Şiirler yazdım,kitaplar okudum
Elime bir bardak aldım,onu yeniden oydum
Derinlerde kaldım bir zaman
Kim bulmuş ki yerini,kim ne anlamış sanki mutluluktan
Ey yağmur sonraları,boş bahçeler,akşam sefaları
Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum.
İyi değiliz gözlük bak durmadan
kırmaya çalışıyorlar bizi hiç iyi
değiliz iki gözüm, bende can, sende cam
bırakmadılar, daha kırılacak ne varsa bizde,
gözlüğü olmayanlar çok mu acımasız oluyor
ne, çekip alıyorlar seni gözümden, öyle
çok eziliyoruz ki gözlük, sen bensiz kırık,
ben sensiz karanlık, nerde insanlık
bizi bu kadar kırmasalar, di’mi cam
dostum, onlara da birer gözlük alırdık!
Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde
SEN'li bir deniz görüyorsam, senli pencereler kadar güzel
en iyi ussuzlanmalıyım
kimselere soramıyorum
bakışların ellerince uzak
sen bir kez daha yoksun ya, korkmalarını ürkütüyorum işte
oysa tutarı yok denize varmalarım...
korkunçtur, bana kalırsa adımıza
hazırlanmış bir oyun var, bizim
hepimizi yalnız bıraktıkları bir oyun
ve bilirler, insanlar yalnız kaldıkça
konuştukları dil de değişir,
sonunda hiç anlaşamazlar. öyle ki
bir zaman parçası içinde, bir durumun
değişmez akışında tekdüze
kalırlar, bir sıkıntı avcısı gibi
ve bir gün anlarlar ki, bir güç değildir artık yalnızlık.
Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından
bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen
geçtiği yeri
yavaş yavaş çıktım içimden.Dokundum
yavaş yavaş acıya,kuvarsa,şiire
yavaş yavaş tarttım suyu,anladım nedir ağırlık
kokular
coğrafya.
Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzenini
gördüm sessizliğin dümdüzlüğünü
gördüm yinelemedi gördüğüm hiçbir şey
böyle yavaş yavaş geçtim insandan insana
insanlaştırdım yavaş yavaş dışımı
böyle karıştım kalabalıklara
kalabalıklaştım böylece...
Yalnızlık sade şurda burda değil,
Düşüncede, hatırada ve dilekte.
Hangi taşı kaldırsan, nerde 'of! ' çeksen,
Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte..
...
Nedir bir türlü sırrını anlamadık,
Kimdir bizimle böyle şaka ediyor,
Hangi cebini karıştırsan yalnızlık...
Varsın üstüme tek tek kapansın dış kapılar
Kale mahkumu gibi sarsın beni dört duvar
İçimde her anıya açık birer kanat var
Hep o pencerelerden sarkınır çocukluğum...
Ne kaybettiyse hep böyle kaybetti bu sersem.
Sırra ihanet olur bundan bir fazla dersem!
Hangi köşe başından önüne çıkıversem
Ağlamaklı bir tavır takınır çocukluğum...
Bu şehirdi, benim ilk hasretim bu şehirdi,
Sırdır anılarında hala sır çocukluğum!
Sanki başka bir izden başka bir semte girdi,
Hep böyle şaşkın şaşkın bakınır çocukluğum...
seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını.
bir kavanozun içinde mavi bir gül
yetiştir her gün daha çok yaşayan.
bir masalın ağzını kapat ve yat.
...
Sizi ben yoklama defterinden öğrenmedim
Haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Kendime göre karşılarken akşamı
Nane şekeri uzattı en tembeliniz
Götürmek istedi küfesinde
Elimdeki ıspanak demetini
En dalgını sınıfın
Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun
Palto ayakkabı yüzünden
Kiminiz limon satar Balıkpazarı’nda
Kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder
Biz inceleyeduralım aç tavuk hesabı
Tereyağındaki vitamini
Kalorisini taze yumurtanın
Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta
Çevresini ölçtük dünyanın
Hesapladık yıldızların uzaklığını
Orta Asya’dan konuştuk
Laf kıtlığında
Birlikte neler düşünmedik
Burnumuzun dibindekini görmeden
Bulutlara mı karışmadık
Güz rüzgârlarında dökülmüş
Hasta yapraklara mı üzülmedik
Serçelere mi acımadık kış günlerinde
Kendimizi unutarak
Bazen anlıyorum
Bazen anlamıyorum
Annemi
Babamı
Ninemi
Annem şöyle der
Göstererek beni
–Cin gibi maşallah
Cin ne demek
Gibi ne demek
Babam diyor ki
Bana bakarak
–Altını üstüne getirmiş
Evin
Hiç yapabilir miyim
Dediklerini
Ninemse der bana
–Topaç gibi
Bir dedem
Açık insan
Pek de zeki
Dilinden bal akar
Attaya gidelim der
Göz kırpar
Okşar
Sever
Bir de gıdıklar
Dedemi çok anlıyorum
__
ben derse kalkmış bir çocuğum
korku ve heyecanla
durmadan anlatıyorum
kapıcı beşir
elindeki pirinç çanı çala çala
dolaşıyor dışarıda
öğretmenim inatçı
ille de bir not vermek istiyor bana
açtırmıyor kapıyı
anlat çocuğum diyor
anlat bakalım
ah şu an bir kedi miyavlasa
gülsek
ya da nal sesleri dolsa sınıfa
haritalar canlansa
sepetimde patates yemeği var
bir de portakal
nedense sınıfın en çalışkanı oluyor
oğlanlar
atilla var enis var
yanakları al al saçları kolonyalı
va kolalı beyaz yakalarıyla
seviyorum onları
öğretmen dersi bitirmiyor
görüyorum bir gözyaşı seli ve kara bulutlar
göç yollarını izleyerek
geliyor üstüme doğru
ben öğrendiğimi hemen unutuyorum
ve ezberlediğimi de öyle karışık anlatıyorum ki
devrilmiş bir kova su gibi
kimse kullanamıyor bir daha sözcüklerimi
ama hâyal bilgim pekiyi
hayatı sorgulamak
05.10.2008 - 13:16dünyayı en çok sevdiğim zaman
her şeyi en çok unuttuğum zaman sanılır... (T. Uyar)
___ değil midir?
hasbihâl
05.10.2008 - 13:10Şiirler yazdım,kitaplar okudum
Elime bir bardak aldım,onu yeniden oydum
Derinlerde kaldım bir zaman
Kim bulmuş ki yerini,kim ne anlamış sanki mutluluktan
Ey yağmur sonraları,boş bahçeler,akşam sefaları
Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum.
_____ Edip Cansever
hasbihâl
05.10.2008 - 13:06İyi değiliz gözlük bak durmadan
kırmaya çalışıyorlar bizi hiç iyi
değiliz iki gözüm, bende can, sende cam
bırakmadılar, daha kırılacak ne varsa bizde,
gözlüğü olmayanlar çok mu acımasız oluyor
ne, çekip alıyorlar seni gözümden, öyle
çok eziliyoruz ki gözlük, sen bensiz kırık,
ben sensiz karanlık, nerde insanlık
bizi bu kadar kırmasalar, di’mi cam
dostum, onlara da birer gözlük alırdık!
___ H. Ergülen
bu dahil bütün genellemeler yanlıştır
26.09.2008 - 00:01gölge
kısa cümlelerle uzun anlamlar
22.09.2008 - 17:10Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde
Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye?
__H. Ergülen
Tarihte Bugün
21.09.2008 - 21:34'evvel giden dosta' selam olsun...
gidersen
19.09.2008 - 20:38SEN'li bir deniz görüyorsam, senli pencereler kadar güzel
en iyi ussuzlanmalıyım
kimselere soramıyorum
bakışların ellerince uzak
sen bir kez daha yoksun ya, korkmalarını ürkütüyorum işte
oysa tutarı yok denize varmalarım...
__ Cahit Zarifoğlu
üçüncü şahsın şiiri
17.09.2008 - 17:19ağustosun yarısı sonbahardır, çiçeklerden bilinir
ayrılık mevsimidir, herkes kendi şiirine davranır
ayrılık mevsimidir, oturmamış dizeler öfkelenir
belki ben bir düş gördüm de uyanamadım daha
benim bildiğim ayrılıklar konuşarak olur
ozan savrulur gider de, şiir yerinde hep durur.
__ Atila Çınar
sıkça sorulan sorular
17.09.2008 - 17:06söyleyin bana
ey kitaplar!
var mı
kederin atlasında
tarçın kokulu bir şehir
inmemiş olsun damlarına
gözyaşından
yıldızböcekleri
ve tarçın
kokulu
bir aşk
hiç ölmeyen...
__ B. Aysan
yüzyıllık yalnızlık
17.09.2008 - 16:44korkunçtur, bana kalırsa adımıza
hazırlanmış bir oyun var, bizim
hepimizi yalnız bıraktıkları bir oyun
ve bilirler, insanlar yalnız kaldıkça
konuştukları dil de değişir,
sonunda hiç anlaşamazlar. öyle ki
bir zaman parçası içinde, bir durumun
değişmez akışında tekdüze
kalırlar, bir sıkıntı avcısı gibi
ve bir gün anlarlar ki, bir güç değildir artık yalnızlık.
___ Edip Cansever
sıkça sorulan sorular
17.09.2008 - 16:39:)
çocuklar yarı yolda bırakır bizi tanrım,
kendine gel diyorsun, gelsem olmaz mı sana?
herşey çok güzel olacak
17.09.2008 - 16:32Yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından
bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen
geçtiği yeri
yavaş yavaş çıktım içimden.Dokundum
yavaş yavaş acıya,kuvarsa,şiire
yavaş yavaş tarttım suyu,anladım nedir ağırlık
kokular
coğrafya.
Eğildim sonra gövdeyi tanıdım ve düzenini
gördüm sessizliğin dümdüzlüğünü
gördüm yinelemedi gördüğüm hiçbir şey
böyle yavaş yavaş geçtim insandan insana
insanlaştırdım yavaş yavaş dışımı
böyle karıştım kalabalıklara
kalabalıklaştım böylece...
___ İ. Berk
senin gibi
14.09.2008 - 12:54Yalnızlık sade şurda burda değil,
Düşüncede, hatırada ve dilekte.
Hangi taşı kaldırsan, nerde 'of! ' çeksen,
Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte..
...
Nedir bir türlü sırrını anlamadık,
Kimdir bizimle böyle şaka ediyor,
Hangi cebini karıştırsan yalnızlık...
__ Turgut Uyar
bana müsaade
12.09.2008 - 23:54Bilmediğiniz kelimelerin altını çizin, derdi öğretmenim.
Bunca yıl, bunca yol, bunca hayat ve kitaptan
sonra bütün kelimelerin altını çiziyorum
-Öğretmenim, artık izin istiyorum.
__ Mungan
elveda
12.09.2008 - 21:59Hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül!
Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül!
__ N.F.K.
14 bahar
08.09.2008 - 20:59Varsın üstüme tek tek kapansın dış kapılar
Kale mahkumu gibi sarsın beni dört duvar
İçimde her anıya açık birer kanat var
Hep o pencerelerden sarkınır çocukluğum...
__ B.S.Erdoğan
sersem
08.09.2008 - 20:56Ne kaybettiyse hep böyle kaybetti bu sersem.
Sırra ihanet olur bundan bir fazla dersem!
Hangi köşe başından önüne çıkıversem
Ağlamaklı bir tavır takınır çocukluğum...
__ B.S. Erdoğan
terk i diyar
08.09.2008 - 20:54Bu şehirdi, benim ilk hasretim bu şehirdi,
Sırdır anılarında hala sır çocukluğum!
Sanki başka bir izden başka bir semte girdi,
Hep böyle şaşkın şaşkın bakınır çocukluğum...
__ B. Sıtkı Erdoğan
içimden bir ses .......... diyor
06.09.2008 - 23:18'senin için çok güzel rüyalar gördüm'
masal
05.09.2008 - 21:12seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını.
bir kavanozun içinde mavi bir gül
yetiştir her gün daha çok yaşayan.
bir masalın ağzını kapat ve yat.
...
__ Lale Müldür
İstanbul'da Sonbahar
05.09.2008 - 20:46bu serüven ki
bizden biri yaptı sırtımızdaki hançeri
ve terketti bizi huzur denen sevgili
kalakaldık, şaşkınlığın avuçlarında
billur bir kuş gibi.
içimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu
beraber yürüyelim olur mu...
___ İ. Tenekeci
bir düşün içinde düş
02.09.2008 - 21:48Sizi ben yoklama defterinden öğrenmedim
Haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Kendime göre karşılarken akşamı
Nane şekeri uzattı en tembeliniz
Götürmek istedi küfesinde
Elimdeki ıspanak demetini
En dalgını sınıfın
Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun
Palto ayakkabı yüzünden
Kiminiz limon satar Balıkpazarı’nda
Kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder
Biz inceleyeduralım aç tavuk hesabı
Tereyağındaki vitamini
Kalorisini taze yumurtanın
Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta
Çevresini ölçtük dünyanın
Hesapladık yıldızların uzaklığını
Orta Asya’dan konuştuk
Laf kıtlığında
Birlikte neler düşünmedik
Burnumuzun dibindekini görmeden
Bulutlara mı karışmadık
Güz rüzgârlarında dökülmüş
Hasta yapraklara mı üzülmedik
Serçelere mi acımadık kış günlerinde
Kendimizi unutarak
___ Rıfat Ilgaz
çocuk cümleleri
02.09.2008 - 21:44Bazen anlıyorum
Bazen anlamıyorum
Annemi
Babamı
Ninemi
Annem şöyle der
Göstererek beni
–Cin gibi maşallah
Cin ne demek
Gibi ne demek
Babam diyor ki
Bana bakarak
–Altını üstüne getirmiş
Evin
Hiç yapabilir miyim
Dediklerini
Ninemse der bana
–Topaç gibi
Bir dedem
Açık insan
Pek de zeki
Dilinden bal akar
Attaya gidelim der
Göz kırpar
Okşar
Sever
Bir de gıdıklar
Dedemi çok anlıyorum
___ Cahit Zarifoğlu
uyanınca çocuk olmak
02.09.2008 - 21:42__
ben derse kalkmış bir çocuğum
korku ve heyecanla
durmadan anlatıyorum
kapıcı beşir
elindeki pirinç çanı çala çala
dolaşıyor dışarıda
öğretmenim inatçı
ille de bir not vermek istiyor bana
açtırmıyor kapıyı
anlat çocuğum diyor
anlat bakalım
ah şu an bir kedi miyavlasa
gülsek
ya da nal sesleri dolsa sınıfa
haritalar canlansa
sepetimde patates yemeği var
bir de portakal
nedense sınıfın en çalışkanı oluyor
oğlanlar
atilla var enis var
yanakları al al saçları kolonyalı
va kolalı beyaz yakalarıyla
seviyorum onları
öğretmen dersi bitirmiyor
görüyorum bir gözyaşı seli ve kara bulutlar
göç yollarını izleyerek
geliyor üstüme doğru
ben öğrendiğimi hemen unutuyorum
ve ezberlediğimi de öyle karışık anlatıyorum ki
devrilmiş bir kova su gibi
kimse kullanamıyor bir daha sözcüklerimi
ama hâyal bilgim pekiyi
__ Melisa Gürpınar
Toplam 223 mesaj bulundu