Sevgül Bahar Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

Görsem…

Gönül vurup tutuştuğuma
Bakarım yanıp sadece
Gel deyince kaçışıma
Bilmeden gülerim sadece

Sen daha gitmeden üşüdüğüme
Yanar mıyım yuvarlanıp düştüğüme
Ağlar mıyım bakıp aşka bugünde
Görmediğimde öldüm sadece….

Nasılsa…

Derken sıyırıp geçti gün
Işıktan yollar serpip geceye
Karaltısında dağların inceden inceye
Dolanıp gittik sarmaş dolaş her yere

Her birinde başka desen
Tutalım gel birlikte
Her sabah, geç yada erken
Yağalım bembeyaz düşlere

Dedim de gitti, aldı başını yürüdü gece
Aramadım, s ...

Tutuşur…

Durgun gibi derenin akışı
Kurşuni dizelerin yakışı
Beyaz gömleğe gri dikişi
Hani vardı bu yokuşun inişi

Ayıklasam ne kalır gönülde
Aşkın karşılığı nedir ömürde
Görününce güneş tepede
Belki düşerdi gölge yüreğe

Eleğin kendisi sevdaysa
Bütün bütün harman aşksa
Gün, yine karş ...

Söyle…

Bakıp gözün eydir, gel merhamet eyle
Aşkın güneyi olmaz, sorsam kalesi neyle
Bugün dünden yeğdir, gel nazar eyle
Sevmiş bulundum deyip yâre, aynada söyle

Gel gülümüz, geçme yârinden merhamet eyle
Bizi hüzün bilmez, gel neşeden söyle
Ağladıysam, istersen gözyaşımı silme
Sevmiş bulu ...

Bu mevsim…

Gönül dolaşır mı bu mevsim
Bakışlar durgun, saçlar sim
Aşksız aşktan bahseden kim
Kar beyazı tuzsa, kırmızı isim

Ayrılık değildir yazılış gibi
Yalnızlık her sevdanın kara kalemi
Aşk, sevdanın çerçevesi
Kim çizer, her mevsim kış resmi

Nerede olursa olsun yaşar, bakıştan
Del ...

Göremem seni…

Kapasam gözlerimi göremem seni
Bir yanda sen, öbürü dünya derdi
Seni görünce gider dünya, sormam nereli
Derman sensin, dertte kaçtı gördüm göreli…

Adı Gümüş Otel…

Eskiden konaktı, yürürdü insanlar mağrur endamlı
Olmadan otel bakmazdı hayata evhamlı
İki kat üstü teras, kalem süsleme revaklı
Nişli iki kanat kapı, antre boy ayna, altın yaldızlı

Mahalle eski, mevkii üstü, çevrilmiş evden otele
Çağırıyor zaman, ağlıyor ahşap işleme
Odal ...

Gördüm…

Mevsim kış gelip kondu dağlara
Beklet gönlüm sabrı gelen bahara
Takatim gelsin yürüyecek aşka
Kar altında buğday hele bahta

Katarlamış da yürek aşk illerine
Kalbim maşuk gül sözlerinle
Getirmedim geri kaldı eşiğinde
Atar gördüğün odur yüreğinde

Şükür kapısında kıymet başımla
...

Desem…

Unutmuş sanma gel, bakıp gecenin yıldızına
Solar güneş doğunca, sönen aydınlığına kanma
Bulutlar gri bugün, vurur rüzgar çevirir yağmura
Yağar, göğe mavi çalar, anlık renge aldanma

Dün bugün yarın hepsi birse madem sevdada
İşte dünün ümidi de bugüne değil miydi aslında
Hep yüreği ...

Vazgeçilmezdir…

Vazgeçilmezdir görmeden yârin telinden
Çekse de günler içinde gönül elinden
Sorsan haber vermez kendi ilinden
Anlatır bir bir cânanın gezip dolandığı yerden

Elinde zincir mahkumdur
Bilmez gündüzü geçer gün akşamı bulur
Kadeh bulsa içmeden durur
Olmazsa yâri atar şarabı, k ...

Bırakma…

Affeyle cânı gönülden bugün
Beni hicrâna bırakma
Bir dermansız dert ile solgun
Yol düşmez çöle uğratma

Boynu bükük gül bakışınsa durgun
Bakmadan atıp nûmana
Yeni bir kırmızıya takıldıysa yüzün
Beni böyle virâna bırakma

Ümitlerin çoğu bulutlu
Yüzerken yağmursuz bırakma
Hayat ...

Mavidir…
Biri dedi ki yârin gözü mavidir
Eğer öyleyse akışın delicedir
Aşksa sitemden başka nedir
Dedi de, inanmadım yüzde değildir

Şenliktir olursa yâr gözünde yâr
Değil dese ne fark eder yârüağyar
Eğer dertli ise derdi sar
Oda olur şen bir, şenliğe ayar

Elde fırça varsa hani beyaz bul ...

Aniden…

Gün ortasında aniden
Sıcak bir tebessümle çıkagelen
Ardında binlerce gül yürürken
Söylemiştin aşkın sözü tükenmezden

Coşkun akarken, delice çağlarken
Demler kâh, damlar imbikten
Bakma, kopup gelirde yârim hepsi senden
Kendim gibi coşarım her perdeden

Bir mazi gibi görünse de ...

Sadece…

Aşka adını verip yandım sadece
Gömdüm kendimi senin sayende
Aynada belirdi yüreğin baktım gönlümce
Her bakışta sen sandım sadece

Tutundum dalına tozum sadece
Serdim derdimi, topladım merhemce
Kaçınca düştüm yine gönlüne
Değil bilmece, bitmez sevda sadece

Kalbime habersiz girdi ...

Demem…

Hasret çaldım buluta
Sormam yâr nerdesin hangi yanda
Solmaz bir solukla
Demem yâr diye seni bulmazsa

Serptim bir dolu bardakla
Karıştırıp aşkı kımızı şaraba
Başım eşikte kurbanım tozuna
Demem can diye sende coşmazsa

Sarıldım bir muhabbetle sana
Bıraktım esen ilk rüzgara
Bir ...

Bekler buldu…

Dağlar duru bir suda gelmişti
Bekler buldu düşünceli
Sordu sessizliğe daldı derince
Koptu bir feryat doldu gönlüce
Bakış attı suya, coştu suda delice
Bir resim çizdi bir an içinde

Şimdi yanındayım yeşil yosunda
Elimde bir perde sen güneş altında
Farketmezdi yağmur da yağsa ...

Sanki…

Bugün güneş gibi doğdun gönlüme
Allah ömür katsın cânan ömrüne
Dönerim gönlünde sanki kirmâne
Sana sözüm değil aşkım amâde

Nasıl demem sen çare ben bîçare
Elbet bazen virâne, bazen divâne
Seni aradım adres çıktı denize
Hangi sokak söyle yüzdüm avâre

Yârim bilirsin ikidir gömleğ ...

Köze dem…

Dertli çalar yârim bugün gönlün teli
Yaralıca uçarken gördüm seni
Kondum bir dala aşkın yeri
Çırparım kanadım kalbim sevini

Ne söylersen onda yönüm
Çiçek içinde baldadır gözüm
Varmaz menekşeye sözüm
Hani hep de gül der özüm

Kâh ateşte kâh közde meyil
Senden gelen düş değ ...

Cânan…

Sorsaydım aşkı güle ben
Aşıp dağlar bakaydın toza sen
Demem gelsin aşka mola ben
Bugün gönle ay ışığı çala sen

Ömrü hayat yapan neçe sen
Ki aşk düşünde gördüm ben
Şaraba müptelaysan sen
Kadehe aşınayım ben….

Ey sevgili…

Selâm dedim, kelâm etmeden gitti
Işımadan gün, serpti üstüme geceyi
Gözlerim bir bakışla yetinecekti
Şimdi göz yaşlarımla akıp gitti

“Dur kalbim senin” demeden mi
Aşk hiç değişmeyen mevsimdi
Şimdi günler hazan ekilmiş resim mi
Bir günde kış geldi, karlar yağıp gitti

Sen ...

Söyle…

Bir aşk düştü tutuşturdu cânı
Geçse de günler yaşatır zamânı
Duyulmaz desem, duyulur gönlüm vâhı
Düştü gönlüm, nasıl kaldırsın âhı

Köz olduysa şimdi yanmaz mı yâni
Nasıl dersin yoksa bu bahanemi
Sordum soruları cevap verdi her biri
Söyle dedi kalbimin tek sahibi….

Dün gibi…

Her zaman senindir gönül evimiz
Anahtar paspasın altında hâla
Görünse de duman rengi perdemiz
Kaybolmuş gibi görünse de rengimiz

Zaman sevdaya merhem, gülecek
Dün gibi çiçekler kıpkırmızı hâla
Biliyorum, aşk bazen kement, çekecek
Belki düşler de bir gün bizim diyecek…

Hayret…

Şimdi der demiştim görmezlikten gelişleri
Hayret etmedim de değil neden gözler yetişmedi
Gördün mü süzülüp giden hasret teknesini
Ya şu akıp giden nehre ne demeli

Bir resim nasıl iki kere çekilmiş
Sanmam tesadüf olsun yan yana gelmiş
İki sevgili, yurt tutmuş bakışlar, neyi izlermi ...

Canda yaprağı…

Aynada resim varsa şimdi nerde
Gülsün yüzüm değil ki bu perde!
Suskunluk şarkıysa, şimdi es de
Aşksa, bitmez ölümsüz bir beste

Hani dün gibiydi bu günün şarkısı
Bir bakışta her zaman aşkın kılıcı
Ondan bir gönül, aynı elma yarısı
Tel vuranda mızrapta duyulur tınısı…