Sevgül Bahar Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

  • koştuğun sevginle…

    elbette tanıdım
    yaprağın, güneşi tanıdığı gibi
    toprağın, yağmurla sevdası
    kuğunun annesini bildiği gibi..

    aynı yolun yolcusu
    aynı denizin balıkları
    aynı güneşin ateşböcekleri gibi…

    sevinirim sevindiğine
    coştuğun türkülerle, coşarım bende
    yediğimiz ekmek bile
    a ...

  • selâm hüzne…

    açılmış değilse ne olmuş
    daha solmuş da değil, güller
    bir anda, bin zamanı paylaşır
    gönülde yeşermez mi bahçeler…

    hüzünde bu bahçeden
    neşede..

    hani hüzün olmasa
    aşk, nasıl insin göze
    gözyaşı olup, nasıl dökülsün yere…

  • yaşarım keyifle…

    dur, hemen toparlanma
    hemen yönelme kapıya
    neden bakıyorsun yüzüme
    düşlerin kırılmış gibi gözüme…

    dur, dur bir dakika dinle
    sana bulunsa da, dostlar her yerde
    bana bulunmaz, sen gibi inci denizde
    yüzlerce yıl, dolaşsam da derinlerde…

    seherde kalkarım
    seni, kaçırmaya ...

  • Tanımak mı…?

    tam da, zamanın durduğu yerde
    saati kırıp, yıldızları çiviler gökte
    bilinmez, otağını kurar aşk nereye
    ancak ışık vurursa, belirir perdede…

    madem, aşkın çiçekleri dikilmiş ezelde
    belki de toplamayı bekliyordur, gönülde…

    ha senin gibi gül olsun, benim gibi toz, yada
    aynı ba ...

  • yalnız mıyım…

    bu ses, zamanın hadi durma gel diyen, sesi olmalı
    belkide ucu bucağı olmayan aşk evinin,safâ kapısı
    aşk sofrasının, birbirine bakıp karışmış kaşık çatalı
    gözün, eşsiz gönle dalıp,gönülde ateşler dolandığı…

    gezerim de sokaklarda, bir kişi dolanmaz mı etrafta
    yoksa, yalnız mıy ...

  • yalnızlık…

    yalnızlık bir yanda, ben bir yanda
    oturduk ikimiz, karşı karşıya
    daldı gözümüz, öylece tavana
    dayanırdı dostluğumuz, eski yıllara…

    dem vurduk, eskiden, yeniden
    aşkın sözü var, geçmiş her günden
    çektik kahveyi, ocağın közünden
    nasipler varmış, gördük telve ilinden…

    meğer aşk ...

  • gölgen gölge bana …

    açsa perde, perde
    seyrân ilinden
    gönül yine der,
    nerde, nerde dilinden…

    dokunmuş,
    kilim deseniyle, dağlar içinden
    yârim,
    sesin gelir; koş, koş derinden…

    aşkı söyle,aşkı anlat
    derdimize, dermandır bizim
    karadır kara bahtımız, bağımız
    bağlarız, karadır bizim…
    ...

  • hemen yakında…

    Aşkta,
    hiç, açmamış çiçekler var…

    henüz,
    güneşe merhaba dememiş, günler
    dinlenmemiş şarkılar…

    geçmiş günler varsa ,
    bizi bekleyen, dünlerde var…

    sevenlerin,
    bir, bir kapısını çalmamış karanfiller
    eşiğine hasret, açmamış güller…

    varsa dünden,
    gök kubbede salına ...

  • beyaz gül…

    dışarıda kar yağıyor, bütün endâmıyla yine
    söz, yetecek gibi değil, o güzelliğine
    her tanesi, sanki başka bir yıldız gülüşünde
    sessizce yağarken, bugün gül düşlerimde…

    her zaman sevdim, rüzgarda savrulmanı
    yanağıma dokunup,kendine gel diyen nakışını
    sevdim, toprağa yorgan olu ...

  • sensin diz….

    cancâzım, dünü bugüne katıp, olmaz mı yarın
    derdimi ben değil, aşk anlatsın halım…

    yağsa yağmur, ardından dolu
    hiç vazgeçer mi aşık, bu aşkın yolu
    şu garip başımsa, olmaz mı hep onun kulu
    dediğin gibi yârim; görmez ne para ne pulu…

    çerçeve boş değil, senin resmin her yerde ...

  • gül gözlüme…

    yüzümüzün, gülmekle dostluğu kalmadı
    neden bilmem, hüzün bizi tuttu bırakmadı
    bakma, anlamamış gibi durduğuma sen
    çağırdığın yeri biliyorum derim
    derim ama, sen kızma hemen…

    şimdi aşk, yüzünü göstersin
    başka perdeden
    çağırmaz mı bizi bir, fakat bin yerden
    sanki ayak sesler ...

  • selâm aşka…

    senle, şu yarın, yarın dediğim, işte bugün oldu câna
    ama hemen,başka bir yarın durdu dikildi,bak kapıda
    koşarken, hasretin arkasında, yine sana yana yakıla
    sen dedin ki; mutlak vardır olmaz mı,yarınsızlık aşkta…

    sabahın sessiz gül ışıkları dolaşırken dalda,yaprakta
    sanki bahar ...

  • dolarsa rüzgar…

    ocağa sürülmüş hasret var, hadi sen ol da bakma
    rüzgar, hey bu nasıl uyku derken, hemen yakında
    güneş alınca gözünü, aşkın sabahına gönül açma
    seni bilmem ama, sen olunca, biz el açarız, raksa

    sevgili, yüzünü gösterdi mi, sen neşeyi gör canda
    nasıl koşturmasın ki, oradan o ...

  • daha ne isterim…

    elimizde mi sanki, aşkın rengiyle yürüyüp gitmek
    yüreğimizdeki bir mum ışığıyla,sabahı beklemek…

    O güneş, kendi ateşiyle dönerken , kendi aşkıyla
    aşka, kapılıp gittiyse yıldızlar, koştuysa sarhoşça
    bu garip tozun eli ayağı, nasıl karşı koyar ki aşka
    ahh,nasıl kendince ce ...

  • neden bilmem…

    elbette dünün yüzü,yarınınkinden başka bakar
    seher, ellerinde kadehlerle kapı kapı seni sorar
    ama dünler olmasaydı, bugün nasıl umut dolar
    sen, aşkla çevirmeseydin yüzünü, kim bizi arar…

    biz, öylece giderken, sen yüreğimize dur, diyen
    habersizce, kapımızı çalıveren,durup dur ...

  • bugün başka perdede…

    hani şu ney sesi de olmasa, nasıl dolar başakta buğday
    sevdayla savurmasaydı rüzgar, eğer mi başını yıldız, ay

    yokuşsa, bu yalan dünyada aşkın aşamadığı dağ mı var
    bütün sözlerin, eğer olsaydı yalan, aşkın adı yeterdi, yâr

    bazen kedere yine keder ekler, can verir baz ...

  • bahardır…

    güneş gibi sözlerin, aydınlattı yüreğimi
    aşkındır diye, şimdi arıyorum, gözlerini
    kerem sende affeyle,tut bir kirli ellerimi
    bırakma ne olur, savrulan tüm küllerimi…

    görülmez mi, aşk için o güzel çabaların
    bin sevdandan hoş gelir bize,bu ahların
    aşk dili senin, yürür salınan gül ...

  • çiziver…

    bugün keder perdesini kapatıver, saç gülleri
    öyle bir tebessümle bak ki, açılsın aşk tülleri
    şu neşe, sende bulsun sende görsün neşeyi
    aşk atı,doldursun asilce yürüyüşüyle,her yeri…

    sen ey gölümüzün eşsiz ressamı, çiziversen
    içinden geldiği gibi,başla istediğin desenden
    ne olur, ...

  • nice bayramlara….

    gözlerimiz,senin yoluna bakıp serili kaldı
    sensiz yemediğimiz ekmek, nasıl kurudu
    bu benim, yıllarca yemediğim, aşk orucu
    bir türlü yüzünü göstermeyen, aşk burcu…

    aşk geldi mi,ben hemence koşar giderim
    işte o zaman, senle coşar, senle gülerim
    buyur eder, baş köşede yeri ...

  • bayramda…

    şu, gönül kuşu, senin toprağına konmadan
    senin bahçende,bir nefes olsun solumadan
    senin sessiz, yağmur kokunu, koklamadan
    senin, altı yönde o nazlı bakışını bulmadan…

    cancâzım; arife dediğin yine senin eşiğindir
    senin, yüzünü görmeden,ah bayram mı var
    açarsan sen şarabı, aşı ...

  • söz sende kaldı…

    sensizlik, yine yapıştı yakamıza, seni soruyor
    hasretle yanmış, yakılmış mum, güneşi arıyor…

    şu sapsarı çöl, bizim yerimiz olmuş,bahçemiz
    varsa bir yudum su,senden ister çare,yâremiz..

    sen, gece olup, saklansan da benden, her an
    bir bak, nasıl görünüyor ay yüzün,şu ayn ...

  • ey nehir...

    nehir, nede coşkun, nasıl taşıp geliyor böyle
    katmış zamanı,yıkıp anı, nasıl koşuyor söyle
    ey nehir; ben o kadar zayıfım, hem de biçâre
    ama sanma ki,ürkerim,korkarım, bu gelişinle..

    bir saman çöpüyüm, yada bir yaprak parçası
    bir kez bak gözlerime,bir kez söyle bize aşkı
    parça, ...

  • ne olur...

    sen,o eşsiz ay gibi yüzünü,çevirdin ya şimdi
    ah nasıl aydınlattı, bir bak kapkara gecemizi
    bir kere kadehe aksedince,durdu,aşk kesildi
    kırmızıca dalgalandı yüzümüzde, baktı, geçti..

    cancâzım; med cezirlerimiz, sarhoşluktandır
    çarpıyorsak, ağaçlara bazen,şarabın rengidir
    ne olur ...

  • koştuğum...

    gözlerimiz, hep, senin toprağında, ey cânanım
    ben senin eşiğinde,senin şarabında kırmızıyım
    senin aşkının ateşinde yüzüm, nârında raksım kalbim kalbinin neşesini görse, o an seyrânım...

    şu gönlüm,sayfalar dolusu resminle çizili senin
    her birinde varsa renkler,ama değil ki kendim ...

Toplam 788 mesaj bulundu