Nevim Karahan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

İlhama değil, şiiri yazana bakmak gerek... tebrik ederim.

ellerim hep vedalara uzandı senden gelecek güllere uzanmak varken, gecenin ayazında bana yanmak kaldı, sevişmelerin uçurumlarından düşmek varken... gittin... vedalara alıştı gözlerim.. bak ağlamıyor artık gözlerim, onlarda biliyor ayrılıklarını... çözümsüz bir deniz bu renksiz, balıkları ölü, yosunl ...

Kaç kere yandı dağların ovaların, kaç kere yangınların içinden yanıklarla kaçtın, kaç kere korlar düştü ellerine, kaç kere yitirdin özene bezene ektiğin bahçelerini... elinde kalan dikenlerine sarılabildin mi, kanarken yüreğin kanlar içinde tekrar sevebildin mi... sevipde yangınları yağlarını devird ...

Bu günde dünkü gibi... affetmedim seni... affetmek unutmaktır ya.. unutmak doğama aykırıdır, yaratılışıma verilmemiş unutmak kavramı.. kendimi kandırırım ya hep.. unuturum bende bir gün diye... unutmam.... unutmasamda küllerini çekerim üstüne, anıldıkça kalp kıpırtısız bir anı olursun belki bende, ...

Gitti... kaçar gibiydi... uslanmaz bir hali vardı.. gittiği yerlerde tutunamaz bilirdi.. gitti.. ardından baktım önce.. sonra bağırdım yüreklice.. çığlıklarım ona mıydı.. haketmediği halde ona gönül veren kendime miydi bilemedim... yollarını beklerim derdim.. beklemedim.. seven gitmezdi dedim.. su ...

Avuçlarında hiç kırık kanatlı bir serçe tuttunmu sen aşk... çırpınan canının ateşi yaktımı avuçlarını... sen hiç düştünmü kendi avucundan yerlere, kayalara çarptın mı kalbini... öfkem.. o deli gönlü kayalardan itenedir, kırık kanatlı serçenin kanatlarına kıyanadır... kırık camların içine gönlümü ...

Ellerinde kırmızı güller, gözlerinde kızlar danseder, yollar kısalmış bitecek gibi gezer, gurbetten dönecek misin yoksa...
Zamanı elimle durduramazsın, sevmeyen gönüle zorla kul olamazsın, türkülerin dilini bilir yazamazsın.. sende şair mi oldun yoksa..

Yüreğinize sağlık.

Ayrılığın geldiği gün kapımıza, beyazlar içinde beni bırakıp gitmiştin ya.. gitme, beni de götür diyemedim.. desem de ne faydaydı.. tek kişilikti senin ayrılığın, sensizliğin ortasına bırakırken beni.. gururum engel oldu ben geleyim diyememiştim.. kaç zaman geçti bilmiyorum, sensizliğin ağırlığı ha ...

Bekler pusuda, dönünce köşeden.. ah vurur sevda kurşunu... kan sızar yürekten, görünmez olur sineden.. bir feryat figan vardır gözlerde.. göremezsin saklar kipiğinde.. akan inci taneleri umudun mu umutsuzluğun mu çocuğu.. kim .. kim çekti tetiği, kim vurdu yüreği.. ne ölüm var, ne sağ kalım.. bu ...

ya da... yoksa sen ecelin bilinmeyen yüzümüsün.. herkes bekledi seni, umuduna sardı ismini, yağmurlara attı ıslanmak için seninle... sen.. nerelerdeydin, sen müstesna.. çiğnenmiş akşamlarda.. gün batımı tadında, günün doğuşuna yakın bir anda.. sen... sen duaların kabul gören anlarında, gönüle el u ...

şen ola... düğün.. şen ola...

biraz gülümseten, biraz gerçeklerden, biraz yürekten, tamamı usta kalemden...

Şiirinizi tebrik ederim.

Sahnede saz çalan bir gölge, yüzü belirsizlik içinde, ne gözlerinin rengi belirli, ne ellerinin hareketleri... yol ayrımını canlandırıyor sanki, biraz aksi, biraz huysuz ruh hali... canı anlatsam çalsa seslendirse beni.. ben tarifsizdim bilemezdi ki.. biraz yalan biraz doğru arası, biraz gerçek bir ...

Terk ettin ya... bilmem belki de iyiydi bu gidişin, belki acıdım.. ya da ben çok acıdım da... olsun.. gidişin var ya.. hani yağmurlu günün fırtınası, ıslatan dolunun can yakışı, karın donduran uykuya dalan gözü... hala anlamazsın değil mi halimi.. ağlamaklı bir haldi benimkisi, utanmadım hiç ağl ...

Biliyorum sendeymiş her şeyin başı ve sonu, ben böylesi heder ederken kendimi.. sende unutursun bir güzeli görünce beni.. bak şimdi benim dünyama seninki gibi değil ki... benim güneşim ısıtmıyor, ay yakamoza durmuyor, yıldızlar düşmüş parlamıyor, çiçekler ölmüş toprak sürgün vermiyor... ya senin. ...

Bir ışıktı baktığım göz dünyamı aydınlatan, öylece baktım, kalmışım.. kirpiklerinin salınışı vardı beni dünyaya geri çağıran.. uyandım.. kahve gözlerden aktı geldi sevda yüreğime, durdum dinledim.. oydu işte, yıllardır yar diye beklediğim.. o bir çift kahveringi gözdü sevdiğim... seveli o gözler ...

her hikaye biter bir yerde, her biten hikaye gelirmi dile, yangınıdır gölün ay ışığı, yakamoz gider düşlerin peşine, ilmek ilmek düşerken acı gözlere, uzaklardan düşer ayak altına sıla, zaman yine öğütür bendeki gurbeti böler beni binlere..

Yüreğinize sağlık..

Şimdi sinesinde saklar çiçeklerin özünü, çıkarır cebinden bahara güllerin kokusunu, bülbüller bekler türküsünü, ben .. bahçelerde bülbül değilim belki.. bende beklerim bir gülün güzelini.. şimdi uykusundadır, yorar dururuz onu da.. pes etmez, vazgeçmez, arada hırpalasa da sevmem demez alır yeri gel ...

En çok ne bekler... kalp mi, göz mü, ten mi yoksa hasret midir en hası ile bekleyen... ya da sevdanın gücümü bu beklemeleri bekleme yapan.. Şimdi ben bekleme zamanı içinde akrep ve yelkovan zamanı durdurma peşinde.. niye yürümezler hiç bilmem bu anlarda.. sanki bana inat acizdiler koşmaya.. bekl ...

Pınarı bulmak gerek, suyundan içmek gerek, dilekler var özünde, dileklere kavuşmak gerek..

Yüreğinize sağlık.

Gözlerin halelerinde dolaşsın bir yaramaz çocuk, ellerde biraz naz içinde gülden desteler, şarkılar kulaklar dolusu mırıltılı bir ninni, saçlarda kadife bir el okşarken dalınsın düşlere... ah huzur.... huzur diliyorum.. huzur varsa bilirim mutluyum.. bencillik olur belki ama... önce kendime huzur is ...

Adım atarken senin şehrine.. demedin bana hüzün var bu şehirde, bak gör şimdi beni... bütün şiirlerim hüzünbaz, sana haykırışlarım uslanmaz çocuk sanki... uslansa.. yok uslanmasın... susarsa sen beni duyamazsın.. bırak yara kalsın içimde, sen yine gülümse yerinde.. bana kalsın hüzünbaz şiirler.. yin ...

Sevgi trenini gördünmü hiç, görüp rengini sevdin mi... rengi yetmedi de.. hızdan korkmana rağmen binebildin mi... bakma sen öyle ürküten hızına, aslında kelebek kadına kadar hassastır da... bir dene bin trene..
Ve sen hiç sebepsiz birine selam verebildin mi, ağlayan çocuğun sümüklerinden iğrenmed ...

Hayat hep pusuda yatacak silahlarıyla, yollara gözcülerini koyacak geçişlerinde vurmak için, dillerde kurşun olacak konuştukça vurmak için... sevdam beni siper et gövdene vurulma... gecenin yakamozları tuzak olacak sana, ellerindeki gül diken olacak cana, yıldızlar düşecek mutluğunun ortasına... ya ...

mutluğu yakıştırıyorsam kendime, neşe yakışıyor diyorsam yüreğime, sevda benim diyebiliyorsam bütün yüzlere... inat ile hala savaşıyorsam kaderimle ve ben aynada gülümsüyorsam gözlerime... nasıl süslemişsem kendimi.. öyle yaşar ömrüm de..
Yağan yağmurda çamursa gördüğüm, yağmur sesine sağırsa kulağ ...