SAĞLIKLI, HUZURLU, SEVGİ VE NEŞ'E DOLU BİR YAŞAM DİLEĞİMLE; DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU, ÖMRÜNÜZ UZUN VE GÖNLÜNÜZCE OLSUN! VE MUTLU BİR YUVA KURMANIZI, BİR ÖMÜR SEVİNÇLE YAŞAMINIZI TEMENNİ EDERİM.
BİR DE BAKARIZ Kİ..
Maziyi düşünerek, Geleceğe hazırlanırız; Böyle geçip giderken, Şimdiki zamanımız; Bir de bakarız ki, Yarınsız kalmışız! ..
BENOKYANUS YÜCEL TERKANLIOĞLU DUYGU OKYANUSU GRUBU KURUCUSU
ELİNDEKİNİN KIYMETİNİ BİL
Gülün dikenine katlanmazsan, Gün gelir gülü ararsın... Gülü bulsan bile, Kokusunu alamazsın...
BENOKYANUS YÜCEL TERKANLIOĞLU DUYGU OKYANUSU GRUBU KURUCUSU
talarceo bir sabah rüzgarıdır tan vaktindeki titreten bir güneşki herkesi aydınlatmaya çalışan ıslanmış bir söğüt dalı yağmur damlalarından bak talarceo yine bir akşam yine bir akşam geriye dömeyecek olan bir akşam sensin belkide o akşam bir daha geriye dönmeyecek talarceo
meğer, ne çok sevgilin varmış güneşkadın! kıskandım seni, beni bağışla! ! .. her allah’ın günü tepemde alev alev yanarsın da; bitmez hiç sevdalı yanın! .. küllerin geri mi döner yoksa ocağına! ..
şaşarım, nerende saklarsın onca sevgiliyi! dolaplar mı yaptırdın odalarına? mesela, tam sevişirken allım şallım baharla nasıl davranırsın kış çıkagelse kapına?
merak ettim, benden de var mı haberin? sevdanı dağıtırken ona, buna... neden beni görmezsin? hangi vebalimden dolayı yalnızlığı reva gördün bana?
inan, daha çirkin değilim karafatmadan hamamböceğinden,kargadan,kakalaktan... yoksa da çok param pulum, benzemesem de papatyaya,zambağa,gül ağacına... Beni de sev, beni de al koynuna! ..
söz! kimselere söylemem sana dair gördüklerimi,bildiklerimi... ketum yanım,hovarda yanın olur! beni de kat yanan ateşine birlikte yanalım emi! ..ne olur!
gerçek bir ressamın fırçasının yeteneğindeki hassas döngüler gibiydi bakışlarımın üzerinde dolaşması şefkatli ve sıcaktı okşayışlarım buz tutmuş tüm duygularındı hayatının tuvalinden damlayan ve bu damlaları toplardım bıkmadan… usanmadan
her yeni gün doğumunda güneşle birlikte atardın ateş oklarını güneş günün aydınlatırken sen en acımasız yangınları çıkartırdın tutunduğum hayatın dallarında karalar bağlardı tüm umutlarım
aslında o kadar çoktu ki senden firar sebebim ama yine de gidemeyişim senden asla vazgeçemeyişim
biri kabuk bağlıyorken bir diğerini kanatıyordun tenimin her yerinde bir başka izdi bıraktığın ama bilesin ki son darbenle ruhumda açtığın yaranın kanında boğulacak vicdanın işte ilk kez o zaman utanacak ölüm
hunharca katlettiğin bu sevdanın ne bağlanacak çenesi kaldı geriye ne de bir tabuta konacak parçası ki değil ardından akıtacağın gözyaşı göğün tüm yağmurlarını yağdırsan değecek zerresini bulamazsın artık
belki de yedi tepeli şehrin tüm camilerinden beş vakit haykıracaksın duyamayacağım pişmanlığını …kim bilir
yüreğine ektiğim tüm yediveren gülüşlerimin tomurcuklarını kucaklayacaksın ardımdan ve mezarımı arayacaksın yaşadığın her gün ki bir tanesini ekebilesin diye nafile olacak arayışların ….nafile
işte o zamanlarda kahredeceksin rehavetin heybesine doldurduğun her bir sarı kese için lanet edeceksin sus olan diline lanet edeceksin
artık tek istediğin dumura uğramış bir benlik olacak vurgun için vuracaksın kadehlerin dibine dinlediğin her şarkının tınısından duyduğun her şiirin dizesinden süzüleceğim yanağına lanet edeceksin gözlerinin varlığına lanet edeceksin
şişeye her sarılışında benim boynuna atılışlarımı göreceksin göğsüne göğsümü dayadığımdaki masumiyetin kanat çırpmalarını ve her defasındaki hiçe sayışlarını itişlerinin hatırlayacaksın lanet edeceksin ellerine lanet edeceksin
sonunda uzatıp bileklerini Tanrıya
katlettiğin bu sevda için ikrara gelecek…bir ömür boyu mahkumiyetini isteyeceksin
Tanrıyla göz göze geleceğim o an ve dudaklarımda beyaz bir gül seni affetmesi için Tanrıya gülümseyeceğim
biliyorsun söylemiştim ben seni öldükten sonra da seveceğim
barış artık dilersen kendinle nasılsa ben yokum artık beni gönderen sendin …unuttun mu…?
Gördüm Eros’tu yıkanan Nisan yağmurlarında... Saçları yeşil, Gözleri çiçek, Teni böcek, Ben olmuştum hatta solucanı Deliğe girdi girecek
Yok ya! ....
İlahi Allah’ın garip kulu, Daha sonra denemelisin bunu, Yeniden yaratıldığında yani Eşey değiştirerek.
Bağışla beni Eros! Sevgilin olamadım şimdilik. Ne vardı sanki durup dururken, Yüzüne gülümseyecek... :) elleriyle örttü açıkta kalan kelimeleri... edepsizliğin ağzına heceleri tepti... gözlerine siyah bir bant şehvetini sansürledi... lastik gibiydi Türkçe ne tarafa çeksen geliyordu onların içi fesattı hadi ya onun? belki de sonu yoktu bu oyunun... koyun yazsa... koynuna girerlerdi oyun yazsa ebe bellerlerdi... 'bellemek'ten' bile neler çıkarırlardı şimdi... oysa erotik imleri asmıştı ipe ayıp bir rüya sonrası... güneş gördü, söylemedi ay, ak gerdanını açtı hasetle...
edepsiz şiirler aktı derede balıklar sustu, söylemedi deniz kızı erotik bir imgeydi şairin heceleriyle örtülüydü memeleri şiir defterinde... güller tomur tomurdu, kirpikler Karac'oğlan okları... suna boynunu kafiyeli incilerle bezedi kapattı haremine... göz koyunca Shakespeare düelloya davet etti şiir düzleminde... edepsiz şiirler aktı kesiklerinden... iyi aile çocuğuydu istemeden kaçtı affedin... sızdı ince bir imge bilinç altının bakir kızlığından...
ibretlik.... neden yapıldı sanki bizim mahallenin tek kubbeli cinler hanı? bir imamı var cübbeli, sarıklı, sakallı.. ne zaman beni görse “destur! .” der nedense sözde Allah’ın adamı(!)
onunla kıyaslayınca kendimi ağır basar sübyan yanım: çünkü; aşka batırılmış bir yürekle kuşa ‘dur’ diyen gönül taşırım...
selamünaleyküm!
hadi aç be gülüm kapını! .. selam getirdim sana tanrı buyruğu bir de bizim ellerde giyilen çiçekli belden kesik fistanı...
altı göl yatağı; balık besler üstü iki kubbe: süt şeker daya ağzını! ..
işte şimdi görmeli bizi bizim mahallenin tek kubbeli cinler hanı imamı adım gibi eminim unutup desturu, günahı, tanrı'yı kendinden geçer... talar
...uzak dediğin nedir ki! En uzağı en yakınındadır insanın.nefesine komşu mülkler kurmuştur her saniye onu yaşasın diye.Ve bazen dalıp giderken kendine yaklaşır insan,nicedir kaybettiği, ardından puslu ve sus pus olmuş bir gecede el sa ...
26.11.2009 - 23:26
İ Y İ B A Y R A M L A R
Her sene bu günü beklemekteyiz,
Kurban parasını deklemekteyiz,
Kıble'ye yatırıp haklamaktayız,
Sağlık,sıhhatli iyi bayramlar.
Kusurlu hayvanı vermeyin ele,
Bu işte olamaz kaçamak hile,
Tekbirler alınır besmele ile,
Sağlıklı,neşeli tatlı bayramlar.
Kabir ziyareti ihmal olmasın,
Yetim,öksüz,mağdur hiç aç kalmasın,
Çocuğu sevindir mahçup olmasın,
Tüm müslümanlara mutlu bayramlar.
Saygıyla,hürmetle eller öpülsün,
Hoşgörü metniyle diller dökülsün,
Aile fertleri resim çekilsin,
Türkiye halkına kutlu bayramlar.
Gönül dostlarına sevgi,selamlar,
Bereketli olsun bütün kurbanlar,
Fakiri düşünsün Zeki insanlar,
Herkese şuurlu, mutlu bayramlar.
17-11-2009 GÖNÜL DOSTLARINA SAYGILAR,SEVGİLER,SELAMLAR
SAĞLIKLI; HUZURLU, MUTLU BAYRAMLAR ALLAH'A EMANET OLUN.
AŞKIN DERYASI Kitabımdan Damlalar GURUBU neşeli bayramlar diler.
TÜRKİYE Yazarlar,Ozanlar,Bestekarlar,Şairler Gurubu iyi bayramlar diler.
17.11.2009 - 21:57
F I S I L T I
Ruhu rahatlatır sıcak nefesi,
Hoşuma gidiyor o kısık sesi,
Dışına vuruyor belli hevesi,
Aşkın kıvamını bulsa fısıltı.
Artılı,eksili söylene dursun,
Benimsesin yeter zamana uysun,
Asla hayır demem rızası olsun,
Arzuyla kulağa dolsa fısıltı.
Açıkca sölenen eleştirilir,
Ayrı kalan varsa birleştirilir,
Her harfi beyine yerleştirilir,
Seni seviyorum olsa fısıltı.
İşine gelince sağırda duyar,
Hareket tarzına katlanır uyar,
Buz gibi bedene hararet yayar,
Daima gönlümü alsa fısıltı.
Reddetmek imkansız dünya bir başka,
Nazlı adımlarla sürükler aşka,
Geceler uzasa bitmese keşke,
Zeki'nin yanında kalsa fısıltı.
9-11-2009 Gönül dostlarıma mutlu yarınlar diliyorum selamlar iletiyorum,
TÜRKİYE Yazarlar,Ozanlar,Bestekarlar,Şairler Gurubu (aynen yazınız)
AŞKIN DERYASI Kitabımdan Damlalar GURUBU (tıklayıp üye olunuz)
27.08.2008 - 19:38
SAĞLIKLI, HUZURLU, SEVGİ VE NEŞ'E DOLU BİR YAŞAM DİLEĞİMLE; DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU, ÖMRÜNÜZ UZUN VE GÖNLÜNÜZCE OLSUN! VE MUTLU BİR YUVA KURMANIZI, BİR ÖMÜR SEVİNÇLE YAŞAMINIZI TEMENNİ EDERİM.
BİR DE BAKARIZ Kİ..
Maziyi düşünerek,
Geleceğe hazırlanırız;
Böyle geçip giderken,
Şimdiki zamanımız;
Bir de bakarız ki,
Yarınsız kalmışız! ..
BENOKYANUS YÜCEL TERKANLIOĞLU
DUYGU OKYANUSU GRUBU KURUCUSU
ELİNDEKİNİN KIYMETİNİ BİL
Gülün dikenine katlanmazsan,
Gün gelir gülü ararsın...
Gülü bulsan bile,
Kokusunu alamazsın...
BENOKYANUS YÜCEL TERKANLIOĞLU
DUYGU OKYANUSU GRUBU KURUCUSU
25.03.2008 - 12:19
talarceo
bir sabah rüzgarıdır tan vaktindeki titreten
bir güneşki herkesi aydınlatmaya çalışan
ıslanmış bir söğüt dalı yağmur damlalarından
bak talarceo yine bir akşam yine bir akşam geriye dömeyecek olan bir akşam sensin belkide o akşam
bir daha geriye dönmeyecek
talarceo
15.03.2008 - 22:09
İstanbul Rüzgarı grubuma geldinizden dolayı teşekkür ederim
Saygılar
19.01.2008 - 06:49
o bir türkiye cumhuriyeti grubunun hanımefendisi
o yürekli bir kadın
o sevgiye değer veren bir kişilik
ben onu tanıdığıma çok memnunum
sevgiler
kibar tavasav
10.12.2007 - 15:28
FAHİŞE
meğer,
ne çok sevgilin varmış güneşkadın!
kıskandım seni, beni bağışla! ! ..
her allah’ın günü tepemde
alev alev yanarsın da;
bitmez hiç sevdalı yanın! ..
küllerin geri mi döner yoksa ocağına! ..
şaşarım,
nerende saklarsın onca sevgiliyi!
dolaplar mı yaptırdın odalarına?
mesela,
tam sevişirken allım şallım baharla
nasıl davranırsın kış çıkagelse kapına?
merak ettim,
benden de var mı haberin?
sevdanı dağıtırken ona, buna...
neden beni görmezsin?
hangi vebalimden dolayı
yalnızlığı reva gördün bana?
inan,
daha çirkin değilim karafatmadan
hamamböceğinden,kargadan,kakalaktan...
yoksa da çok param pulum,
benzemesem de papatyaya,zambağa,gül ağacına...
Beni de sev, beni de al koynuna! ..
söz!
kimselere söylemem sana dair
gördüklerimi,bildiklerimi...
ketum yanım,hovarda yanın olur!
beni de kat yanan ateşine
birlikte yanalım emi! ..ne olur!
08.11.2007 - 14:13
gerçek bir ressamın fırçasının
yeteneğindeki hassas döngüler gibiydi
bakışlarımın üzerinde dolaşması
şefkatli ve sıcaktı okşayışlarım
buz tutmuş tüm duygularındı
hayatının tuvalinden damlayan
ve bu damlaları toplardım
bıkmadan… usanmadan
her yeni gün doğumunda
güneşle birlikte atardın ateş oklarını
güneş günün aydınlatırken
sen en acımasız yangınları çıkartırdın
tutunduğum hayatın dallarında
karalar bağlardı tüm umutlarım
aslında o kadar çoktu ki
senden firar sebebim
ama yine de gidemeyişim
senden asla vazgeçemeyişim
biri kabuk bağlıyorken
bir diğerini kanatıyordun
tenimin her yerinde
bir başka izdi bıraktığın
ama bilesin ki
son darbenle ruhumda açtığın yaranın
kanında boğulacak vicdanın
işte ilk kez
o zaman utanacak ölüm
hunharca katlettiğin bu sevdanın
ne bağlanacak çenesi kaldı geriye
ne de bir tabuta konacak parçası
ki değil ardından akıtacağın gözyaşı
göğün tüm yağmurlarını yağdırsan
değecek zerresini bulamazsın artık
belki de
yedi tepeli şehrin tüm camilerinden
beş vakit haykıracaksın
duyamayacağım pişmanlığını
…kim bilir
yüreğine ektiğim tüm yediveren gülüşlerimin
tomurcuklarını kucaklayacaksın ardımdan
ve mezarımı arayacaksın yaşadığın her gün
ki bir tanesini ekebilesin diye
nafile olacak arayışların
….nafile
işte o zamanlarda kahredeceksin
rehavetin heybesine doldurduğun
her bir sarı kese için
lanet edeceksin sus olan diline
lanet edeceksin
artık tek istediğin
dumura uğramış bir benlik olacak
vurgun için vuracaksın kadehlerin dibine
dinlediğin her şarkının tınısından
duyduğun her şiirin dizesinden
süzüleceğim yanağına
lanet edeceksin gözlerinin varlığına
lanet edeceksin
şişeye her sarılışında
benim boynuna atılışlarımı göreceksin
göğsüne göğsümü dayadığımdaki
masumiyetin kanat çırpmalarını
ve her defasındaki hiçe sayışlarını
itişlerinin hatırlayacaksın
lanet edeceksin ellerine
lanet edeceksin
sonunda uzatıp bileklerini Tanrıya
katlettiğin bu sevda için
ikrara gelecek…bir ömür boyu
mahkumiyetini isteyeceksin
Tanrıyla göz göze geleceğim o an
ve dudaklarımda beyaz bir gül
seni affetmesi için
Tanrıya gülümseyeceğim
biliyorsun söylemiştim
ben seni
öldükten sonra da
seveceğim
barış artık dilersen kendinle
nasılsa ben yokum artık
beni gönderen sendin
…unuttun mu…?
07.11.2007 - 16:18
Gördüm
Eros’tu yıkanan
Nisan yağmurlarında...
Saçları yeşil,
Gözleri çiçek,
Teni böcek,
Ben olmuştum hatta solucanı
Deliğe girdi girecek
Yok ya! ....
İlahi Allah’ın garip kulu,
Daha sonra denemelisin bunu,
Yeniden yaratıldığında yani
Eşey değiştirerek.
Bağışla beni Eros!
Sevgilin olamadım şimdilik.
Ne vardı sanki durup dururken,
Yüzüne gülümseyecek...
:)
elleriyle örttü
açıkta kalan kelimeleri...
edepsizliğin ağzına
heceleri tepti...
gözlerine siyah bir bant
şehvetini sansürledi...
lastik gibiydi Türkçe
ne tarafa çeksen
geliyordu
onların içi fesattı hadi
ya onun?
belki de sonu yoktu
bu oyunun...
koyun yazsa...
koynuna girerlerdi
oyun yazsa
ebe bellerlerdi...
'bellemek'ten' bile
neler çıkarırlardı şimdi...
oysa erotik imleri
asmıştı ipe
ayıp bir rüya sonrası...
güneş gördü, söylemedi
ay,
ak gerdanını açtı hasetle...
edepsiz şiirler aktı derede
balıklar sustu, söylemedi
deniz kızı erotik bir imgeydi
şairin heceleriyle örtülüydü
memeleri şiir defterinde...
güller tomur tomurdu,
kirpikler Karac'oğlan okları...
suna boynunu
kafiyeli incilerle bezedi
kapattı haremine...
göz koyunca Shakespeare
düelloya davet etti
şiir düzleminde...
edepsiz şiirler aktı kesiklerinden...
iyi aile çocuğuydu
istemeden kaçtı affedin...
sızdı ince bir imge
bilinç altının bakir kızlığından...
07.11.2007 - 16:13
ibretlik....
neden yapıldı sanki
bizim mahallenin
tek kubbeli cinler hanı?
bir imamı var cübbeli, sarıklı, sakallı..
ne zaman beni görse
“destur! .” der nedense
sözde Allah’ın adamı(!)
onunla kıyaslayınca kendimi
ağır basar sübyan yanım:
çünkü;
aşka batırılmış bir yürekle
kuşa ‘dur’ diyen gönül taşırım...
selamünaleyküm!
hadi
aç be gülüm kapını! ..
selam getirdim sana tanrı buyruğu
bir de
bizim ellerde giyilen çiçekli
belden kesik fistanı...
altı göl yatağı; balık besler
üstü iki kubbe: süt şeker
daya ağzını! ..
işte şimdi görmeli bizi
bizim mahallenin
tek kubbeli cinler hanı imamı
adım gibi eminim
unutup desturu, günahı, tanrı'yı
kendinden geçer...
talar
Toplam 10 mesaj bulundu