Sefer Kutlu Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

aşk insanın gözünü kör eder, aşk akılla çevganın topla oynaması gibi oynar durur... tebrik

sagâh: Klasik Türk müziğinde si perdesi ve bu perdedeki makam.; 'ahzan' da zannedersem hüzün anlamında kullanılmış. kalp atışı musiki de bir makama duygularsa bu makamın yönlendirilmesine yönetilmesine teşbih.. müthiş

'sanki her şey yutulmuş ne bir ses ne bir gölge
kandilden kaçar mı hiç karanlıkta pervane '.. gölge ve kandil pervane ikilisiyle müthiş bir edebi sanat oyunu oynamışsın üstad tebrik ederim...

varlığın da yakıyor yokluğun da... aşk ateşi beni yaktı öldürdü sen gelince...

'Bir bakışı vardı ki gözleri dolu dolu
Biçare idi gördük biz gördük fakat kördük
Ölünce çocuk nasıl haykırdı Anadolu
Kulak tıkamasaydık yollara dökülürdük'... Unutmak değil mi zaten bir yerden bakınca en büyük nimetlerden biri.. II:Abdulhamid Han'ın 'insanlar unutmanın suç olmadığını sanıyorla ...

Teşekkürler kardeş gerçekten hissederek yazıyorsun.. Sıla kapımız olmasaydı hiç Hz. Mevlana öldüğü güne Şeb-i aruz (düğün gecesi) der miydi..
ya da Ustadın söylediği:
'ölüm güzel şeydir budur perde ardından haber
hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber' (NFK)
gerçekten çok güzel ifade etmişsin ...

gerçekten harika teşbihler kardeşim.. tebrik ederim. sabır kavramının zamanla ilintisi içinde ikisini de aynı anda kullanmak ve ifade etmek... gerçekten sabır denilince akla hemen zaman gelir: 'Ne zamana kadar?'
cevabı bu işte: sabır denilen dikenli kumaşı giyebilirsen zaman, sana tüy kadar hafif g ...

şairin şiir yazması kedinin mırıldaması gibi birşeydir der ünlü bir şair(!) dah doğru ifadesi ile müteşair.. eğer öyleyse sahi olan,
'boş bir kâğıt parçasını
süsler giydirir' dizeleri mi yalan..değil tabii ki, ilkidir yalan olan..ya 'doğum sancısıyla kıvraranan anne' benzetmesini kedinin neres ...

Duvara asılacak cinsten mi, kulağa takılacak küpe cinsinden mi... gerçekler niye hep böyle duvara asılır, kulağa takılır da orada kalır... hatırlamaksa eğer yaşlanmayı ya da ölümü önemli olan, hangimizin bir yakını ölmedi şimdiye kadar.. aslında şimdi benim tarafından yapılan da demogojidir ölüm ger ...

tabi erdemin saklanması da kendi hakikatinin hakkını veremeyecek, onu hakkıyla savunamayacak olmak korkusundandır. boşlukta mekan işgal etme dediğimiz varlık aynasında varlığının hakkını veremeyecekse yaşamanın ne anlamaı var ya da ortalarda görünmenin..onurlu denilen (ki ben katılmıyorum) Japonları ...

Alime en büyük ceza cahiller arasında bırakılmaktır ya, senin dediğin gibi sahi 'erdem'e nedir en büyük ceza.. çağımızı görmesi mi yoksa.. Ama varlık yokluk meselesi, hani bir kadın azcık hamile olmaz ya, ya hamiledir ya da değildir, mantıkta buna '3. halin imkansızlığı ilkesi' denir... Ama gerçekte ...

'Bayrak yere düşerken alkışlayan piçleri
Kahredecek Türk milleti destek veren güçleri..' (Aşık Sefai)..
Kahredecek hem de sadece silahla değil, ilimle, şiirle, edebiyatla, teknolojiyle,
'her daldan her koldan akına geçti bu seyfeddin-dinin kılıcı millet
gerçeği gören görür görmeyene gösteririz e ...

'dağlar yürütüldüğünde, denziler kabardığında...' buna benzerdi galiba bir Ayet-i Kerime vardı Kudretli'nin kudretini hatırlatan...çok güzel bir hatırlatma teşekkürler kardeş...

şiirin çarpan bir etksi var ama kelimeye dökemiyorum çünkü kafamda bile tam tasarlayamadım etkisini..tebrikler kardeşim.

'Çek artık çek ne olur is rengi perdeleri
Sızmasın içeriye kör ve zifiri ışık'
yeri gelir çaresi budur sıkıntılardan kurtulmanın.. Bir savunma mekanizmasıdır ki çıldırmamak için insanın güttüğü, Allah'ın insana bir lütfu.. Hayır gerçeğ gözünü kapamak değildir bu, ya da burada önerilen...gerçek ne ...

'severim çünkü boğazımdaki düğümü
’gözlerim yaşlıyken tapılasıdır ve sana kurbandır ‘
kurbandır ellerine ki ellerin yüzümdür
der ve susarım' .. gerçekten güzel..

Bu iş bu kadar... Budur yani..Tebrikler..
'ne destekten teselli ne de köstekten bir gam
saldım suya ne varsa suda eridi meram
sözün üstünde ahenk bense bir çiğ tanesi
tek hatıra gönlümde nur fezası bir akşam (SM)'
yorum yapamayacağım çünkü yapacağım her yorum bu şiirin anlamını kaydırır da şuur ...

gerçekten çok güzel dizeler tebrikler kardeşim. 'değer' zaten başlı başına bir nispet işdir.yani 'neye göre ne kadar' ya da 'neye göre ne' sorularının cevabıdır 'değer'... 'ihtişam bakışında olmalı, baktığın şeyde değil' sözü burada güme gidiyor, zira 'ihtişam hem bakışında olmalı hem de baktığın şe ...

yabancı olmak zaten acı da bir de ayrılırken arkada hiç dost bırakmamak... bir söz vardır sevilmeyen bir yerden ayrılırken söylenen: bitimi bile bırakmadan gidiyorum diye..
çok guzel bir duygu aktarımı tebrikler..

'gidene dur demeyiz
gelen gelir hoş geldi
giden gitti madem ki
demek baştan boş geldi (S.M.)'
gelenler geri kaçarken kaçış yollarını altından köprüler gibi göstermeseler bari, ayrıca hatadan dönene altından köprüler kurmali değil mi? hatadan dönenler..tesekkurler kardes

fare uğrunda kedi
saatlerce dikildi
bu ne güzel bir cezbe
murakebe üslubu

pür dikkat ve tedirgin
kılı kırk yaran bilgin
ona aşıktır izbe
muhasebe üslubu (Salih M.)
ya da ağaç mı desek:
Ayazda çırılçıplak
üşümezse ne ala
bilmem ki neyi bekler
usanmadı mı hala

bu ne güzel bir sabır
b ...

'belleğin atları rüzgarı bekleyenin
ve rüzgarı dokuyanın zaman..' harika bir teşbih ve tabii 'golgesine oturan bukalemun gibi..' dizelerini de unutmamak gerek..cok tesekkurler gercekten gercek siir zevki iste bu...Saf gölge

nefesine sağlık kardeş yine döktürmüşsün.tebrikler

Bence istanbulu yalılardan izleyip de istanbula aşık oldum diyenlere nisbetle çok daha gerçekçi fakat çok daha dokunaklı yazılmış mükemmel bir istanbul şiiri.tebrikler.
ben de otursam boğaza nazır ben de aşık olur şiir yazarım hale hazır...
tebrikler