Senin İçin Çok Güzel Rüyalar Gördüm Adlı Üyen ...

  • waldo sen neden burada değilsin?

    19.08.2008 - 22:54

    Burdayım sözümde,yanlışsa da bu istasyon
    Bir ben yitirmedim galiba belleğimi bir de
    Şiir yazanlar, ne kadardılar ve nerdeydiler
    Hatıralar üretiyorum telgraf tellerinden
    Akşamüstleri fesleğenleri suluyorum
    Bekle demiyorum kimseye,unutma demiyorum

    Acı soysuzlaşınca tiranlaşıyor belleksizlik
    İnat ve öfke,kaybediş ve kayboluş oluyoruz
    Komikti dıştan bakınca dünya ama hırçın
    Ayışığı,telgraf direkleri ve fesleğenler
    Burdayız işte durgun bir sessizlikteyiz şimdi.

    ___ A. Telli

  • temenni

    19.08.2008 - 22:31

    senden evvel ölem
    x

  • can

    19.08.2008 - 22:30

    Bir çürük diş gibidir bence hayat;
    Çıkarıp atmadan sahibine rahat yok.

    ___ Ferid Kam

  • zamâne

    19.08.2008 - 22:24

    Sürdü Mecnun nevbetin şimdi benem rüsvâ-yı aşk
    Doğru derler her zaman bir âşıkın devranıdır!

    ___ Fuzuli

  • Araf

    19.08.2008 - 22:03

    ikinci bir pırıltı var senin bakışlarında
    keşke yalnız bunu için sevseydim seni...

    __ C. Süreya

  • şimdiki zaman

    17.08.2008 - 21:49

    bana bir gülüver...

  • çiziktirmek

    06.08.2008 - 22:55

    gün eksilmesin penceremden...

  • Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

    05.08.2008 - 23:42

    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Bu kurtlar sofrasında belki zor
    Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Sus deyip adınla başlıyorum
    İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    Hayır başka türlü olmayacak
    Ben sana mecburum
    bilemezsin...

    __ A. İlhan

  • bir varmış, bir yokmuş

    05.08.2008 - 23:40

    Kaldırımlarda
    yağmur kokusu
    Ben sana mecburum
    Sen yoksun...

    __ A. İlhan

  • şairlerin aslında demek istedikleri

    03.08.2008 - 22:41

    Ben güzel günlerin şairiyim
    Saadetten alıyorum ilhamımı
    Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum
    Mahpuslara affı umumiden...
    Çocuklara müjdeler veriyorum
    Babası cephede kalan çocuklara...

    Fakat güç oluyor bu işler
    Güç oluyor yalan söylemek...

    ___ M. C. ANDAY

  • yitik dünya

    03.08.2008 - 22:35

    Yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler
    Sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden
    Yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden
    Denize karsı küçüle küçüle giden evleri
    İnce ince karşılardın olağan karşılardın
    Şen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen.

    _____ S. Karakoç

  • kırmızı kar

    03.08.2008 - 22:32

    Karın yağdığını görünce
    Kar tutan toprağı anlıyacaksın
    Toprakta bir karış karı görünce
    Kar içinde yanan karı anlayacaksın

    Allah kar gibi gökten yağınca
    Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
    Başını önüne eğince
    Benim bu şiirimi anlayacaksın

    Bu adam o adam gelip gider
    Senin ellerinde rüyam gelip gider
    Her affın içinde bir intikam gelir gider
    Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın

    Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
    Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
    Ruhum seni düşününce ışıdı
    Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın...

    ___ S. KARAKOÇ

  • ölümün olduğu gerçeklikte yaşamın düşsel sanrıları

    03.08.2008 - 22:22

    Ben yalnızlığı
    Gökte uçar gördüm.
    Ben yalnızlığı
    Garip naçar gördüm.
    Ben yalnızlığı
    Gelir geçer gördüm.

    ___ C. Külebi

  • yıkılacak kalın bir duvar

    03.08.2008 - 22:15

    Iki şeyi bilmek istiyorum. (Belki aynı şeyi iki kere bilmek
    istiyordum.) Duvarların rengi neydi? Derimin rengi neydi?
    Dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarımla, avuçlarımla,
    dilimle dokunuyorum. Duvarların bir rengi olmalı. Ama hiçbir
    duvarcının, hiçbir ressamın bu rengi bildiğini sanmam. Adı
    yoktu bu rengin, kimyası yoktu. Belki renksizliğin rengiydi bu.
    Çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarların rengi...

    Adımdan gayrısını bilmiyorum.

    ___ A. TELLİ

  • yasak ağacın meyvesi

    03.08.2008 - 22:10

    say bademleri,
    say acı olanı, uyanık tutanı say,
    beni de onlara kat:

    gözünü arardım hep, gözünü açtığında,
    sana kimselerin bakmadığı bir anda,
    örerdim ya o saklı, o gizli ipliği ben,
    ki onun üzerinde tasarladığın çiy'in
    testilere doğru kaydığı bir zamanda,
    yüreğe varamamış öz bir sözle korunan.

    ancak böyle varırdın adına, senin olan,
    o şaşmaz adımlarla kendine yürüyerek,
    savrulurdu çiçekler sanki bir çan kulesi
    boşluğundaymışım gibi senin suskunluğunun.

    ölmüş olan o şey senin koluna girer
    ve işittiklerin de seninle birleşirdi,
    üç olup giderdiniz geceyi katederek.

    beni de acı yap, acı yap beni.
    bademlerden say beni.

    ___ Paul CELAN

  • aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlık

    03.08.2008 - 21:49

    'To be or not to be' değil.
    'Cogito ergo sum' hiç değil...
    Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
    Durdurulmaz çığı
    Sonsuz akımı.

    __ A. Arif

  • ay karanlık

    03.08.2008 - 21:36

    geceye
    ağıt
    yakan
    kızların
    öyküsünden
    'bir anlık'
    sahte
    'düş'ün
    izdüşümü...

  • sen hiç ateş böceği gördün mü?

    03.08.2008 - 21:26

    Haydi ince ayarlanmış bir gülümseme seç dudaklarına
    Çekip çevir şu karanlığı gözlerinle
    Kaldır başını
    Bak gökyüzüne
    Gökyüzü dedikleri ilkel maviliğe
    Mavilikte gizlenmiş bulut izlerine
    Say ki bu bir rüyaydı
    Say ki ben konuştum sen dinledin
    Beni merak etme
    Uzun ölümlerimi yarıladım bitmek üzere...

    ____Y. EROL

  • senin için

    01.08.2008 - 22:47

    ey uçurum gözlü sevgilim!
    ne zaman baksam
    bir 'hiçlik tadı'
    ve ağzından
    yıldızlar uçuran
    ergin, yeşil ve yabanıl
    bir yaz gecesi gibisin
    yüzünde yolların gülüşü
    ve yaz göğüne ilişkin
    bir esenlik üretiyorsun
    geçip giden fırtınalardan

    ey uçurum gözlü sevgilim!
    ne zaman baksam
    aşkların büyük yarlarıyla
    kuşatılmış görüyorum kendimi
    safran
    ve ezilmiş yazlardan
    bakışlarının kıyısız
    açıklarına
    gurbet ve cevahir taşıyan
    bir gülüş söylencesi
    geçer bir yazdan ötekine
    derin anlatılardan

    ey uçurum gözlü sevgilim!
    ne zaman baksam
    bir dağın yırtmacından
    ince bir dere yatağı
    gibi kayan
    yeşil tenini görüyorum
    akşam
    nasıl da yakışıyor yüzüne
    ve sanki bir kayalığın içine
    durmadan kendi kendini oyan
    bir ferhâd gibiyim ben
    ya da pusuda, karanlık
    bir gül gibi
    hem solan hem solmayan

    ne zaman dinecek, ne zaman
    bu taflan, bu taflan?

    ey uçurum gözlü sevgilim!

    _______ H. YAVUZ

  • rüya

    01.08.2008 - 22:04

    Ne güzel bir ihtimal! ..

  • hoşçakal yarın

    01.08.2008 - 19:33

    âzâde

  • demek ki

    31.07.2008 - 21:17

    İyi ki sevmiyor seni bu hayat
    Akıyorken ırmakların içinden
    Çiçekleri selâmla sadece
    Ve çocuk yüzlerine görün...

    Ben de deli gömleğimi giyip
    Bir çınar ağacının altında
    İçimde seni herkesten gizleyip
    Güneşe karşı şarkılar söyleyeceğim...

    _____ Mustafa Özçelik

  • unutma

    31.07.2008 - 21:14

    Tükenir hayatın bütün şarkısı
    Sen içimde yeniden başlarsın
    Toprağımda menekşeler çiçek açar
    Ömür biter ama sen bitmezsin...

    ___M. Özçelik

  • içimde saklı olmayan saklandığım şehir

    27.07.2008 - 22:08

    Bu 'Sesini Kaybeden Şehir'
    Gözlerini ve umutlarını
    Bu mavisiz
    Şiirsiz
    Yüreksiz şehir

    Aslında bilirim aptallığın toplamını
    Bilirim
    Taşa dönüşen insanı
    Her taş biraz çimendir ve bahar yeli
    Her karanlık biraz ışıktır, biraz ışığın anlamı
    Ve ey kötürüm şehrin kapıları!

    Yine de bir sevda gibi taşıyacağım
    İçimdeki tomurcuğun gerilimini
    Kavgamı
    Güzel günlere adıyacağım

    ______ Kemal BURKAY

Toplam 223 mesaj bulundu