Sevgül Bahar Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

  • yeniden…

    gönül, yeniden merhaba demez mi aşka
    sevgin, davetiye çıkarmaz mı bizden yana
    şu, kelebek kadar ömrümüzde aşk varsa
    değişmem, binlerce yıl aşksız yaşamaya…

    bir an, düşünmek olmasın bize sensizliği
    sevmek güzel imiş, seni sen diye sevmeyi
    ekmeği, aşı, nimeti, oturup senle yemeyi
    ...

  • daha nice düşler…

    şarabın lâlinde, daha nice düşler var, nice düşler
    yaprak kımıldamayan havada, dolaşırken esintiler
    gönülde dalgalandı, yaprak misâli perdeler, tüller
    hep, seni tarif etti bize, hep, seni söylediler…

    sevgiden, aşktan söz etmesine ettim de ben
    değil idim, perdeye sarhoşça ...

  • beyaz düş…

    beyaz bir rüyanın düşündeyim
    notasız bestenin sesinde kalbim
    bir gülüş, bir merhaba, hepsi bu
    yüzüme düşenken eriyen su…

    bir hayal değil, bir umut olmalı
    her an gönlüm, senle dolmalı
    kanat çırparken yüreğim, aşka
    olur mu kalsa, senden başka…

    yıldız, yıldız parlayan, beyaz ...

  • hep umut…

    benim dileğimin, ne önemi var
    bu,senin rüyan olsun,benim olmadığı kadar
    senin isteğinin beyazında yağsın karlar
    sensiz bana ne gün, ne güneş bakar…

    yaşamak, güzelse de aşkın gölgesinde yâr
    fakat benin değil, senin aşkında yanmak var
    işte o zaman, bu garip gönlümüzde açar bahar
    ...

  • bakış…

    bazen, bir bakıştır hayat
    gerçekle, hayal arasında
    ve hiç bir adı olmayan…

    anlatsan, anlatamazsın
    bütün terazileri getirsen, tartamazsın…

    saklayayım desen
    arayıp tarasan, yer bulamazsın

    bazen, bir bakıştır hayat
    hayattan, belki bize tek kalan hayat...

  • değil mi…

    selâm uzakların sesine, selâm yine
    binlerce selâm, yakın nefesine

    bütün mevsimler açar, senin yüreğinde
    kulak versem, sen yüzünü çevirdiğinde
    rüzgarın, sesi duyulur yaprağın diliyle…

    mahsen, aynı mahsen mi ne olur söyle
    o eşsiz asırlık çınarın gölgesinde
    duruyor mu yerinde, ...

  • aslında…

    dur, bir nefes dahi bırakma bizimle bizi
    ah, toz olmak vardı,aşkın yolunda şimdi
    nehrin âhenginde, bir kuru yaprak misâli
    dalgalanmalıydım, oradan oraya melâmi…

    düşmeliydim, bir parça kuru toprak gibi
    sebepsizce, bir kuşun gagasından şimdi
    er ...

  • sadece…

    ey yârim;
    söylerim, dil bensem söz senindir
    içerim şarabı her dem, kadeh bensem
    şarap senindir..

    yürürsün toprakta, ovada, yaylada, canda
    ve coşan nehirsin, dağlarda
    toprak sensen, toz benim…

    eğilip baktığın sular sensin yâr, sensin
    yüzünde dalgalanan mavi, gökkuşağının ren ...

  • sebepsiz…

    yıllar geçer, aylarsa günlerin ardı sıra
    sevgiden başka yok, arkadaş bana
    ey gönlüm, açma yara, açma yara
    şu dünya, hepsi, hepsi dört sultanlık sıla…

    yürü gönlüm yürü, işte aşkın, aşk yolu
    eğer aşksa, mutlak cenneti aratmaz sonu
    severim, severim ben karşılıksız onu
    evsizim, yur ...

  • yeter ki sen söyle…

    hüznü yakıp, kül ettin işte, sevinç geldi
    eskisinden bin fazla işte gökkuşağının rengi
    hem, yeni renklerle yer buldu gökyüzünde
    belki vardı da, fark etmemişim belki de…

    hani var ya, kardelen çiçeği, şimdi mevsimi
    üstünde olsa da beyaz örtü, selâm vermeli
    rengini aldı ...

  • sen…

    sen, yağmurlu bulutların, yükünü çekerken
    mutlulukları,son damlasına kadar yaşarken
    kederi, derin kuyulara atıp, gömerken sen
    bir gün neden demezsin, bilmez miyim ben…

    bir tutam ipi, hazine gibi tutarsın, umut diye
    beyaz rüyalarımı, paylaşırken sen, benimle
    yüzümüze hüzün düşse,çırp ...

  • sesinden…

    mahsun bir sabaha, merhaba demeden
    yağarken,beni neşeden neşeye koştururken
    düşen karlar, bahçeyle duvarı bir etmişken
    buruk bakışlardan keder süzülürken…

    sokak lambaları aydınlatmaz, gerçekten
    düşler bir, bir güneşe yol tutmuşken
    aşk sebepsiz, sevgi nedensizce yurt tutmuşken
    k ...

  • yârdaş…

    çivi, çiviyi söker imiş
    meyhâne, ezelden bizim imiş
    aşık, şarapta güler
    kadehi gönül imiş…

    ben, onu bunu bilmem arkadaş
    aşktan başka bilmem, yoldaş
    sensiz, nasıl olur gönül haldaş
    gariplik kuyusuna mı atarsın bizi gardaş…

  • neredesin yâr…

    sevda bu, çökünce gönüle
    bağdaş kurar, her hücreye
    dil sussa, yüreğin feryadı ulaşır yüreğe
    yârimiz söyle, hasret bırakma sesine…

    getir, bütün kederleri gönlüme yükle
    değişmem, senin bir kez gülüşüne
    sebepsiz sevdalar nereye
    hiç tükendi mi, umut bizde
    özlemleri getir, aşk ...

  • susmak mı?...

    susmak haram imiş, bülbüle
    toprağımız yanarken, yağmur diye
    gülün sesi gelir, inceden inceye
    yârim, aşkın sığmasa da heceye
    nişaneler var, nişaneler niceye….

    tutup getirsem yıldızı, senin yerine
    sanır mısın, ışık versin geceye
    sözü söylesen rüzgara, sehere
    taşır değil, güç ...


  • bekledim...

    ey yârim,
    gene bekledim
    gene meyhâneye gelmedin…

    gene,
    bahaneleri toplayıp derledin
    her birini başka çiçekle süsledin…

    satırları,
    bahçe duvarı gibi dizeledin
    kalemle nede güzel gizledin…

    ben,
    umutla bekledim
    sen, gene meyhâneye gelmedin…

  • bakar…

    yürüdüğüm sokaklar mahsûn
    öylece, sağa sola saçılmış umutlar…

    karanlık, yüzüme çöken hüznü saklar
    eski bir çeşmede duyulur, geçmiş yıllar…

    her köşede başka bir keder
    gündüzden kalma, yurt tutmuş bekler
    bakar, bakar, ama mutlaka anlar
    selâm verir bize, mendil sallar…

    her bacad ...

  • bilmem ama…

    ey yârimiz,
    sızlanmakta güzeldir sevgi için
    ağlamak, ne güzeldir düş için…

    bazen,
    hüzün şarabına gel der gönül
    için, için…

    çalmışsa kapıyı keder
    buyur eder, hoş geldin der…

    umutlar, hayaller, hüzünler,
    anlık gülüşler
    hayatı hayat eder…

    bazen,
    yıkık dökük bir ev g ...

  • yine mavi…

    yârimiz gözlerin, hep mi mavi bakar
    belki gönlüm ocağı, ona yanar
    mavi ateş, yüreğimi nasıl sarar
    yakar duman,yaşarır gözde çağlar…

    gökte cümle yıldızlar, yanıp kül olsa
    aşkın yıldızı nasıl durur, bilmem ama
    bir yolunu bulup, parlar, kalır nasılsa
    solmaz,bin yıl geçse de,güneş ...

  • gelir…

    güneş, gül dağından gözüküp gelir
    aşığın yüzüne, ahh süzülüp gelir
    sırtına, muhabbetleri yüklemiş de
    ağyar değil, endamıyla yâr gelir…

    gel yârimiz, hani yerimiz deme
    gönlümüzü kendin ser, kendi otur yine
    gâhi meyden, gâhi neyden gelse de
    yâr, bugün meyhâneden gelir…

    yoksa, a ...

  • aşkın gülü…

    ey yârim,
    şu yalan dünyanın, tek gerçeği
    gerçeği söyleyen bestenin, titrek sesi
    çağlarken su, görünmeyen çeşmesi…

    sen,
    aşk çiçeğinin, sevgiye bürünmüş çilesi
    sevda sesinin, yürekte yanmış nefesi
    bu kadar sen varken, ey aşkın güneşi
    beni sormak ta neyin nesi….

  • yine gönül…

    dal, çiçek döktü
    güz bulup, yaprağı uçtu
    toprağınan dost olup, yere düştü
    ondan rengi, sarıya bürüdü..

    dağda kuzu anasın arar
    derman onda değip, ondan sorar
    onun sevdası, anada yatar
    ondan zarı, zarı cevran kılar..

    hekimin yüzü, ilaçtan önce gelir
    yüzün görünce, dermanı ...

  • gelmedi gitti…

    çevir yâr, kendimden yüzüm
    beni avutur, yine kendi gözüm
    karşıdan gelir yârim sesin
    koşup gelsem, karşılamaz mı elin..

    yürüdüğüm topraklar kaçar oldu
    hüznümden, gönül hep keder doldu
    kadeh bugün, el deymez ateş oldu
    konduysa da keder dalımıza,
    gayri neden uçmaz oldu..

    ...

  • sessizce…

    güller değil miydi yoksa
    sabahın güzelliğine dikilmiş
    adı, yağmurlara
    sessizce söylenmiş…

    düşler madem hep oysa
    odur gökteki yıldızlarda
    gece, yakamozlarda kırılan ayda…

    ısıtıyorsa kalbimizi
    şu, perde arkasından gelendir sesi
    yada yüreğimdeki ateşin nefesi
    yârim, nasıl bi ...

Toplam 788 mesaj bulundu