was blind
You were always on my mind
You were always on my mind
Tell me, tell me that your sweet love hasnt died
Give me, give me one more chance
To keep you satisfied, satisfied
Little things I should have said and done
I just never took the time
You were always on my mind
You are always on my mind
You are always on my mind...
rejim
04.01.2009 - 21:17...
Pakistan ordusu artık ABD'ye karşı savaş ilan etmiş durumdadır... Zaten Genel Kurmay Başkanı bunu açıkça ifade etti, 'ABD'ye karşı savaşırız! ' diye... Bir TSK yetiştirmesi olan ve kurucusu Teşkilat-ı Mahsusa olan Pakistan ordusu, düşmanını belirledi, ABD ve AB!
Ya onu yetiştiren TSK?
...
rejim
31.12.2008 - 22:26...
Konuyla ilgili çok önemli bir şey daha: 'Dünyanın bir bölümünde gıda sıkıntısı başgöstermişken, insan Reagan döneminde çıkarılan ve 'savaştaki bir dünyada gıda silahtır' ifadesini içeren Santa Fe belgesini hatırlıyor... Hatırlanacağı üzere ABD, Nikaragua, Küba ve Irak'a uzanan bölgede aç bırakmayı savaş stratejisi olarak kullanmıştı...
Dünyanın büyük kısmı gıda sıkıntısından ve gıda fiyatlarındaki küresel artıştan artık haberdar olduğuna göre, ABD başkanı Ronald Reagan'ın 1980'lerde Orta Amerika'daki reform hareketlerine karşı yürüttüğü gizli savaşlara (Düşük Yoğunluklu Çatışmalara) dair bir belgeyi hatırlatmak istiyorum... 'Uluslararası ilişkilerde barış değil, savaş normdur' sözleriyle başlayan ve gizli savaşlara yol gösteren Santa Fe Komitesi'nin '1980'li Yıllar için Yeni İnter-Amerikan Siyaseti' belgesini bilenler azdır... Burada 'Savaştaki bir dünyada gıda silahtır' denildiğinin ve ABD'nin batı yarımküredeki gıda üretimi ve ticaretini denetleyerek, bunu bir manivela ya da siyasi silah olarak kullandığının bilincinde olanlarsa daha da azdır...
Zamanın başlangıcından beri gıda, ya denetlemek veya insanları boyun eğene kadar aç bırakmak için silah olarak kullanılageldi... Amerika kıtası da bundan muaf değil... İlk Avrupalı sömürgeciler yerlilerin ekinlerini yaktılar, soyu tükenene kadar avladıkları yabani hayvanlar gibi diğer besin kaynaklarını yok ettiler... Amerikan Devrimi ve İç Savaşı sırasında çiftlikleri ve kırsalı yağmalamak orduların yaygın uygulamasıydı... Sivil halkın sakladığı gıda, tahıl, pamuk ve diğer malların konulduğu tüm depoların ateşe verildiği Atlanta saldırısı bunun pek çok örneğinden biridir...
ABD hükümeti anlaşmalarla (idari emirlerle) madencileri, çiftlik sahiplerini ve çiftçileri Batı'ya gitmeleri konusunda cesaretlendirdi... Bunun sonucunda topraklarının gasbına direnen ova kızılderilileriyle karşı karşıya gelindi... ABD hükümeti, Kızılderili Bürosu ve Amerikan ordusu, büyük buffalo sürülerinin yok edilmesi için sistematik bir siyaseti uygulamaya başladı... Göçebe ova kızılderilileri gıda, barınak, giysi, araç-gereç ve silahları için buffalolara bağımlıydı... Buffalo ayrıca kültürlerinin ve dini törenlerinin önemli bir unsuruydu... 1800'lerin sonlarına kadar yaklaşık 30 milyon buffalo öldürüldü... Ova kızılderilileri hükümetin gıda yardımına bağımlı olarak kendilerine ayrılan bölgede yaşayabilir veya hiçbir yiyeceğin olmadığı ovalarda yaşamak için kaçarak, açlıktan ölebilirdi...
Filipin ayaklanmasını bastırmak için Amerikan birlikleri 1898 İspanya-Amerika Savaşı'nda ekinleri yaktı... Bir gazete sadece bir bölgede '300 bin kişiden 100 bininin açlıktan öldüğünü' yazmıştı... Başkan Howard Taft'ın Dolar Diplomasisi'yse, ABD tekellerinin Latin Amerika'da toprak ve kaynak denetimini sağlayıp, işçileri sömürebilmesi için ABD ordusunun kullandığı bir hileydi... 1920'lerin ortasındaki ve sonundaki bunalım gıdayı özelleştirmenin yanlışlığını gösterdi... Bu dönemde çiftçiler umutsuz bir çabayla fiyatları yükseltmek için ekinlerini yok ederken, ekmek isyanları ve açların yürüyüşü olağan manzara haline geldi... Etrafta 'Zengin Çiftçileri Silahsızlandır ama İşçileri Silahlandır' veya 'Açları Besle, Zenginleri Vergilendir' sloganları görünüyordu...
1980'lerde Guatemala'nın El Quiche bölgesine yaptığım ziyareti hâlâ hatırlıyorum... Maya çiftçiler, yardım görevlisi işçiler, rahibler ve rahibelerle birlikte toprak ve eşitlik için savaşan Guatemalalı gerillalara katılmıştı... ABD'den silah sağlayan Guetemala hükümeti yüzlerce Maya köyüne karşı toprakları küle döndürme siyaseti uyguladı... Dağlık bölgelere kaçanlar ordu tarafından sarıldı ve gıda tedarikleri kesildi... 'Silahlar ve Fasulyeler' adlı harekât açlık içinde kalan yerlileri dağlardan indirip, 'model köylere' yerleşmeye zorladı... Vietnam'daki 'stratejik köyleri' çağrıştıran söz konusu model köylere girdikten sonra Guatemalalılar hükümetin inşaat projelerinde çalıştırıldı...
...
tarihi sözler
31.12.2008 - 22:23'Bana bir ulusun para arzının kontrolünü verin, o zaman kanun koyanları bile takmam.'
M.A. Rothschild
gustav holst
31.12.2008 - 22:175. Planet 'Yaşlılık getiren' Satürn (eski adıyla Zühal) 4/4'lük ölçüde, ağır (Adagio) tempoda, Do Majör tonda kasvetli havada, durağan çizgide, flüt ve arpın giriş mezürleriyle başlar... Bunu kontrbasların uzun cümlesi izler... Bu motifi alan ve bas yaylıların pizzicato'su eşliğinde duyuran metal üflemelerden sonra da diğer çalgılar motifi tekrarlar ve geliştirir... Flütün sunduğu yeni tema ise bir kreşendo ile doruğa uzanır; ama ilk tema kontrbaslarla, tuba ve tahta üflemelerle yinelenir... Coda ise açış temasının değişik bir varyantıdır...
rejim
28.12.2008 - 19:59...
Obama’nın dışı siyah, içi beyaz. Obama, uzun süredir Amerika’daki küresel sermayenin medya gücü diye tanımladığım Hollywood Etkisi’yle -bütün görsel medyayı ve Hollywood’u kastediyorum- uzun süredir Amerika’da bir siyah başkan hazırlanıyor. Saat 24:00 dizisinin başkanı siyahtı, öldürüldü yerine gelen siyah. Oscar’lar siyahlara verilmeye başlandı. Filmlere bakın; zenciler eskiden hep kötü işleri yapanlardı. Şimdi de hep polisler zenci.
Amerika, bu savaş politikalarını uygulamak için göbek adı Hüseyin olan, babası Müslüman olan, üstelik de zenci ırkından birisinin, daha radikal kararlar alması için getirdi. Obama ile alınacak kararlar Amerika’nın daha kolay alabileceği kararlardır. Amerikan Devleti bir süreklilik gösterir. Amerikan Devleti’nin bugünkü zor şartlardan çıkışı, bu krizden çıkabilmesi, yeni savaşlar çıkarabilmesi, ancak Obama ile mümkündür. McCain’le mümkün olsaydı, zaten Amerika devleti McCain’i seçtirirdi.
Amerika’da -belki bir başka röportaj konusu- 302 milyon insanın 130 milyonu seçmen. Seçmen kartı alanların yarısı sandığa gidiyor. O yarısının yarısını alan seçiliyor. Neredeyse ülke nüfusunun 8 de 9 da biri insan tarafından bir başkan seçiliyor. Amerikan sistemi bunun üzerine kuruludur. Şimdi bugün, gelir gelmez Obama’nın söylediği çok net bir şey var. O net şey şudur; Obama ilk demecinde “Üç milyar dolar olan İsrail’e yardımı 30 milyar dolara çıkaracağım.” dedi. Bizim Türk basınında tek satır bunun alıntısı bile olmadı. Zaten 3 milyar dolar olan İsrail’e yardımı, 30 milyar dolara çıkarmanın kendisi bile Ortadoğu da bir savaş nedenidir.
Şimdi Beyaz Saray ekibine ve kabinesindeki muhtemel bakanlarına baktığımızda göreceğiz ki, Demokrat olmakla birlikte, tıpkı geçmişteki Amerikan tarihinde görülmediği gibi, Cumhuriyetçiler de yer alacak gözüküyor. Amerika’nın dünyadaki yapısal düzenlemelerinde büyük adımlar hep demokratlarla olmuştur. Size bir anekdot vereyim. Türkiye’deki üç darbe ve 28 Şubat demokratlar iktidardayken olmuştur. Cumhuriyetçiler değil. Clinton zamanında 28 Şubat oldu. Bunların Amerika’dan bağlantısız olduğunu düşünmek abesle iştigaldir. Ama biz hepimiz Clinton’ı çok demokrat Amerika’nın parlak yüzü diye görüyoruz çünkü bu bir imajdır. Gerçekler değil imaj önemlidir.
Amerika’nın bu krizden çıkması için ülke kamuoyunda güven sağlayacak bir unsura ihtiyacı vardı. Onun sağcı değil, solcu görünen bir adam tarafından uygulanması daha kolaydır. Müslümanlara yönelik bir hareket olursa, Afrika ülkelerine yönelik veya radikal Cumhuriyetçiler’in cesaret edemeyecekleri çıkışları Demokratlar yaparsa, daha az tepki çekerler; bu siyasetin doğasında vardır.
Obama çok net bir açıklama daha yaptı; görevi devralana kadar ekonominin sorumluluğu Bush’da olacak diye. Bugüne kadarki her kriz döneminde -sadece ekonomi değil, Amerika’da yeni başkan gelir gelmez yaşanan krizle ilgili- bakanlarını açıklar, krizle ilgili kurmaylarını açıklar. Örneğin Clinton geldiğinde, Körfez krizini devralmıştı. Amerika savaştan yeni çıkmıştı. On danışmanının dördü Ortadoğu uzmanıydı ve hemen belli oldu bunlar seçildiği hafta.
Şimdi yaşanan bir ekonomik kriz. Hazine bakanının ekonomiye yönetecek olan kurmaylarının adının açıklanması gerekirdi. Obama -Türk basınının atladığı bir şey, zaten bu işi bilenleri, piyasaları o yüzden de tedirgin etti- görevi devralana kadar Bush’un bu işi yöneteceğini söyledi. Bütün Amerikan kamuoyunun beklentisi, Obama’nın yönetmese bile kabinesi ile bir güven vereceğiydi ki, 15'inde Amerika’da Washington’da biliyorsunuz krizle ilgili büyük bir toplantı oldu, devlet başkanlarının katılımıyla. Obama, bu toplantılara ağırlığının düşmesini istese çok mümkündü. Tamamen “lakayt” kalacağını da önceden deklare etti.
...
kız takımı
25.12.2008 - 16:51Sheryl Crow - All I Wanna Do...
selaset
25.12.2008 - 16:46Bach - Two and Three Part Inventions
Bach - English Suites
Bach - French Suites
Bach - Partitas
Bach - The Well Tempered Clavier
Glenn Gould
teraküm etmek
25.12.2008 - 16:44Bim bam bom...
vehmin saltanatı
25.12.2008 - 16:37decal: design that is printed on specially prepared paper to form a film that can be transferred to any surface... Such films are widely used for decorating and labeling any objects that cannot be run through a press...
kült film
25.12.2008 - 16:35'The Naked City' (1948)
Jules Dassin
10 Kasım
25.12.2008 - 16:33'The Happening' (2008)
M. Night Shyamalan
kült film
22.12.2008 - 19:43'Dip huet seung hung' (1989)
John Woo
temâyül
22.12.2008 - 19:39Cheap Trick - I Want You To Want Me...
aşığa yol sorulmaz
22.12.2008 - 19:28Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa yarın
Sanma ki hikâyesi şu titreyen dalların
Düşen yaprakla biter
Böyle bir kara sevda kara toprakla biter
Ağlama olma mahzun gülerek bak yarına
Sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına
Dökülen akla biter
Böyle bir kara sevda kara toprakla biter...
koşulsuzluk
22.12.2008 - 19:10William De Vaughn - Be Thankful For What You Got...
sistemi okumak
22.12.2008 - 19:03Jean-Marie Leclair - Violin Concertos (Simon Standage)
Jean-Marie Leclair - Violin Concertos (Jaap Schröder)
Jean-Marie Leclair - Complete flute sonatas (Kuijken & R.Kohnen)
unutursun
22.12.2008 - 18:58...
Love you forever and forever
Love you with all my heart
Love you whenever we're together
Love you when we're apart
...
aşkın bedeli
22.12.2008 - 18:53Shania Twain - You're Still The One...
kült film
22.12.2008 - 18:27'Freaks' (1932)
Tod Browning
ilham kaynağı olmak
19.12.2008 - 20:13...
Renkli ve piyanonun tınılarının sonuna kadar değerlendirildiği bu Etüdler'den, 6/8'lik ölçüde, çok hızlı, şakacı tarzda (Presto scherzando) başlayan ve sonra biraz daha az canlı (Un poco piu animato) tempoda, 9/8'lik ölçüde gelişen ikincisi, Gnomenreigen (Cücelerin Rondu) başlığını taşır... Bu etüde, belki de, Cücelerin Rondu adından önce 'Mendelssohn'a Saygı' ismi daha uygun olabilir; çünkü Liszt bu kısa etüdde kıvılcımlı bir yorumla Mendelssohn'un Kaprisleri'ndeki esrarlı havayı ustaca yansıtmaktadır... Ana temaların, rondo biçiminde yedi kez, modülasyonlarla değişimi piyaniste güç olduğu kadar parlak bir yorum olanağı sağlar...
rejim
19.12.2008 - 19:57...
Üzerimizden bir sam yeli estirildiğini, bu yelin her sahada bütün milli kabiliyetleri kavurduğunu, sonunda bizi zaman ve mekân dışına ittiğini ve her şeyi bir çıkartma kâğıdı taklitçiliğinden ibaret bıraktığını haykırmaktan ne korkuyoruz?
...
NFK
kayıtsızlık
16.12.2008 - 20:32Supertramp - The Logical Song...
rejim
16.12.2008 - 20:24BUNLAR...
Bunlar, bir dostumun fevkalâde buluşuyla, bu memlekette iki sınıf, yalnız iki zümre vücuda getirdiler:
Biri, polisin korktukları...
Öbürü, polisten korkanlar...
Polis, bu arada her iki zümreyi ifade için kullanılan bir kimya kâğıdıdır; ve kendisinin bu iki sınıflanışta hiçbir rolü yoktur...
Polisin korktukları, kendileridir... Yani kör ve kaba nefsaniyetlerinden başka hiçbir kanun tanımayan, nefslerini aşıcı hiçbir kuvvet bilmeyen, yatağa girdikleri zaman vicdanlarının mâverâsından mırıltı bile duymayan, bir ışığın yanından geçerken ihtimaller âleminin belirtisi halinde gölgelerinden olsun ürkmeyen ve Allahın çırağını kalblerinde sigara izmariti gibi söndürmüş olan maneviyat yamyamları...
Polisten korkanlarsa bütün bir millettir... Yani, bunların lif lif kendilerini soymalarına tahammül eden, üstelik ebedî hayat yollarını tıkamalarına ses çıkarmayan ve üstelik 'Hâkimiyet senindir! ' yalanını elinde bayraklarla kutlamaya mecbur olan zavallı halk...
Bunlar, halkı tek tek zulûm ve itisaf peteğinin hücrelerinde zaptettikten, sonra onun beynine girip oradaki içtimaî şuur ve dayanışma merkezini körlettikten sonra halk neylesin? Halkın, elinden alınan HAK karşısında:
- Yâ Hak!
Diye doğrulamaması için, bunlar, ne kadar hünerleri varsa kullandılar... Ve itiraf edelim, bu halkın şartlarına göre muvaffak oldular...
...
24.5.1952
NFK
unutursun
13.12.2008 - 16:38Maybe I didnt treat you
Quite as good as I should have
Maybe I didnt love you
Quite as often as I could have
Little things I should have said and done
I just never took the time
You were always on my mind
You were always on my mind
Tell me, tell me that your sweet love hasnt died
Give me, give me one more chance
To keep you satisfied, satisfied
Maybe I didnt hold you
All those lonely, lonely times
And I guess I never told you
Im so happy that youre mine
If I make you feel second best
Girl, Im sorry I was blind
You were always on my mind
You were always on my mind
Tell me, tell me that your sweet love hasnt died
Give me, give me one more chance
To keep you satisfied, satisfied
Little things I should have said and done
I just never took the time
You were always on my mind
You are always on my mind
You are always on my mind...
Toplam 3989 mesaj bulundu