Ramazan Topoğlu Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

İyi çekip gidin buralardan, arka arkaya. Arya nağmeleri de eksildin, duygular da gelecek baharlara yorulsun.

Baba küser, mahalle aralarında izini kaybettirir, kaybolmaz. (Hüzünlü dize)

Yüreklerin incindiğini anlamlı okuyanlar anlayacak.
Bir gün bir dost sazlı meyhaneye zorunlu çevirir ayakla ...

İlk bölümün üçüncü ve dördüncü dizesi selvi ağaçları gibi şakırdıyor.
Ve bütünüyle.

Gecenin yüce tütsüsü.

Bir bakıldı atasincesi orda.
O ordaysa çınar tadı var demektir.
Ne sürreal bir torna dükkanı.
Bir avuç taşımlığı mantık ve düş.

Biçim ve içerek olarak severek okudum.
Akla gelinecek zamanlar ise yanına çağırıyor.
Sır dolu vakitlerde, kıbleye dönüldüğünde, sayılan iklimlerde, sayılı nefes ve kabir suallerinde.

Kolay duygulandırıcı kavramların ucuz kullanıldığını düşünmüyorum. Sevdim.

Şiirin adı ne güzel. Şiirce ve büyülü.
İlk dört özümseme, yer ediş dize sonrasındaki üç kısa dize çok dokunaklı. Nasırlaşmış bir korku ile anlatılanın menzilinde oluşun şefkati rahatlık veriyor.

İkinci kısa bölümde hep bir ağızdan bir oluşun haykırma ihtişamı seziliyor. 'Elinden tutamam ama ell ...

Ne kadar kibar diye düşündüm. İlk dizeyi.
Sonuna kadar düşünülmedi düşünülecek olan. Düşünülmeyen büyük bir nezaketle şiirin baş kahramanı olarak kaldı. Gizli ödül.

Ekmeğe karışmış sicim parçasını söker alır gibi yaptım; öteki alt sütunlarla destek veren dayanakların içinden o dizeleri.

Demek ...

Şiirin başlığı 'buraya gel' diyor ve öyle güzel karşılıyor ki...
Ötesi ise söylenildiği gibi şiir olmuş.
Şiir.

Bir 'ölüm' şiiri saf dışı kalmayı korkutmadan dokumuş.
ya bir tren çıkar raydan
ya ayışığını yırtar bir baykuş

Bu iki dize öylesi şiirce ki... Umulmadık zamanlarda trenler raydan çıkar ve demir yığını arasında.....

Soğuk kış günlerinde bir köyde, bir mahallede baykuşların ötmesi, şairin s ...

Geceler bir eski zaman gemisi........
Gecelerin bir şiirde böylesi tariflenmesi beni çok etkiledi. Gecedeyiz. Tüm gecede olanlar yolculuğa çıktı. Eski zaman gemisi yol alıyor. Nereye gidiyor. Hangi limana? Limana gelindiğinde gece yeni zaman gemisi olan gündüze kavuşacak ve herkes yok olacak. Şiir ...

Yüzümden okuyorum; Okuyorum yüzümden. İki sözcüklü bir devrik cümle bir şiir başlığı olarak ne kadar da endamlı duruyor.

Ellerle yüz avuçlanıyor, basılan yer dokunulan kalp mi? Yüze oradan neler neler pompalanmış. Bu çok güzel görünüyor. Üstelik keyif de verdi. Aynaya bakış ilk dizeyle. Sonra iki ...

Kan ve ölüm ikilem ile tahterevalli oyununda.
Durup beklemedesin, serçe ve bileğin şimdilik eskisi gibi. Fakat... Biri karşıdakini otomatik koşutlukla yok ediyor. Neden..? Birinci ve ikinci bölüm arasında okuyucu yazıyor nedenleri boşluğa. Eşdeğerli birebir tümleşmiş faktör.

Kanadı mumdan, tüyl ...

Gün uslandırılmış, zaman kılıfından bir adım öne çıkmış, gün boyu huysuzsuz eden yörünge dizginlenerek deşarj eden bir rölantiyle bilerek örüklenmiş. Oturulan zaman desenli bir yer var.
Şiirin dışında bırakılmış üstümüze yürüyen ve bu dizelerle yatıştırılan duygularda sızı var.

Dizelerin hızı p ...

Mustafa Balbay gibi kelimelerle öyle güzel ve yerinde oynuyor ki.. Şiirin adı kanat açmış kapsamlı perde. Her şep ona çarpıyor.

Beşinci mevsim engel tanımıyor.

Tükenirken hayat
Törpüler zaman
Tükenirken zaman
Törpüler hayat

öğretisi oluşturdu bu şiiriniz sayın Daş.

Şair gözetlenmeli ve dem vaktinde çağrıya rağmen yalnızsa o soğuk handan alınıp hep birlikte keyfi yerinde olan, hergele olmayan feleğin hakim olduğu bir bahçeye gidilmeli hep birlikte.

Dem vakti geçmeden.

Buralar soğudu denilseydi etkilemeyecekti fakat 'soğudu buralar'da bir gönül sitemi ve soğuklarda gönül yakan bir özlem hemen anlaşılıyor. Yalnızlık ve sevilenden yoksunluk duygusunu soğukta sıcak duygularla dillendiriyor.

Yol yürüyüşü şiiri.
Yol yorguna ama.
Hayat yorgunu sayılmaz.

Bu şiirin gölgesinde insanların edebî cennetinde ürkütmeyen ne de güzel şimşekler çakmış yaa!
Memnuniyet duygusuyla gülümseten ne hoş sanatsal jimnastikler bunlar böyle.

Yazanıyla, konuşanıyla ne güzel insanlar var memlekette...

Şu nezakete bakınız.
Nehir gibi akıp giden edebî yönüyle bezeme ...

Gönül hacminden taşdıkça.
Kırgın duruyor, kırılıyor.
Kırıyorlar.
Şiirin elinde anahtar.
Onarıyor, avutuyor.
Ethem Bingül'ün yolları bitmiyor.
Başından bulutlar eksilmiyor.

Biliniyor da, başa dönüldüğünde neler olacağı.
Zaman başa döndüğünde yaşanılanların sıfırlanacağını.
Ah o koca gönül öyle söyler.
Söyler, hakkıdır.

Kopya çekeceğim...
Karşıya geçerken örülen köprünün ipten olması konusunda. Statejik dönemeçlerde. Böylece yüreğimin yöneten sesi egemen olacağından, geçerken düğümlerin çözülüp alttaki bulanık nehre düşmeyeceğim.

Ne o?
Düğüm iplerden boğaza..Yutkunuldu. Sözcüklerin bittiği zamanda sonlanan ...

Haa unuttum.
Badi parmağa konan geceleri öten baykuşlar değildi.

Bahar mevsiminde 'gümrah yeşillik' olarak adlandırılan, topraktan fırlayan her şeyin çıldırdığı en coşkulu bir zaman vardır.

Bu paylaşımda da yoğunluk kazanan duygular dizeler yerine, yapay pozörlükten uzak, birer candan ihtişamla manşete çıkıyorlar. Operada hep bir ağızdan söylenen dokunakllıl ...