Efendimiz (sav) “Ümmetim yetmişüç fırkaya bölünecektir. Bunlardan yalnız biri kurtulup diğerleri helak olacaklardır.” Buyurunca Ashabı kiram “Ey Allah’ ın resulü bu kurtulan fırka hangisidir? ” diye sordu. Efendimiz “İmanda ve amelde benim ve ashabımın inandığı gibi inanıp yaşamaya çalışanlardır! ” buyurdu! Bu şu demektir. İslam dinini yetmişüç türlü yorumlayan din adamı türeyip bu din adamlarının peşine takılan insanlar olacaktır! Helak olan fırkanın ise efendimizin ve ashabının iman ve ameldeki yolunu terk edeceği apaçık bir gerçektir! Özelliklerine gelince; kimileri müteşabih ayetlerin(yani manası tam olarak açıklanamayan ayetlerin) peşine düşerek İslam’ a uymayan yaşam tarzlarının olabilirliği doğrultusunda fetva vermeye başlar. Bunlardan bazıları Hadisi şerifleri inkâr edip sadece ayetleri muhatap alarak İslam’ ın pek çok değerlerini göz ardı ederler. Örneğin onların literatürlerinde Allah’ ın kadınlarımıza kesinlikle farz kıldığı tesettür yoktur. Güç odaklarına yaranabilmek için onların istekleri doğrultusunda din ilimlerini yorumlarlar! Kadınların açık saçık giyinmeleri ve nefislerine hitap etmesi hoşlarına gider. Oysa İslam dini ehlisünnet Âlimlerince (yani hadiste belirtilen kurtulmuş fırka olan, efendimizin ve ashabının iman ve amelde izlediği yolu açıklayan din adamlarınca) en güzel biçimde ve net olarak ortaya konmuştur! Burada şuna da dikkat çekmek istiyorum; Şia ve Aleviler içindeki efendimizin inandığı gibi inanıp amelde bulunmaya gayret edenleri de sünnet ehli olarak değerlendiriyorum. Zira Hanefi mezhebinden de yanlış inanca sahip insanların çıktığı gibi tüm mezheplerin içindede yanlış inanç sahipleri çıkabilir! Bununla birlikte her mezhebin efendimizin inandığı gibi inanıp amelde bulunmaya çalışan bağlıları da vardır! Ve olmalıdır! İnsanlarımız efendimiz gibi inanıp onun gibi amel etme hususunda titiz davranmalıdır! Haramlar ve helaller bellidir! Ve efendimizin haber verdiği gibi her yüzyılda bir ilim adamı gelip dindeki yanlış anlaşılmaları düzenlemiş, bundan sonra da düzenleyecektir! Bu ilim adamları, ümmete; içinde bulundukları ortama nasıl uyum sağlaması gerektiklerini, inançlarını nasıl uygulayabileceklerini, nerede ne zaman nasıl hareket edeceklerini bizzat uygulamalı olarak göstererek öğretirler. Ve bizzat bu helak olan fırkanın hatalarından büyük bir titizlikle sakındırırlar. Bunu ise Allah’ ın yardımı ile tüm engellere rağmen başarırlar. Yani gerçekler insanlara bir şekilde ulaştırılır! Bizlere düşen ise dinimizi en iyi şekilde öğrenip sonsuzluğa uzanan hayatımızın en güzel şekilde devam etmesi için gayret etmektir. Basiret sahibi insanlar olarak başımızı şöyle bir kaldırıp, kararlılıktan ve ihlâstan kısılmış gözlerle ayetlerin ve hadisi şeriflerin ışığında ufuklara bakarak sonsuzluğu seyretmesini öğrenmeliyiz!
Gökkuşağı bir sinerjidir..çünkü Gökkuşağında görülen yedi renk; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mordur. her telden çalar O..ancak çalarken kırmaz karşıdakinin saz telini..çünkü bamteline dokundurur en ince ve narin sözlerini.. sevgilerle..
31.08.2009 - 19:41
*******Sonsuzluğa uzanan hayat yolunuz başarılarla ve mutluluklarla dopdolu olsun!
*******ALLAH'A EMANET OLUN! *******
08.02.2008 - 20:15
Din Adamları Hakkında
Efendimiz (sav) “Ümmetim yetmişüç fırkaya bölünecektir. Bunlardan yalnız biri kurtulup diğerleri helak olacaklardır.” Buyurunca Ashabı kiram “Ey Allah’ ın resulü bu kurtulan fırka hangisidir? ” diye sordu. Efendimiz “İmanda ve amelde benim ve ashabımın inandığı gibi inanıp yaşamaya çalışanlardır! ” buyurdu!
Bu şu demektir. İslam dinini yetmişüç türlü yorumlayan din adamı türeyip bu din adamlarının peşine takılan insanlar olacaktır! Helak olan fırkanın ise efendimizin ve ashabının iman ve ameldeki yolunu terk edeceği apaçık bir gerçektir! Özelliklerine gelince; kimileri müteşabih ayetlerin(yani manası tam olarak açıklanamayan ayetlerin) peşine düşerek İslam’ a uymayan yaşam tarzlarının olabilirliği doğrultusunda fetva vermeye başlar. Bunlardan bazıları Hadisi şerifleri inkâr edip sadece ayetleri muhatap alarak İslam’ ın pek çok değerlerini göz ardı ederler. Örneğin onların literatürlerinde Allah’ ın kadınlarımıza kesinlikle farz kıldığı tesettür yoktur. Güç odaklarına yaranabilmek için onların istekleri doğrultusunda din ilimlerini yorumlarlar! Kadınların açık saçık giyinmeleri ve nefislerine hitap etmesi hoşlarına gider. Oysa İslam dini ehlisünnet Âlimlerince (yani hadiste belirtilen kurtulmuş fırka olan, efendimizin ve ashabının iman ve amelde izlediği yolu açıklayan din adamlarınca) en güzel biçimde ve net olarak ortaya konmuştur! Burada şuna da dikkat çekmek istiyorum; Şia ve Aleviler içindeki efendimizin inandığı gibi inanıp amelde bulunmaya gayret edenleri de sünnet ehli olarak değerlendiriyorum. Zira Hanefi mezhebinden de yanlış inanca sahip insanların çıktığı gibi tüm mezheplerin içindede yanlış inanç sahipleri çıkabilir! Bununla birlikte her mezhebin efendimizin inandığı gibi inanıp amelde bulunmaya çalışan bağlıları da vardır! Ve olmalıdır! İnsanlarımız efendimiz gibi inanıp onun gibi amel etme hususunda titiz davranmalıdır! Haramlar ve helaller bellidir! Ve efendimizin haber verdiği gibi her yüzyılda bir ilim adamı gelip dindeki yanlış anlaşılmaları düzenlemiş, bundan sonra da düzenleyecektir! Bu ilim adamları, ümmete; içinde bulundukları ortama nasıl uyum sağlaması gerektiklerini, inançlarını nasıl uygulayabileceklerini, nerede ne zaman nasıl hareket edeceklerini bizzat uygulamalı olarak göstererek öğretirler. Ve bizzat bu helak olan fırkanın hatalarından büyük bir titizlikle sakındırırlar. Bunu ise Allah’ ın yardımı ile tüm engellere rağmen başarırlar. Yani gerçekler insanlara bir şekilde ulaştırılır! Bizlere düşen ise dinimizi en iyi şekilde öğrenip sonsuzluğa uzanan hayatımızın en güzel şekilde devam etmesi için gayret etmektir. Basiret sahibi insanlar olarak başımızı şöyle bir kaldırıp, kararlılıktan ve ihlâstan kısılmış gözlerle ayetlerin ve hadisi şeriflerin ışığında ufuklara bakarak sonsuzluğu seyretmesini öğrenmeliyiz!
Ahmet Namaz
29.11.2007 - 11:15
Gökkuşağı bir sinerjidir..çünkü Gökkuşağında görülen yedi renk; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mordur. her telden çalar O..ancak çalarken kırmaz karşıdakinin saz telini..çünkü bamteline dokundurur en ince ve narin sözlerini..
sevgilerle..
Toplam 3 mesaj bulundu