Burdayım sözümde,yanlışsa da bu istasyon
Bir ben yitirmedim galiba belleğimi bir de
Şiir yazanlar, ne kadardılar ve nerdeydiler
Hatıralar üretiyorum telgraf tellerinden
Akşamüstleri fesleğenleri suluyorum
Bekle demiyorum kimseye,unutma demiyorum
Acı soysuzlaşınca tiranlaşıyor belleksizlik
İnat ve öfke,kaybediş ve kayboluş oluyoruz
Komikti dıştan bakınca dünya ama hırçın
Ayışığı,telgraf direkleri ve fesleğenler
Burdayız işte durgun bir sessizlikteyiz şimdi.
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum
bilemezsin...
Ben güzel günlerin şairiyim
Saadetten alıyorum ilhamımı
Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum
Mahpuslara affı umumiden...
Çocuklara müjdeler veriyorum
Babası cephede kalan çocuklara...
Fakat güç oluyor bu işler
Güç oluyor yalan söylemek...
Yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler
Sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden
Yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden
Denize karsı küçüle küçüle giden evleri
İnce ince karşılardın olağan karşılardın
Şen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen.
Iki şeyi bilmek istiyorum. (Belki aynı şeyi iki kere bilmek
istiyordum.) Duvarların rengi neydi? Derimin rengi neydi?
Dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarımla, avuçlarımla,
dilimle dokunuyorum. Duvarların bir rengi olmalı. Ama hiçbir
duvarcının, hiçbir ressamın bu rengi bildiğini sanmam. Adı
yoktu bu rengin, kimyası yoktu. Belki renksizliğin rengiydi bu.
Çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarların rengi...
say bademleri,
say acı olanı, uyanık tutanı say,
beni de onlara kat:
gözünü arardım hep, gözünü açtığında,
sana kimselerin bakmadığı bir anda,
örerdim ya o saklı, o gizli ipliği ben,
ki onun üzerinde tasarladığın çiy'in
testilere doğru kaydığı bir zamanda,
yüreğe varamamış öz bir sözle korunan.
ancak böyle varırdın adına, senin olan,
o şaşmaz adımlarla kendine yürüyerek,
savrulurdu çiçekler sanki bir çan kulesi
boşluğundaymışım gibi senin suskunluğunun.
ölmüş olan o şey senin koluna girer
ve işittiklerin de seninle birleşirdi,
üç olup giderdiniz geceyi katederek.
beni de acı yap, acı yap beni.
bademlerden say beni.
Haydi ince ayarlanmış bir gülümseme seç dudaklarına
Çekip çevir şu karanlığı gözlerinle
Kaldır başını
Bak gökyüzüne
Gökyüzü dedikleri ilkel maviliğe
Mavilikte gizlenmiş bulut izlerine
Say ki bu bir rüyaydı
Say ki ben konuştum sen dinledin
Beni merak etme
Uzun ölümlerimi yarıladım bitmek üzere...
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir 'hiçlik tadı'
ve ağzından
yıldızlar uçuran
ergin, yeşil ve yabanıl
bir yaz gecesi gibisin
yüzünde yolların gülüşü
ve yaz göğüne ilişkin
bir esenlik üretiyorsun
geçip giden fırtınalardan
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
aşkların büyük yarlarıyla
kuşatılmış görüyorum kendimi
safran
ve ezilmiş yazlardan
bakışlarının kıyısız
açıklarına
gurbet ve cevahir taşıyan
bir gülüş söylencesi
geçer bir yazdan ötekine
derin anlatılardan
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir dağın yırtmacından
ince bir dere yatağı
gibi kayan
yeşil tenini görüyorum
akşam
nasıl da yakışıyor yüzüne
ve sanki bir kayalığın içine
durmadan kendi kendini oyan
bir ferhâd gibiyim ben
ya da pusuda, karanlık
bir gül gibi
hem solan hem solmayan
Bu 'Sesini Kaybeden Şehir'
Gözlerini ve umutlarını
Bu mavisiz
Şiirsiz
Yüreksiz şehir
Aslında bilirim aptallığın toplamını
Bilirim
Taşa dönüşen insanı
Her taş biraz çimendir ve bahar yeli
Her karanlık biraz ışıktır, biraz ışığın anlamı
Ve ey kötürüm şehrin kapıları!
Yine de bir sevda gibi taşıyacağım
İçimdeki tomurcuğun gerilimini
Kavgamı
Güzel günlere adıyacağım
waldo sen neden burada değilsin?
19.08.2008 - 22:54Burdayım sözümde,yanlışsa da bu istasyon
Bir ben yitirmedim galiba belleğimi bir de
Şiir yazanlar, ne kadardılar ve nerdeydiler
Hatıralar üretiyorum telgraf tellerinden
Akşamüstleri fesleğenleri suluyorum
Bekle demiyorum kimseye,unutma demiyorum
Acı soysuzlaşınca tiranlaşıyor belleksizlik
İnat ve öfke,kaybediş ve kayboluş oluyoruz
Komikti dıştan bakınca dünya ama hırçın
Ayışığı,telgraf direkleri ve fesleğenler
Burdayız işte durgun bir sessizlikteyiz şimdi.
___ A. Telli
temenni
19.08.2008 - 22:31senden evvel ölem
x
can
19.08.2008 - 22:30Bir çürük diş gibidir bence hayat;
Çıkarıp atmadan sahibine rahat yok.
___ Ferid Kam
zamâne
19.08.2008 - 22:24Sürdü Mecnun nevbetin şimdi benem rüsvâ-yı aşk
Doğru derler her zaman bir âşıkın devranıdır!
___ Fuzuli
Araf
19.08.2008 - 22:03ikinci bir pırıltı var senin bakışlarında
keşke yalnız bunu için sevseydim seni...
__ C. Süreya
şimdiki zaman
17.08.2008 - 21:49bana bir gülüver...
çiziktirmek
06.08.2008 - 22:55gün eksilmesin penceremden...
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
05.08.2008 - 23:42Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum
bilemezsin...
__ A. İlhan
bir varmış, bir yokmuş
05.08.2008 - 23:40Kaldırımlarda
yağmur kokusu
Ben sana mecburum
Sen yoksun...
__ A. İlhan
şairlerin aslında demek istedikleri
03.08.2008 - 22:41Ben güzel günlerin şairiyim
Saadetten alıyorum ilhamımı
Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum
Mahpuslara affı umumiden...
Çocuklara müjdeler veriyorum
Babası cephede kalan çocuklara...
Fakat güç oluyor bu işler
Güç oluyor yalan söylemek...
___ M. C. ANDAY
yitik dünya
03.08.2008 - 22:35Yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler
Sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden
Yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden
Denize karsı küçüle küçüle giden evleri
İnce ince karşılardın olağan karşılardın
Şen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen.
_____ S. Karakoç
kırmızı kar
03.08.2008 - 22:32Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlıyacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın
Allah kar gibi gökten yağınca
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
Başını önüne eğince
Benim bu şiirimi anlayacaksın
Bu adam o adam gelip gider
Senin ellerinde rüyam gelip gider
Her affın içinde bir intikam gelir gider
Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın
Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
Ruhum seni düşününce ışıdı
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın...
___ S. KARAKOÇ
ölümün olduğu gerçeklikte yaşamın düşsel sanrıları
03.08.2008 - 22:22Ben yalnızlığı
Gökte uçar gördüm.
Ben yalnızlığı
Garip naçar gördüm.
Ben yalnızlığı
Gelir geçer gördüm.
___ C. Külebi
yıkılacak kalın bir duvar
03.08.2008 - 22:15Iki şeyi bilmek istiyorum. (Belki aynı şeyi iki kere bilmek
istiyordum.) Duvarların rengi neydi? Derimin rengi neydi?
Dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarımla, avuçlarımla,
dilimle dokunuyorum. Duvarların bir rengi olmalı. Ama hiçbir
duvarcının, hiçbir ressamın bu rengi bildiğini sanmam. Adı
yoktu bu rengin, kimyası yoktu. Belki renksizliğin rengiydi bu.
Çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarların rengi...
Adımdan gayrısını bilmiyorum.
___ A. TELLİ
yasak ağacın meyvesi
03.08.2008 - 22:10say bademleri,
say acı olanı, uyanık tutanı say,
beni de onlara kat:
gözünü arardım hep, gözünü açtığında,
sana kimselerin bakmadığı bir anda,
örerdim ya o saklı, o gizli ipliği ben,
ki onun üzerinde tasarladığın çiy'in
testilere doğru kaydığı bir zamanda,
yüreğe varamamış öz bir sözle korunan.
ancak böyle varırdın adına, senin olan,
o şaşmaz adımlarla kendine yürüyerek,
savrulurdu çiçekler sanki bir çan kulesi
boşluğundaymışım gibi senin suskunluğunun.
ölmüş olan o şey senin koluna girer
ve işittiklerin de seninle birleşirdi,
üç olup giderdiniz geceyi katederek.
beni de acı yap, acı yap beni.
bademlerden say beni.
___ Paul CELAN
aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlık
03.08.2008 - 21:49'To be or not to be' değil.
'Cogito ergo sum' hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.
__ A. Arif
ay karanlık
03.08.2008 - 21:36geceye
ağıt
yakan
kızların
öyküsünden
'bir anlık'
sahte
'düş'ün
izdüşümü...
sen hiç ateş böceği gördün mü?
03.08.2008 - 21:26Haydi ince ayarlanmış bir gülümseme seç dudaklarına
Çekip çevir şu karanlığı gözlerinle
Kaldır başını
Bak gökyüzüne
Gökyüzü dedikleri ilkel maviliğe
Mavilikte gizlenmiş bulut izlerine
Say ki bu bir rüyaydı
Say ki ben konuştum sen dinledin
Beni merak etme
Uzun ölümlerimi yarıladım bitmek üzere...
____Y. EROL
senin için
01.08.2008 - 22:47ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir 'hiçlik tadı'
ve ağzından
yıldızlar uçuran
ergin, yeşil ve yabanıl
bir yaz gecesi gibisin
yüzünde yolların gülüşü
ve yaz göğüne ilişkin
bir esenlik üretiyorsun
geçip giden fırtınalardan
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
aşkların büyük yarlarıyla
kuşatılmış görüyorum kendimi
safran
ve ezilmiş yazlardan
bakışlarının kıyısız
açıklarına
gurbet ve cevahir taşıyan
bir gülüş söylencesi
geçer bir yazdan ötekine
derin anlatılardan
ey uçurum gözlü sevgilim!
ne zaman baksam
bir dağın yırtmacından
ince bir dere yatağı
gibi kayan
yeşil tenini görüyorum
akşam
nasıl da yakışıyor yüzüne
ve sanki bir kayalığın içine
durmadan kendi kendini oyan
bir ferhâd gibiyim ben
ya da pusuda, karanlık
bir gül gibi
hem solan hem solmayan
ne zaman dinecek, ne zaman
bu taflan, bu taflan?
ey uçurum gözlü sevgilim!
_______ H. YAVUZ
rüya
01.08.2008 - 22:04Ne güzel bir ihtimal! ..
hoşçakal yarın
01.08.2008 - 19:33âzâde
demek ki
31.07.2008 - 21:17İyi ki sevmiyor seni bu hayat
Akıyorken ırmakların içinden
Çiçekleri selâmla sadece
Ve çocuk yüzlerine görün...
Ben de deli gömleğimi giyip
Bir çınar ağacının altında
İçimde seni herkesten gizleyip
Güneşe karşı şarkılar söyleyeceğim...
_____ Mustafa Özçelik
unutma
31.07.2008 - 21:14Tükenir hayatın bütün şarkısı
Sen içimde yeniden başlarsın
Toprağımda menekşeler çiçek açar
Ömür biter ama sen bitmezsin...
___M. Özçelik
içimde saklı olmayan saklandığım şehir
27.07.2008 - 22:08Bu 'Sesini Kaybeden Şehir'
Gözlerini ve umutlarını
Bu mavisiz
Şiirsiz
Yüreksiz şehir
Aslında bilirim aptallığın toplamını
Bilirim
Taşa dönüşen insanı
Her taş biraz çimendir ve bahar yeli
Her karanlık biraz ışıktır, biraz ışığın anlamı
Ve ey kötürüm şehrin kapıları!
Yine de bir sevda gibi taşıyacağım
İçimdeki tomurcuğun gerilimini
Kavgamı
Güzel günlere adıyacağım
______ Kemal BURKAY
Toplam 223 mesaj bulundu