Ikinci Mektup . Aramak... Ömür boyunca aramak... Yalniz seni aramak... Pasli teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, agaç diplerinde, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu sehirde degilsin. Ne çikar? Seni ariyorum ya. Belki de ayni sokakta evlerimiz, sabahlari beni görüyorsun isime giderken. Sonra aksami bekliyorsun, alacakaranligi... Beni bekliyorsun ya da bir baskasini, bir baskasini...
Hiç gel demiyecegim sana. Aramak neredeyse ben oradayim. Ayaklarim ne güne duruyor? Yok yok birden karsima çikma. Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.
Git bu sehirden haydi git. Daglara çik, o uzak daglara. Rüzgârlarin kralliginda hüküm sür. Baktin ki oraya da geldim, yine kaç. Basini al, açil denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyügü diledigin limana götürmeli seni, diledigin yere demir atmali. Ben küçük bir balikçi kayigi ile pesinden gelsem yeter. Seni ariyorum ya!
Bir yil, bes yil, on yil degil; besikten mezara kadar aramali insan ama ne aradigini bilmeli. Yaklasip uzaklasmali aradigindan. Okyanus dalgalari üstünde bir küçük tekne gibi alçalip yükselmeli. Yalinayak kosmali yollarda, ayaklarini sivri taslar kesip kanatmali. Çöllerden geçmeli yolu, yanmali kavrulmali. Sonra gözün alabildigine ak, soguk ülkelere düsmeli. Buzlar kirilmali ayaklarinin altinda, üstüne kar yagmali.
Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmaliyim seni. Ayaklarini Afrika'dan getirip bir kâgit üzerine yapistirmaliyim, saçlarin Sibirya'da bir mabudun gözleri olmali, ellerin Italya'da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmaliyim.
Yine de bir yerin eksik kalmali. Yeniden yollara düsmeliyim, onu aramaliyim. Ve tam seni tamamladigim anda ölmeliyim. . Ümit Yasar Oguzcan
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü benim Güneşi bahardan koparıp Aşkın bu en onulmazından koparıp Bir tuz bulutu gibi Savuran yüreğime Ah uzatma dünya sürgünümü benim Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil Ayaklarımdan belli Lambalar eğri Aynalar akrep meleği Zaman çarpılmış atın son hayali Ev miras değil mirasın hayaleti Ey gönlümün doğurduğu Büyüttüğü emzirdiği Kuş tüyünden Ve kuş sütünden Geceler ve gündüzlerde İnsanlığa anıt gibi yükselttiği Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini Ey gönüllerin en yumuşağı en derini Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim
Onu şimdilik gruba gönderdiği mesajlarla tanımaya çalışıyorum....Farklı bir insan...Coşkulu, insana zarar verebilecek her duruma karşı hazır ve nazır bir savunması olan, renkli bir kişiliğe sahip...Ama yüreğinin bir köşesinde sakladığı hüznü gizlemek adına, kılıçlar biriktirmiş en güzel gökkuşağı renklerinin arasına gizlediği düşüncelerinin arasına....Yaşama sevincin ve insan sevgin hep böyle kalsın....Güzellikler seninle olsun RÜZGARIN KIZI....
düşünüyorum da, dünyada büyüyen ne varsa, bir an tutunabiliyor yetkinlik noktasında; şu koca sahnede sergilenen tüm oyunlarsa, gizliden gizliye hep yıldızların etkisinde. bakıyorumda, bitkiler gibi çoğalıyor insanlar, aynı gökten açılıyor ya da kapanıyor yolları; gençlikte kabarıyor, inişe geçince sönüyorlar, silinmeye başlıyor akıllardan gösterişli günleri. o görkemli gençliğin geliyor gözlerimin önüne; savruk zaman belki çöküşle tartışmaya girdi bile, gençlik gününü, karanlık geceye döndürsek mi diye. AMA SEVGİN UĞRUNA ZAMAN'LA SAVAŞI SÜRDÜREN BEN, YENİDEN AŞILIYORUM SANA, O NE GÖTÜRÜRSE SENDEN...
TUTMAYIN BENİ BİR DAHA YAZICAM... ŞİMAL Mİ? RÜZGAR GİBİ GERÇEKTEN TATLI BİR MELTEM... ŞEKER Mİ ŞEKER... ONU TANIDIĞIMA ÇOK AMA ÇOK SEVİNDİM... SEVGİLERİMLE RÜZGARIN KIZI...
17.02.2007 - 01:10
Ikinci Mektup
.
Aramak... Ömür boyunca aramak...
Yalniz seni aramak... Pasli teneke kutularda, küf kokan
dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, agaç diplerinde,
sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak.
Belki bu sehirde degilsin. Ne çikar? Seni ariyorum ya.
Belki de ayni sokakta evlerimiz, sabahlari
beni görüyorsun isime giderken.
Sonra aksami bekliyorsun, alacakaranligi...
Beni bekliyorsun ya da bir baskasini, bir baskasini...
Hiç gel demiyecegim sana. Aramak neredeyse
ben oradayim. Ayaklarim ne güne duruyor?
Yok yok birden karsima çikma.
Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.
Git bu sehirden haydi git. Daglara çik, o uzak daglara.
Rüzgârlarin kralliginda hüküm sür. Baktin ki oraya da
geldim, yine kaç. Basini al, açil denizlere.
Gemilerin en güzeli, en büyügü diledigin limana
götürmeli seni, diledigin yere demir atmali.
Ben küçük bir balikçi kayigi ile
pesinden gelsem yeter. Seni ariyorum ya!
Bir yil, bes yil, on yil degil; besikten mezara kadar
aramali insan ama ne aradigini bilmeli.
Yaklasip uzaklasmali aradigindan. Okyanus dalgalari
üstünde bir küçük tekne gibi alçalip yükselmeli.
Yalinayak kosmali yollarda, ayaklarini sivri taslar kesip
kanatmali. Çöllerden geçmeli yolu, yanmali kavrulmali.
Sonra gözün alabildigine ak, soguk ülkelere düsmeli.
Buzlar kirilmali ayaklarinin altinda,
üstüne kar yagmali.
Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmaliyim seni.
Ayaklarini Afrika'dan getirip bir kâgit üzerine
yapistirmaliyim, saçlarin Sibirya'da bir mabudun
gözleri olmali, ellerin Italya'da bir heykelin elleri.
Bulsam da seni parça parça bulmaliyim.
Yine de bir yerin eksik kalmali.
Yeniden yollara düsmeliyim, onu aramaliyim.
Ve tam seni tamamladigim anda ölmeliyim.
.
Ümit Yasar Oguzcan
17.02.2007 - 00:53
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
16.02.2007 - 07:34
Onu şimdilik gruba gönderdiği mesajlarla tanımaya çalışıyorum....Farklı bir insan...Coşkulu, insana zarar verebilecek her duruma karşı hazır ve nazır bir savunması olan, renkli bir kişiliğe sahip...Ama yüreğinin bir köşesinde sakladığı hüznü gizlemek adına, kılıçlar biriktirmiş en güzel gökkuşağı renklerinin arasına gizlediği düşüncelerinin arasına....Yaşama sevincin ve insan sevgin hep böyle kalsın....Güzellikler seninle olsun RÜZGARIN KIZI....
05.02.2007 - 15:15
Sone 15
düşünüyorum da, dünyada büyüyen ne varsa,
bir an tutunabiliyor yetkinlik noktasında;
şu koca sahnede sergilenen tüm oyunlarsa,
gizliden gizliye hep yıldızların etkisinde.
bakıyorumda, bitkiler gibi çoğalıyor insanlar,
aynı gökten açılıyor ya da kapanıyor yolları;
gençlikte kabarıyor, inişe geçince sönüyorlar,
silinmeye başlıyor akıllardan gösterişli günleri.
o görkemli gençliğin geliyor gözlerimin önüne;
savruk zaman belki çöküşle tartışmaya girdi bile,
gençlik gününü, karanlık geceye döndürsek mi diye.
AMA SEVGİN UĞRUNA ZAMAN'LA SAVAŞI SÜRDÜREN BEN,
YENİDEN AŞILIYORUM SANA, O NE GÖTÜRÜRSE SENDEN...
19.01.2007 - 16:40
Ne toprak, ne orman, ne bağlar,
Dünya senin olsa ne yazar,
Kendi yüreğinle barışmadan,
İçindeki köşkün, kabir kadar yer tutar
Kendisi ile barışık, dünya ile barışık, insan canlısı, temiz yürekli bir arkadaş, hayat sizi hiç acıtmasın Şimal hanım.
07.01.2007 - 06:28
Şimal Rüzgarı....
Adı gibi bir rüzgar işte...
Esiyor, gürlüyor, savuruyor ve durultuyor...
26.12.2006 - 15:31
TUTMAYIN BENİ BİR DAHA YAZICAM...
ŞİMAL Mİ?
RÜZGAR GİBİ GERÇEKTEN TATLI BİR MELTEM...
ŞEKER Mİ ŞEKER...
ONU TANIDIĞIMA ÇOK AMA ÇOK SEVİNDİM...
SEVGİLERİMLE RÜZGARIN KIZI...
31.10.2006 - 12:54
O oo bir gönül...
O bir dost...
O bir gönül dostu...
O o bir kristal...
O bir kalp...
O bir kristal kalp...
O bir KRiSTAL KALPLER ÜYESİ...
HOŞGELDİNİZ...
Toplam 8 mesaj bulundu