Fatih Yılmaz Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • Claudio monteverdi

    22.09.2007 - 00:18

    madrigal...

  • nevî şahsına münhasır

    21.09.2007 - 00:35

    'The Man Who Wasn't There' (2001)

    Joel Coen
    Ethan Coen

  • bugün gelme sevgilim

    20.09.2007 - 22:15

  • aldatılanlar

    20.09.2007 - 09:03

    'Divorzio all'italiana' (1961)

    Pietro Germi

  • Güneşin Ozanları

    19.09.2007 - 20:29

    'Empire of the Sun' (1987)

    Steven Spielberg

    spielbergi ciddiye almasam da bu filmin yeri bende ayrıdır...

  • sadakatsiz/unfaithful

    19.09.2007 - 15:54

    İnanmam artık sana bütün sözlerin yalan
    Unuttu gönlüm seni, başkasıyla oyalan
    Her şey geçti bitti söndü, hicran kalbimde kalan
    Unuttu gönlüm seni, başkasıyla oyalan...

  • bitmeyen bekleyişler

    19.09.2007 - 15:53

    o şarkıda sen varsın
    o şarkıda ben varım
    o şarkıda gülerim
    o şarkıda ağlarım

    hep o şarkı, hep o şarkı
    ümit dolu...
    hep o şarkı, hep o şarkı
    aşkın yolu...

    artık şu gönlüm kırık
    dudağımda hıçkırık
    sevsen de, sevilsen de
    aşkın sonu ayrılık

    hep o şarkı, hep o şarkı
    ümit dolu...
    hep o şarkı, hep o şarkı
    aşkın yolu...

  • bitmeyen bekleyişler

    19.09.2007 - 15:51

    Hayatımın çiçeği gönlüm özlüyor seni
    Ruhuma gir yak beni dola kollarını sar beni
    Ayrılığın çok acı gel artık üzme beni
    Ruhuma gir yak beni dola kollarını sar beni...

  • yeni ufuklar...

    19.09.2007 - 15:50

    '...görülecek,işitilecek,tadılacak,okunacak,yazılacak,yapılacak o kadar şey birikiyor ki,bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum...'

  • Merhametten maraz doğar

    19.09.2007 - 15:49

    '...odayı zapteden bu merhametten ürkmeğe başladım,fakat bu kuvvetli sari duygu bütün ruhlara saldırıyordu...'

  • ışığım ve gölgem

    17.09.2007 - 18:18

    'Citizen Kane' (1941)

    Orson Welles

  • bitmeyen bekleyişler

    17.09.2007 - 02:01

    Her şeyi unutup yeniden
    Sevmene ihtimal yok mu
    Çağrımı duyup gönülden
    Dönmene ihtimal yok mu

    Elim elini özlüyor
    Tenim tenini özlüyor
    Gözüm yolunu gözlüyor
    Dönmene ihtimal yok mu

    Hamdım pişim yanıyorum
    Artık yeter sanıyorum
    Büyümeden bu uçurum
    Dönmene ihtimal yok mu

    Elim elini özlüyor
    Tenim tenini özlüyor
    Gözüm yolunu gözlüyor
    Dönmene ihtimal yok mu

  • bitmeyen bekleyişler

    17.09.2007 - 01:52

    unutamamanın trajedisi...
    benim hala umudum var...demek...

  • bitmeyen bekleyişler

    17.09.2007 - 00:32

    Gelirsin bir gün diye bekledim,sana kandım
    Kavuşmak ümidiyle beyhude oyalandım
    Hasretin ateşini bağrıma bastım,yandım
    Yalanmış hep sözlerin, ah,ne yazık
    Ben aldandım,ben inandım...

  • hazmedemediklerimiz

    16.09.2007 - 15:28

    'The Cook the Thief His Wife & Her Lover' (1989)

    Peter Greenaway

  • hazmedemediklerimiz

    16.09.2007 - 15:27

    'La Grande bouffe' (1973)

    Marco Ferreri

  • Dar Kapı

    16.09.2007 - 15:22

    -Haydi bakalım! dedi,bundan böyle bu denli hayalci olmayacağına dair söz ver bana şimdi...

  • evham

    15.09.2007 - 22:32

    Cevap vermiyorum...Bir kere girdiği bu yolda zorla yürüyor...

    -Vallahi bir şeyler kuruyorsun...Neye canın sıkılıyor?

    -Küçük şeylere...

  • bu aşk fazla sana

    15.09.2007 - 22:14

    '...ıstırabın derinlerine indikçe sevincimizi kaybetmek korkusu kalmadığı için,yeni bir sevinç başlıyor: Istırabın ilacı ıstıraptır...İkisinin hasıl-ı zarbı: Sevinç...'

  • modernite

    15.09.2007 - 18:30

    'Modern Times' (1936)

    Charles Chaplin

  • modernite

    15.09.2007 - 18:29

    'Mon oncle' (1958)

    Jacques Tati

  • modernite

    15.09.2007 - 18:28

    'Play Time' (1967)

    Jacques Tati

  • sosyal dejenerasyon

    15.09.2007 - 18:17

    MUHASEBE

    Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!

    Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!

    Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide!

    Bulmuşum rahatımı ben bir tesellide.

    Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!

    Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?

    Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık;

    Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.

    Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;

    Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.

    Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos! ! !

    Sen cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos!

    Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;

    Ve cemiyet, cemiyet, yok edilen güruhiyle...

    Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!

    Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç!

    İşte bütün meselem, her meselenin başı,

    Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!

    Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden,

    Daha keskin eliyle, başını ensesinden,

    Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;

    Yerleştirse başını, iki diz kapağına;

    Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?

    Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi!

    Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,

    İçimde homurtular, inanma diye gülen...

    İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!

    Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe?

    Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!

    Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem,

    Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,

    Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları;

    Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;

    Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!

    Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!

    Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş...

    Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!

    Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım!

    Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;

    Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.

    Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde?

    Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde!

    Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak!

    Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak;

    Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.

    Mavalları bastırdı devrim isimli masal.

    Yeni çirkine mahkûm, eskisi güzellerin;

    Allah kuluna hâkim, kulları heykellerin!

    Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;

    Lafını çok dinledik, şimdi iş inkılâpta!

    Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!

    Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!

    Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!

    Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?

    NFK

  • evham

    15.09.2007 - 18:08

    '...Meral'in sesinde,göstermeğe çalıştığı tabiiliği bozan bir titreklik vardı...Önlerindeki masa küçük ve yuvarlak olduğu için,Samim onun bütün vücudunu görebiliyordu...Dizleri birbirine yapışık ve bacakları ayrıktı...Eskiden beri Samim,gizlenmiş hislerin ve günah temayüllerinin dizlere tesirine dikkat etmişti...Bunun bir çok şekillerini biliyordu...Fakat o anda,Meral'in birbirine yapışan dizlerinin sembolleştirdiği iç mücadelelerin ve kasılmaların umumi ve kaba manasından fazla bir şey düşünmedi...Zaten onun dikkati Meral'in derhal pozunu değiştirmesiyle neticelendi...Bir müddet sustular...'

Toplam 3989 mesaj bulundu